Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Don bahane, poker şahane!
Mikronezya müstebidinin zavallı Mikronları “kölekul”a dönüştürmek için en başarılı icadı olan Yol dini, hem imana gelmek hem de ibadet koşulları açısından çok kolay, çok pratik bir inançtı.
Çok kolaydı çünkü “Ol dedin olduk, yol dedin yaptık” diyen herkes Yolcu kabul edilip Tanrı Ol’un cennetlik listesine yazılıyordu. Çok pratikti çünkü müstebit Ulu Çoban’ın güdümüne girmek zaten ibadet sayılıyordu.
Başka bir deyişle Yol dininde Muktedir Makropiç ne yaparsa mubah, ne yapmazsa günahtı ve ibadet usulleri de onun gibi davranmaktan ibaretti.
Örneğin hırsızlık mubahtı. Muktedir Makropiç halkı mı soyuyor? Halk da birbirini soyuyordu. Muktedir Makropiç küçük adanın nesi var nesi yok satıyor, dağ tepe orman içini oyup beton mu döküyor? Halk da çam kalmadığından beton sakızı çoban armağanı tadında ibadete katılıyor, komşunun evine dalıyor, bahçesinin çiçeklerini yolup üstünü asfaltlıyordu.
Muktedir Makropiç müzik sevmezdi, dolayısıyla müzik günahtı. Müzisyenler de günahkâr ilan edilerek zindana atılırlardı. Ama Ulu Çoban, pudra şekeri çekmeyi severdi, böylece pudra şekeri mubah hatta parası pudra şekerine yetmeyenlere ucuz ve ibadullah “uçuran hap”, “soyunduran hap”, “seviştiren hap” falan dağıtmak da sevaptı.
Mikronezya’da kumar mubahtı. Çünkü müstebidin biricik eğlencesi, poker oynamaktı. Özellikle de Texas Hold’em türü pokere bayılırdı. Tabii ki en yozdaş yakınları, rüşvetçi yoldaşlarıyla oynar, elbette ki kaybetmeyi sevmezdi. Aldıkları ihale bedeli ya da rüşvetin yüzde otuzunu zaten Ulu Çoban’a toka eden Şeş Taahhüt Kumpanyası müteahhitleri ya da Beton Saray Rüşvet Danışmanları, zaten Ulu Çoban’a kazandırmak için oynar, poker masasında kaybettiklerini de nasılsa ona ödedikleri sakal parasından keserlerdi.
Muktedir Makropiç, sürprizleri severdi. Yozdaşlarını yine pokere çağırdığı bir gece, “Parayla değil, soyunmasına oynuyoruz!” dedi.
Şeş Taahhüt Kumpanyası müteahhitleri Cenabet Cenginski ile Mikron Mikropiç, sabaha karşı kumar masasından kalktıklarında Cenabet’in üstünde bir donu kalmıştı, Mikron ise çırılçıplaktı.
İki yozdaş, Saray’ın koridorlarında bir süre sessizce yürüdüler. Şoförlü çakarlı arabaların kendilerini beklediği çıkışa yaklaştıklarında, Mikron Mikropiç bir an durup yozdaşına “Seni çok takdir ediyorum, gerçekten takdir ediyorum” dedi.
Cenabet Cenginski, merakla sordu: “Neden?”
İki elini apış arasından çekemeyen Mikron Mikropiç, içini çekip Cenginski’nin donuna baktı:
“Kumarda nerede duracağını iyi biliyorsun!”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- 'Sakın 'Bizim burada fay yok' diye düşünmeyin'
- Erdoğan, Kalın ve Tunç'u Saray'a çağırdı
- ORC anketinde AKP'ye büyük şok!
- Bakan Ali Yerlikaya'dan flaş açıklama
- Çocukları için ekmişti, şimdi 20 dönüm arazide ekiyor
- Ev sahipleri artık bu şartları arıyor!
- Gezi Parkı Davası'nda kritik gelişme
- 13 bin istasyonda tabelalar yarın değişiyor
- 14 Mayıs'ta AKP diyenlerde kararsızlık 'havası'
- ATV muhabirinin sorusuna sert yanıt