Mustafa Aysan

Döviz Açığını Gidermek Zordur

28 Mayıs 2011 Cumartesi
\n

\n

Geçen haftaki yazıyı (TCMB Ne Yapmak İstiyor?) özenle okumuş değerli okuyucum, haklıydı: Yazınız, sorunu iyi tanımlamış; incelemeler ve verilen bilgiler doyurucu. Ama sorunla ilgili çözümler, kolay anlaşılamıyor; yazınız, çözüm önerileri konusunda pek açık değildi; çözüm önerilerine ulaşmak için araştırmalar yapılmasını öneriyorsunuz; çözümün ayrıntılarını tespit etmeyi uygulayıcıya ve okuyucuya bırakıyorsunuz. Ben bu yaklaşımınızı doğru ve haklı bulamıyorum; çözümlerin de ayrıca ele alınması ve uygulamadaki sorunları ile birlikte açıklanması iyi olurdu.Haklı bulduğum bu yönlendirici öneriyi yanıtsız bırakma olanağı yoktur; ama önce geçen haftaki yazının, okuyucumun önerisi ile ilgili sonuç bölümünü anımsatmalıyım:

\n

Hedef, dışalımı ve cari açığı azaltmak ise, ...halkın mal ve hizmet (üreten) işletmelerin yedek parça, hammadde ve enerji ihtiyaçlarını arttırarak bunu yapmanın bir yolu yoktur. ...bu hedefe ancak (halkın ve işletmelerin) mal ve hizmet talebini azaltarak (ulaşılabilir). ...Bunu yapabilmek için, TCMB tarafından alınan önlemlerin, vergi sisteminin yeniden düzenlenmesi ve reklamların kısıtlanması (önlemleri) ile desteklenmesi gereklidir.Telefondaki kısa söyleşiden anladığıma göre okuyucum, bu genel sözcüklerin yerine, somut önlem önerilerinin ayrıntılarını söylememi istiyordu; konu ile ilgili görüşlerimi sunuyorum:

\n

Ekonomimiz, küresel kriz yılında (2009) küçülmüş ve bu olumsuz durumdan kurtulmak için düşük tutulan döviz fiyatları nedeniyle, yüksek bir dışalım düzeyine ve yüksek bir yıllık büyüme hızına ulaşmış, ama bu uygulama, yüksek döviz açıkları vermemiz sonucuna ulaşmıştır. 2010da yıllık milli gelir artışı, yüzde 9 oranına ve döviz açığımız da milli gelirimizin yüzde 10una yaklaşmıştır. 2011in ilk çeyreğinde de bu durum sürmektedir. Krizden çıkarken kazandığı yüksek büyüme ivmesi, sürdürülemez olduğu ve ekonomideki ısınmanın giderilmesiiçin önlem alınmaya başlanmış, ancak bu önlemlerle ekonominin döviz açığı azaltılamamıştır. Açığı azaltmak için, daha başka önlemlerin alınması gereklidir:

\n

Son iki yıldır, düşük tutulan döviz fiyatlarının, çok hızlı olmayan bir ivme ile artmasına izin verilmelidir. Bunun için TCMBnin, döviz alım/satımların yeniden düzenlemesi ve alım/satım miktarlarının, finansal pazarın koşullarına göre ayarlanması gerekecektir. Buna ek olarak, geçmişte krizden çıkmak için maliyeti yapay olarak düşük tutulmuş dışalım fiyatlarının yavaş bir ivme ile artmasına da izin verilmelidir. Bunun için bazı dışalım mal ve hizmetlerinin vergilerinde ayarlama yapılması gerekecektir. Şimdiye kadar TCMBnin kullandığı mevduat zorunlu karşılıklarını arttırma ve banka kârlarını azaltma uygulamaları, ülkemizde faiz hadlerinin yükselmesine ve bu da ülkeye giren döviz miktarlarının artmasına neden olmuştur. Ülkeye giren sıcak parayıarttırma yönünde etki yapan ve öteki uygulamalarla çelişen bu iki aracın kullanılması durdurulmalıdır.

\n

Finansal pazarlarda alınan önlemleri, iyi seçilmiş vergi artışlarıyla desteklemek gerekli görünmektedir. Örnek olarak dışardan alınan lüks tüketim, yedek parça ve hammadde alımları ile ilgili vergilerde iyi seçilmiş yükseltmeler yapılabilmelidir. Buna ek olarak, halkı yüksek tüketim harcamalarına ve yüksek borçlanmaya yönlendiren reklam kampanyalarına bir disiplin getirilmesi ve bunların vergilerinde de artışlar yapılması olanakları araştırılmalıdır.

\n

Bu görüşleri yazmamı sağlayan değerli okuruma şükranlarımı yineliyorum. Yüksek dış açıklarla ekonomide büyümeyi sağlamak, bir kötü alışkanlıktır; bundan serbest pazarların kendiliğinden vazgeçmesi beklenmemeli ve bu amacın elde edilmesi için tüm para ve maliye politikası önlemlerinden yararlanılmalıdır. Yoksa serbest işleyen pazarlar, son altı ayda ülkemizde olduğu gibi, bu alışkanlığın yarattığı kısır döngü içinde, gittikçe hızlanacaktır. Bu kötü gidişi, en kısa zamanda tersine çevirmek zorundayız.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları