Ekonomide Kırılganlık Artıyor

26 Mart 2013 Salı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ekonomiyi geçen gün değerlendirirken önemli tespitler yaptı.
Finansman açığımız büyüyor
Türkiye’nin bir yıldan az sürede ödeyeceği dış borçlar 2013’ün ilk ayında 7 milyar dolar artarak 107.6 milyar dolara çıktı. Buna uzun vadeli borçlardan kısa vadeye düşenleri de eklersek önümüzdeki bir yılda ödenecek toplam borç 150 milyar dolar olacak. Buna 67 milyar dolarlık 2013 cari açığını eklediğimizde ekonomide çarkların dönebilmesi için 217 milyar dolarlık finansmana ihtiyacı ortaya çıkıyor.
Merkez Bankası rezervleri bu açığı kapamaya yetmiyor
Bu yılın ocak ayında ise Merkez Bankası kasasında 125 milyar dolar rezerv, buna karşılık 107.5 milyar dolarlık kısa vadeli dış borç ve 46.8 milyar dolarlık cari açık var. Yani her 100 dolarlık borç ve cari açık karşılığında devletin kasasındaki döviz ve altın rezervi 81 dolar. Bu yeterli mi, hayır...
Döviz açık pozisyonumuz artıyor
Türkiye’nin yurtdışına yükümlülükleri ocak ayında 643 milyar dolara ulaşmış durumda.
Yurtdışından alacak ve rezervlerimizin toplamı ise 217 milyar dolar olmuş.
Böylece Türkiye’nin net finansal yükümlülüğü yani döviz açık pozisyonu 426 milyar dolar.
Bu döviz pozisyon açığının GSYH’ye oranının % 54’e çıktığı anlamına geliyor. Uluslararası Para Fonu % 40’lık oranın üstünü tehlikeli olarak tanımlıyor. Bu nedenle döviz açık pozisyonumuz bakımından tehlikeli durumdayız.
İnsani gelişmişlik sıralamasında iyi değiliz
Birleşmiş Milletler’in her yıl yayımladığı İnsani Gelişmişlik Endeksi’nin 2012 sonuçlarına göre Türkiye 186 ülke içinde 90. sırada. 2011’de de aynı sıradaydık.
Kalkınma hamleleri yapamıyoruz.
Gelir dağılımı kötü durumunu koruyor
784 milyar dolarlık gelire sahip Türkiye’deki dolar milyarderlerinin sayısı, 6 trilyon dolarlık gelire sahip Japonya’nın iki katı. Bu durumda sosyal adaletten ve gelir dağılımının adil olduğundan söz etmek mümkün değil.
59 milyon insanımız 1.200 TL gelirin altındaki gelirle yaşıyor. Üç aileden biri yoksulluk sınırında.
Dış borçlar almış başını gidiyor
Son 10 yılda Türkiye’nin dış borcu 197 milyar dolar, kamunun iç borcu ise 133 milyar dolar artmış. Borçlar 2002’deki seviyesinin iki buçuk katına çıkmış. Yani bu iktidar son 10 yılda kendinden önceki hükümetlerin 80 yılda aldığı borcun bir buçuk katını almış.
Yapılan özelleştirmelerden sağlanan 38 milyar doları da eklediğimizde 368 milyar dolar Türkiye ekonomisine para girmiş. Bu para ile ne yapılmış, nerede harcanmış, ne kadar istihdam yaratılmış, bu belli değil.
Ekonomimiz rehin alınmış durumda
Dış borçlar, sıcak para, cari açık ekonomimizin rehin alındığını göstermektedir. Herkes borçlu. Herkes borçla refah sağlamış durumda. Ekonominin canlılığı borçla yaratılan bu saadet zincirinden kaynaklanıyor.
Faik Öztrak’ın yaptığı bu tespitleri formüle edersek, Türk ekonomisinde küresel ekonominin çok canlı döneminden yararlanılarak bir sanal refah yaratıldı. Bunun kaynağı dış borçlar, sıcak para ve ülke ekonomisinin zarar etmesi, yani cari açığı.
Bunun sonu yok... Bu ekonomi toslayacak. Bu nedenle AKP istikrar diyerek herkesi korkutup yine seçim almak istiyor. Ama ekonominin bu kırılganlığı seçimlere kadar dayanır mı, o bilinmez. Ama bizi sıkıntılı günler bekliyor diyebiliriz. Reel sektörde öncü sarsıntılar başladı bile...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları