Çözüm AKP’siz olmalı!

11 Haziran 2015 Perşembe

AKP’nin uzun süre öcü olarak göstermeye çalıştığı “koalisyon” sözcüğü Türkiye’nin gündemine yerleşti. Artık sokaktan borsaya kadar hemen her kesim öncelikle belirsizliğin gitmesini ve yol haritası net bir koalisyon hükümetinin kurulmasını bekliyor.
Piyasa diliyle söylemek gerekirse genel olarak koalisyon “satın alındı.”
7 Haziran gecesinden bu yana AKP iktidarının gitmesinden yana olanların bakışını özetlemek gerekirse tablo şu:
Gelinen nokta iyidir... Bundan sonra ne olacak?
Az önce altını çizdiğimiz gibi ne olacak sorusunun yanıtını çok uzatmamak gerekecek. Eğer bu zorsa, ne olmayacak sorusunun yanıtını vermek de ilk adım olabilir.
Siyasi partiler ilk iki günlük yeni duruma alışma sürecinden sonra kısa vadede atacakları adımları netleştirmeye başladılar.
Hükümetten başlamak gerekirse; AKP, tek başına iktidarı kaybetmenin şaşkınlığıyla, “biz gidersek kaos gelir, halk bunu nasıl anlamadı”, “biz yokuz diyelim de görsünler bakalım” gibi dalgalanmalar yaşadı. Baktı ki bu tutmayacak önceki gün yaptıkları 7.5 saatlik değerlendirmenin ardından şu çıktı:
Ne yapalım edelim, iktidardan düşmeyelim!

***

AKP’nin yaklaşımı bu ama öteki partilerin AKP’ye yaklaşımı da şu:
Dokunan yanar!
AKP, yıllardır tırmandırarak sürdürdüğü gerilim politikasının sonuçlarıyla karşı karşıya.
AKP iktidarı Türkiye siyasetinin bir bakıma “soğuk savaş” dönemiydi. Bu sadece AKP’nin başta CHP olmak üzere öteki muhalefet partileriyle giriştiği bir soğuk savaş değildi. Aynı zamanda AKP’nin devlet kurumlarına karşı da sürdürdüğü bir savaştı. İcraatını anlatırken bile, kendisinden önceki 90 yılla karşılaştırıyordu. İktidara gelişi milat, 2002’den önce, 2002’den sonra...
AKP’nin en tepesindekilerden milletvekillerine kadar her katından bu bakışa ilişkin çarpıcı örnekler arşivlerdeki tazeliğini koruyor.
Kaldı ki, AKP’nin ülke dışında yarattığı tahribat içte olanlardan kat kat daha fazla. Bırakın Asya’yı, Amerika’yı, Afrika ülkeleri bile Türkiye ile iş yapmanın kurallarının olmadığından yakınıyorlar. Bunun ekonomik sonuçları da ortada.

***

Bu tablo sağduyunun AKP’siz bir koalisyona işaret ettiğini gösteriyor.
Bunu temel yol haritası edinmek en sağlıklı yol.
Aksi halde AKP ile koalisyon yapan öyle ya da böyle AKP’nin 13 yıldır yap-tığına da ortak olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.
CHP penceresinden bakmak gerekirse...
CHP’nin Anadolu diliyle hamama gider kurna beğenmez, düğüne gider zurna beğenmez duruşunda olması yanlış olur. Bunun tersi yani, nasıl olursa öyle olsun gibi bir bakışı da benimseyemez.
İkisinin ortasında bir yol var.
24. dönemde AKP’nin getirdiği kimi kabul edilemez yasaları üç muhalefet partisi birlikte karşı çıktılar. Gerekçeleri farklı olsa da hedefleri aynıydı.
Şimdi benzer bir sorumlulukla karşı karşıyalar.
Artık AKP döneminin kapanması, bu dönemdeki olumsuzlukların hukuk zemininde masaya yatırılması gerekir. Böyle bir dönemin bir daha gelmemesi için bu yol şart.
Ekonominin kötü durumda olduğu, böyle bir süreçte iktidara gelecek olanın ağır fatura ödeyeceği yorumu da var.
Olabilir ama... Bundan çekinerek hükümet olmak istemeyene sormazlar mı:
Bu durumda iktidarınızı hangi iklimde alırsınız? Sıcak mı olsun, ılık mı? Vadi mi istersiniz düz ova mı?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları