Metin Tükenmez

Atletizmi Kaçırdık Futbola Dönelim

08 Ağustos 2011 Pazartesi
\n

3 Temmuzdan bu yana yaşamımız değişti. Futbolda danışıklı dövüş yüzünden dalga dalga gelen operasyonların sonucunda sorgulamalar, tutuklamalar ve görüşlerine başvurulan insanların medyaya aracılığı ile topluma yansıttıkları veriler, bilgi kirliliği yaratacak düzeye vardı neredeyse. Öyle ki bu kirlilik içerisinde, yandaşları anlamak olanaklı ama yazar ve yorumcuların gönül verdikleri renkleri koruma güdüsü bile satır aralarında da olsa dikkat çekici hale geldi.

\n

Durum böyle olunca da bir türlü futbola dönemiyoruz. Futbola ilişkin yazacağınız bir yorum gazetelerde yer bulmakta zorlanıyor. Haber ve yorumda güncellik gazeteciliğin temelini oluşturur. Ama ne var ki Türkiye ve dünyada sayısız spor olayları sürüyor. Örneğin; Londrada önceki gün sona eren Londra Grand Prixsinde izlediğimiz genç atletleri gördükten sonra, Biz neden yetiştiremiyoruz diye hayıflanmadan edemedim. Usain Boltun bileÇılgın koşan çocuklardediği genç Jamaikalı kısa mesafe yarışcıları, 400 metrenin Boltu denilen Kirani Jamesin, 24 yaşında basketbolden sırıkla atlamaya geçen ve Londra Grand Prixinde 4.79 metreyle birinci olan Jannefer Shurun ortaya koyduğu başarı futboldaki soruşturmaların gölgesinde kaldı. Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonası düzeyinde olmayan bir atletizm organizasyonunu izlerken bileAtletizmi olmayan bir ülkenin ne sporu olur ne de futboluduygusuna kapılmadan edemiyor insan.

\n

Atletizmi olmayan, fazla koşan futbolcularını daatletdiye suçlayan ülkemizin genel anlayışı içerisinde, atletik yetenekleri gelişmiş Avusturya Ulusal Takımı ile çok kritik bir maç oynanacak. İlk maçta acemi bir takım görüntüsü verse de penaltıyı atsalar başımıza iş açacak bir takımla, ülkemiz futbolunun tarihte görülmedik şekilde dalgalanma yaşadığı bir dönemde karşılaşacağız. Bütün umudumuz Estonya ile yapılacak hazırlık maçı.

\n

Aday kadroda 8 G. Saraylı ve 7 F. Bahçeli futbolcu var. Bu bile tartışma konusu yapılıyor. Tartışmayı başlatanların bilinçaltından yansıyanlar ise oyuncuların başarıma ilişkin değerleri değil, renklere bağımlılık konusundaki duyarlılık düzeyi.

\n

Her yandaş ulusal takıma en çok kendi takımından futbolcu gitmesini ister istemesine, ama biz sporsever olmadığımız için önem kazanan Ay - Yıldızlılar değil gönül verilen renklerdir. Geçmiş dönemlerde final niteliği taşıyan ulusal maçlara TFFnin destekleyici kuruluşlar tarafından izleyici toplamaya kalkmalarının nedeni de budur zaten. 10 Ağustosta TT Arenada oynanacak Estonya maçına kaç seyirci geleceğini hep birlikte göreceğiz.

\n

Bu arada, şu günlerde gazetelerin taşra baskısını okumaktan mıdır nedir, Londra Grand Prixine ilişkin tek satır haber okuyamadım. Ama Arif Erdemin baba olduğunu okudum. Ne denli önemli bir haber!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

TandemsizTakım 27 Ağustos 2012
Futbolun Spartaküs'ü 26 Ağustos 2012
Yakup Durmuş ve Erol Togay 10 Ağustos 2012

Günün Köşe Yazıları