Yandaş medya bir konuda haklı çıktı. O da Erdoğan’ın dünya lideri olduğuna ilişkin iddiası. Baksana âleme nizam veren ABD Başkanı Biden bile onu taklit ediyor. Hem de her alanda.

Salgın döneminde yavaşlayan ekonomiyi canlandırmak için “Amerikan Kurtarma Planı” çerçevesinde yıllık geliri 75 bin doların altında olanlara 1400 dolarlık çekler dağıttı. Yetmedi altyapı yatırımlarına 1 trilyon dolar gömdü. Bunları karşılamak için banknot matbaası ha babam de babam dolar bastı. Sonuç: enflasyon “boom”! 

Biden yüksek enflasyonun geniş para politikasından kaynaklı olmadığını, tedarik zincirindeki sıkıntılar nedeniyle olduğunu savundu. 

Bak burada da Erdoğan’ı taklit etmiş gördünüz mü?

DIŞ POLİTİKASI DA ERDOĞANİZMİN ETKİSİNDE

Biden, dış politikada Erdoğan’ın izinden gidiyor. Göreve geldiğinde Erdoğan’ın “komşularla sıfır sorun” vaadine benzer şekilde ABD dış politikasında insan hakları değerlerinin ön plana çıkarılacağını ve “bitmek bilmeyen savaşlara” diplomasi yoluyla son vermeyi vaat etmişti. 

Oysa o geldiğinde dünyada kriz bölgeleri olmasına karşın hali hazırda süren bir savaş yoktu. Ne yaptı etti Ukrayna’da savaş çıkarmayı başardı.

Güya, Ortadoğu’da insan haklarını ön plana çıkarma politikası izleyecekti. Biden yönetimi için Suudi Arabistan ile ilişkilerinde Yemen krizi ile Kaşıkçı cinayeti ve toplumsal muhalefet gruplarının hapse atılması en önemli sorundu. Göreve başlar başlamaz Yemen’de askeri saldırılara desteğini keserek Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde savaşa diplomatik bir çözüm bulmak amacıyla özel temsilci bile atadı.

Sonra ne oldu?

Biden, koştura koştura Yemen’deki katliamdan ve Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tuttuğu Prens Selman’ın ayağına gitti. Üstelik o Selman, Ukrayna savaşı başladığında kendisine randevu bile vermemişti. 

Erdoğan da katliamdan Prens Selman’ı sorumlu tutmuş, hatta Suudilerin en üst düzey bürokratları hakkında açtığı davayı bile birkaç milyar dolar için kapatıp Selman’ın ayağına gitmemiş miydi?

Bu Biden Erdoğanizmin etkisinde fena kalmış anlaşılan.

Onun derdi dolar falan değil Suudi Arabistan’ın petrol arzını artırmasını ve İran’ı kuşatmada aktif rol üstlenmesini sağlamak. 

E hani İran’la nükleer anlaşma masasını yeniden kuracaktı?

GAFLARI BİLE BENZER

ABD ordusunun yeni nükleer denizaltısı için düzenlenen törende Biden yaptığı konuşmada eşinin, ailesindeki ordu mensuplarından bahsettikten sonra şöyle devam etti:

“Başkan yardımcısıyken Michelle Obama’yla başlattığı ve şu anda devam ettiği Joining Forces girişimiyle first lady olarak yaptığı işten çok gurur duyuyorum.”

Oysa başkan yardımcısı olan eşi değil kendisiydi.

ABD’nin en yaşlı başkanı unvanına sahip Biden, geçen ay ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’ten “first lady” diye bahsetmişti. ABD Başkanı daha önce de Harris hakkında konuşurken birkaç kez “başkan yardımcısı” yerine “başkan” demişti.

Geçen haftada canlı yayımlanan konuşması sırasında Biden, önceden hazırlanan ve prompter’a yansıtılan konuşma metnindeki “satırı tekrarla” ve “alıntıyı sonlandır” komutlarını da yanlışlıkla okudu. 

Gel de Trump’ın seçim öncesinde Biden hakkında “bunak” demesine hak verme.

Eee keser döner sap döner...

Soğuk Savaş döneminde ABD’lilerin uydurduğu fıkra şimdi kendileri için geçerli.

Efendim güya SSCB Başkanı Brejnev ABD’yi ziyaret etmiş. Başkan Nixon tarafından pek güzel ağırlanmış. Ziyafetler verilmiş. Kabare şova bile götürülmüş. Brejnev özellikle bu kabare şovdan çok etkilenmiş ve yanındaki heyete “Moskova’ya dönünce biz de böyle bir kulüp açalım” diye talimat vermiş.

SSCB’ye döndüklerinde emri alan heyetteki görevliler hemen mekân ayarlayıp kulübü açmışlar. Brejnev bir süre sona meraklanıp kulübün ilgi çekip çekmediğini sormuş. Aldığı yanıt “Sinek avlıyoruz” olmuş.

- İç mimarisinde mi sorun var?

- Hayır efendim ülkemizin en iyi mimarları çalıştı.

- Yemekler mi kötü yoksa?

- Moskova’nın en iyi aşçıları görev yapıyor.

- Revü kızları mı kötü?

- Mümkün değil yoldaş Brejnev! Hepsi de 1917’den beri partimizin üyeleri...

Biden’ın hali de Rus revü kızlarından farklı değil.