Necati Özkan

Adaylara tavsiyeler

10 Nisan 2023 Pazartesi

Artık listeler YSK’ye teslim edildi. Tarihi seçim yolunda son düzlüğe girdik. Bu yüzden bugün yazımı, seçimde ülkenin dört bir yanında kampanya yapacak olan adaylara 10 önemli tavsiyeye ayırdım. 

- Kalabalıkların miktarının oy sayısıyla fazla bir bağlantısı yoktur. Seçim çevrenizde sizin ya da rakibinizin etrafında toplanan kalabalıklar ne moralinizi bozsun ne de kazandığınıza ilişkin erken bir güven duygusu oluştursun. Kalabalıklar sonucu belirleseydi, rahmetli Osman Bölükbaşı’nın partisi ülkede yıllarca iktidar olurdu. 

-Slogan ve logo takıntısına kapılmayın. Adaylar kampanyaya başlamak için sık sık slogan ya da logolarının olması gerektiğine kendilerini kaptırır. Ama zaman o zaman değil. Elinizde hiçbir tanıtım materyali olmadan da insanlarla konuşabilirsiniz. 

-Hemen başlayın. Zaten sadece 35 gününüz kaldı! Vakit geçirmeden seçmeninizle doğrudan temas kuracak her fırsatı kullanın. Çarşı, pazar, mahalle, kahvehane, iftar, sahur demeden tüm zamanınızla sahaya inin. Sahada çalışmaya başladığınızda farklı seçmen kümeleri için farklı konuların önemli olduğunu görüp kendinizi geliştirebilirsiniz. Böylece zihinsel açıdan hazırlanmış olursunuz. 

-Kampanyanızı karmaşık hale getirmeyin. Bir seçimde kazanmanın üç basit yolu vardır: (a) Ne söyleyeceğinize karar verin. (b) Nasıl söyleyeceğinize karar verin. (c) Söyleyin. Ne kadar basit dille konuşursanız o kadar başarılı olursunuz. 

-Karmaşık sorunların basit çözümlerinden sakının. Şapkadan kuş çıkaracak siyasetçi profili yaratmaktan kaçının. Eşiniz de bir seçmen. Eşinizin inanmadığı bir çözüm önerinize seçmenin inanmasını beklemeyin. Eğer seçmenle konuştuğunuz sorun karmaşıksa çözümün de karmaşık olacağını düşünerek konuşun. 

-Güven verin ama bu asla aşırı güven olmasın. Kazanacağınızdan emin olduğunuzu ifade edin ama çetin ve zorlu bir kampanya yürüttüğünüzü de mutlaka ekleyin. Özellikle kazanacağınız yönünde sonuç gösteren anketler gereksiz bir güven duygusu yaratır ve yapmanız gereken şeyleri yapmanızı engelleyebilir. Kampanyalarda az güven aşırı güvenden daha iyidir. Çünkü rakiple başa baş bir rekabet duygusu sizin, ekibinizin ve destekçilerinizin daha çok çalışmasını sağlar.

-Seçime kısa bir süre kala oluşacak bölünmeleri asla küçümsemeyin. Seçime sadece 35 gün kalmışken partiniz veya ittifakınız içindeki her bölünme hasar yaratır ve size çok pahalıya patlar. O nedenle seçim çevrenizde partinizin duayen isimler ile listelerde kendilerine yer bulamayan isimleri yanınıza çekin. 

-Rakibinizin her ifadesine muhalefet etmeniz gerekmez. Bozuk saatin günde iki kez doğru zamanı göstermesi gibi rakibiniz de zaman zaman doğru şeyler söyler. Rakibinizin her lafını eleştirdiğinizde asıl eleştirilerinizin gücünü azaltırsınız. Size sanki rakibiniz yokmuş gibi davranmanızı özellikle tavsiye ederim. Eğer rakibinize saldıracaksanız seçmenin asıl beklentisinin bu olduğundan emin olmanızı öneririm. 

-Bir seçmen tabanı yarar sağlar. Seçim kampanyasında sizin savunduğunuz değer ve önerilere ihtiyaç duyan bir seçmen tabanı olması işinizi kolaylaştırır. Tabanınız coğrafi olabilir (kendi memleketiniz ya da bölgeniz gibi), ideolojik olabilir (devrimciler, milliyetçiler, liberaller, muhafazakârlar gibi), etnik ya da demografik olabilir (Türk, Kürt, Alevi, Sünni ya da işçi köylü, iş dünyası gibi). Eğer bir seçmen tabanı ile başlıyorsanız üzerine bir şeyler inşa edebileceğiniz bir temel var demektir. Eğer yoksa yapacağınız ilk iş taban yaratmaktır ama bu da sahada yapabileceğiniz diğer faaliyetleri azaltır. 

-Eğer bir şey işe yarıyorsa işe yaramaz hale gelene kadar onu kullanmaya devam edin. Söylediğiniz her sözün, kullandığınız her vaadin, dağıttığınız her broşürün seçmen nezdinde nasıl bir etki yarattığını iyi gözleyin. İşe yarayan her şeyi, değiştirmeden sonuna kadar kullanın. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öfke ve değişim 12 Haziran 2023
Nasıl oldu? 30 Mayıs 2023
Yakın elmalar 22 Mayıs 2023

Günün Köşe Yazıları