Altın Yalanı veIMF Çarpıtması

05 Ekim 2012 Cuma
\n

AKP rejiminin Cumhuriyete ve diğer muhalif gördüğü medyaya tahammülsüzlüğünü ben bir sıhhat ifadesi olarak görüyorum. Demek ki bir avuç da olsak, gerçekleri duyurabiliyor, muktedirlerin uykularını kaçırabiliyoruz. İşimizi yapmaya engel çıkaran AKP rejimini ve ona sessiz kalan nemelazımcı ana akım medyanın bazı kalemşörlerini ayıplarıyla baş başa bırakıp gerçekleri yazmaya devam edelim. Bugünkü konumuz da altın ihracatı yalanı ve IMFye cep harçlığı çarpıtması ile ilgili

\n

AKP iktidarının aylık rutin yalanını altın ihracatı oluşturuyor. İrandan yapılan enerji ithalatının bedelini, ABD ve ABnin tehditleriyle banka sistemi üstünden ödeyemeyen AKP iktidarı, ticareti dolambaçlı yollarla sürdürüyor ve İranın alacağını, sanki ihracat yapıyormuş gibi, altınla ödüyor. İthal ettiği külçe altınları, borcunun karşılığı olarak öderken, bunu ihracat yapmış gibi gösteriyor. Böylece hem ihracat hem de büyüme rakamlarını şişiriyor

\n

Bu yılın 8 aylık ihracatını iktidar 100 milyar dolar gösteriyor ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artış var diye övünüyor. Oysa, o 100 milyar doların yaklaşık 10 milyar doları altın ihracatı adı altında İrana yapılan borç ödemesi. Gerçek ihracat 90 milyar dolar ve geçen yıla göre artış yüzde 12 değil, yüzde 2den ibaret. Zaten, Türkiye İhracatçılar Meclisi de 8 ayın ihracatını TÜİK gibi 100 değil, 90 milyar dolar olarak bildiriyor. 10 milyar dolar neden TİMde görünmüyor? Çünkü TİM, bağlı birliklerden gerçek ihracat kayıtlarını alıyor. Altın ihracatı ise banka işlemleri üstünden gerçekleşiyor, reel bir ihracat değil. İktidar ve hıkdeyicisi TÜİK her ay bu yalanı tekrarlıyor ve altın ihracatının başarı öykülerinden dem vuruyorlar.

\n

Ağustos ihracat verileri açıklandığında, bu kez başka bir uyanıklık yaptıkları ortaya çıktı. Ödemeyi İrana yapmak yerine, adres olarak Birleşik Arap Emirlikleri, BAEyi tercih ettikleri anlaşıldı. BAEdeki bankalar, Batının tehdidini göğüsleyebiliyorlardı ve İranın BAE bankalarında hesapları vardı. BAEye altın ihracatı, ağustosta bir anda 2 milyar dolara yaklaştı. Oysa önceki 7 ayın toplamı, sıksanız 150 milyon doları bulmuyor. Aylık ortalaması 1.5-2 milyar doları bulan bu ödemelerin ihracatmış gibi yapılması yalanına anlaşılan devam edilecek.

\n

***

\n

Ekonomide beylik bir çarpıtma da IMF borçları ile ilgili. RTE, sık sık, ilgili ilgisiz IMF borçlarını gündeme taşıyor ve sanki IMF borcu, eşittir Türkiyenin toplam borcuymuş gibi sunuyor, o borçların sıfırlandığını söylüyor. Hem de herkesin gözünün içine baka baka

\n

2002’de 22 milyar doları bulan IMF alacakları, yıllarca, halka ağır bedeller ödetilerek ödendi. Ama bu, devletin dış borçlarının, Türkiyenin dış borçlarının sıfırlanmış olması gibi anlatılıyor. Oysa Türkiyenin dış borç toplamı tarihinin zirvesinde ve 2012nin 6 ayının sonunda 323 milyar doları aşmış durumda. 2002de bu borç 129 milyar dolardı.Yani AKP döneminde yüzde 149 artmış dış borçlar. Mevcut borç dağının üçte biri, 111 milyar dolar ile devletin; IMFnin hâlâ 3 milyar dolar alacağı var. Kamu borçları, AKP döneminde 25 milyar dolar artmış. Dış borçların üçte ikisi ise özel sektörün borcu.

\n

Borç mızrağı da yalan çuvalına sığmıyor işte

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları