Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Atletizmi Kaçırdık Futbola Dönelim
3 Temmuz’dan bu yana yaşamımız değişti. Futbolda danışıklı dövüş yüzünden dalga dalga gelen operasyonların sonucunda sorgulamalar, tutuklamalar ve görüşlerine başvurulan insanların medyaya aracılığı ile topluma yansıttıkları veriler, bilgi kirliliği yaratacak düzeye vardı neredeyse. Öyle ki bu kirlilik içerisinde, yandaşları anlamak olanaklı ama yazar ve yorumcuların gönül verdikleri renkleri koruma güdüsü bile satır aralarında da olsa dikkat çekici hale geldi.
\nDurum böyle olunca da bir türlü futbola dönemiyoruz. Futbola ilişkin yazacağınız bir yorum gazetelerde yer bulmakta zorlanıyor. Haber ve yorumda güncellik gazeteciliğin temelini oluşturur. Ama ne var ki Türkiye ve dünyada sayısız spor olayları sürüyor. Örneğin; Londra’da önceki gün sona eren Londra Grand Prix’sinde izlediğimiz genç atletleri gördükten sonra, “Biz neden yetiştiremiyoruz” diye hayıflanmadan edemedim. Usain Bolt’un bile “Çılgın koşan çocuklar” dediği genç Jamaikalı kısa mesafe yarışcıları, 400 metrenin Bolt’u denilen Kirani James’in, 24 yaşında basketbolden sırıkla atlamaya geçen ve Londra Grand Prix’inde 4.79 metreyle birinci olan Jannefer Shur’un ortaya koyduğu başarı futboldaki soruşturmaların gölgesinde kaldı. Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonası düzeyinde olmayan bir atletizm organizasyonunu izlerken bile ‘Atletizmi olmayan bir ülkenin ne sporu olur ne de futbolu’ duygusuna kapılmadan edemiyor insan.
\nAtletizmi olmayan, fazla koşan futbolcularını da ‘atlet’ diye suçlayan ülkemizin genel anlayışı içerisinde, atletik yetenekleri gelişmiş Avusturya Ulusal Takımı ile çok kritik bir maç oynanacak. İlk maçta acemi bir takım görüntüsü verse de penaltıyı atsalar başımıza iş açacak bir takımla, ülkemiz futbolunun tarihte görülmedik şekilde dalgalanma yaşadığı bir dönemde karşılaşacağız. Bütün umudumuz Estonya ile yapılacak hazırlık maçı.
\nAday kadroda 8 G. Saraylı ve 7 F. Bahçeli futbolcu var. Bu bile tartışma konusu yapılıyor. Tartışmayı başlatanların bilinçaltından yansıyanlar ise oyuncuların başarıma ilişkin değerleri değil, renklere bağımlılık konusundaki duyarlılık düzeyi.
\nHer yandaş ulusal takıma en çok kendi takımından futbolcu gitmesini ister istemesine, ama biz sporsever olmadığımız için önem kazanan Ay - Yıldızlılar değil gönül verilen renklerdir. Geçmiş dönemlerde final niteliği taşıyan ulusal maçlara TFF’nin destekleyici kuruluşlar tarafından izleyici toplamaya kalkmalarının nedeni de budur zaten. 10 Ağustos’ta TT Arena’da oynanacak Estonya maçına kaç seyirci geleceğini hep birlikte göreceğiz.
\nBu arada, şu günlerde gazetelerin taşra baskısını okumaktan mıdır nedir, Londra Grand Prix’ine ilişkin tek satır haber okuyamadım. Ama Arif Erdem’in baba olduğunu okudum. Ne denli önemli bir haber!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
- Pes dedirten çağrı!
- Trafikte kahkahaya boğan kaza
- Ali Erbaş'ın makam aracı Meclis gündeminde!
- İmamoğlu Paris Belediye Başkanı Hidalgo'yu ziyaret etti
- Özel ile Kılıçdaroğlu ile Ahlatlıbel'de görüştü
- Türkiye tarihi davaya müdahil oldu!
- Aşı karşıtlarına kötü haber!
En Çok Okunan Haberler
- Genel Merkezde sürpriz isim
- Özel'den Bahçeli'ye ziyaret
- Özel 'aday'lık tartışmalarına yanıt verdi
- AKP ‘aktör’ arıyor
- Bahçeli'den kürsüde 'Osman Kavala' çıkışı
- ‘1 milyon maaş alıyor’ iddiası: Açıklama geldi
- Demirören'den açıklama geldi!
- Rıdvan Dilmen'den Fenerbahçeli futbolcular için iddia
- Emekliye seyyanen zam kulisi!
- Bir dönem dişi sinek bile giremezmiş