Yolcudur yollu, hancıdır Mikron

08 Nisan 2023 Cumartesi

Ezya arşipelininin ikinci büyüğü Germania’daki seçimler komşularında büyük heyecan yaratmış, en çok da mikroskopik ada Mikronezya’yı sarsmıştı. 

Adadan adaya esen rüzgârların er ya da geç minik adayı da seçimlere taşıyacağına inanan Mikron muhalifler, yıllardır pinekledikleri karanlıklardan çıkıp çoban ateşi yakmak için örgütlenirken Betonit Saray’daki bitmez tükenmez Yol istibdadını da soğuk terler basıyordu. 

Mikronezya’nın tüm medyası, Yol istibdadının resmi cazgırı, müstebit Muktedir Makropiç’in borazanı Pilavda gazetesinden ibaretti.

Beklenmedik bir cesaretle ortaya atılan muhalif yönderler, önce halkı bilinçlendirmek için bir gazete çıkarmayı düşündüler. Çok geçmeden ideolojik ayrılığa düşüp üçe bölündüler. Zaten adanın tek matbaası da iktidarın elindeydi. Muhalif fraksiyonlar, sonuçta elyazması üç gazete hazırlayıp çoğalttırarak sokaklarda dağıtmaya başladı. 

El emeği göz nuru üç gazete, daha çok broşüre benzemelerine karşın istibdadı can evinden vuran yolsuzluk haberleri ve amansız eleştirileriyle çok tuttu. Resmi Pilavda gazetesinin hava raporlarından bıkan Mikronlar tarafından kapışılmaya başlandı. 

Üstelik muhalifler, aralarındaki ideolojik ayrılığa rağmen koordineli çalışıyorlardı. “Yolcudur Yollu”, “Yolla Yolla” ve “Yola Mola” adını taşıyan gazetelerin halkta gördüğü ilgi, Ulu Çoban’ın öfkesini çekmekte gecikmedi. 

Muktedir Makropiç, muhalif basın emekçilerine haber gönderdi: “O paçavraların kapağında yarın da adımı görürsem hepinizi tutuklatırım!”

Ertesi gün, Yolcudur Yollu gazetesinin kapağında altın dişleriyle sırıtan bir çocuk karikatürü vardı. Yolla Yolla gazetesinin kapağında bir yangın enkazı, Yola Mola’nınkinde ise yol kenarında müşteri bekleyen bir fahişe karikatürü.

Muktedir Makropiç, gazetelere baktı, adını görmedi ama karikatürlere de bir anlam veremedi. İletişim danışmanını çağırıp sordu: “Bu ne demek oluyor?”

Frozen Goldstein, kapaklara şöyle bir bakıp başını salladı. 

“Organize bir koordinasyonla karşı karşıyayız, haşmetli Ulu Çoban’ım!” dedi ve gazetelerin sırasını değiştirdi. Yangın karikatürünü en başa, fahişeyi ortaya, altın dişli çocuğu da sona koydu. 

Sonra derin bir iç çekip, titrek bir sesle konuştu: “Bu sırayla bakınca mesaj çok açık. YAKTIN BİZİ O... ÇOCUĞU, diyorlar.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları