'Cumhuriyet Bir Anıttır'

11 Ocak 2011 Salı

 

EVET / HAYIR

Cumhuriyet Bir Anıttır

İlhan Selçukla Akyakaya her gelişinde, evde, bahçede, denizde, kahvede, gazinoda en çok konuştuğumuz neydi? Cumhuriyet gazetesinin bizlerden sonra ne olacağı!

Er geç çekip gidecektik. Birimiz bir süre daha yaşamda kalırsa görecekti, bu anlamlı gazetenin yaşayıp yaşamayacağını; eski gücüyle etkisini sürdürüp sürdüremeyeceğini!..

İlhan, erkenden gitti. Daha doğrusu gitmedi, gitmeye zorlandı. Acılar çektirdiler, ağır suçlamalar yaptılar, sabah karanlığında evini bastılar, sanki bilerek yok olmasını istediler.

İlhan gitti!

Cumhuriyetyaşıyor. Cumhuriyetin değerini bilen cumhuriyetçiler, yazarları, çalışanları, okurları ile Atatürkün verdiği adla, ona tanıdığı görevle, Yunus Nadi, Nadir Nadi, İlhan Selçukla ayakta... Seksen yıllık bir görevi, bir savaşımı yaşıyor, yaşatıyor! Daha da kuşaklar boyunca sürdürmek çabasında...

Kimi zaman kuşkular başlıyor. Öteden beri bu gazeteye diş bileyenler arada bir bu tutumu, bu gidişi bozmak isteyenler var! Öyle böyle diye, söylentiler, beklentiler başlatılıyor. Ama inançlı bir kadro sımsıkı tutunmuş birbirine, belli bir çizgide...

İlhana bir haber uçursak, diye içimden bir ses!.. Nasıl olur bilmem? Ölmek büsbütün yok olmak değildir. Bir sezgi mi, bir duyarlık mı, bir özlem mi, neyse o, sevdiğimiz kişiye bambaşka bir yaşam verir, kazandırır. Benim için de İlhan uzaklarda değil! Hele şu Akyakada kıyıda, denizde onu arayıp bulmak öyle kolay ki...

Hep böyle mi gider, gidecek? İlhan Selçukun yokluğunda, onun denetiminden uzakta, ama onun dilediklerini, onun özlediklerini, onun yaratmak, kurmak istediklerini gerçekleştirmek yolunda olduğumuz için seviniyorum. İlhan kendinden sonrasını hazırlamış bile! Tek tek adlarını vermeyi gerek görmediğim bütün arkadaşların da benim gibi düşündüklerini biliyorum. Bu gazete, Mustafa Kemalin kurduğu bu gazete, kuşaklarca yaşayacak, yaşamalı, bir kutsal emanet gibi gençlerden başlayıp, devrimlere, çağdaşlığa, uygarlığa inanmış insanlarla, geleceklere doğru yürümeli...

Bir nedeni mi var, bir gereği mi var bu sözleri yinelemenin? Ülke günden güne bir karanlık çıkmaza doğru gider gibi! Günden güne korumasız, savunmasız, güçsüz bırakılmak isteniyor. Güven veren güçler azalıyor, azaltılıyor... Cumhuriyetin önemi, değeri, varlığı işte böyle bir dönemde kat kat artıyor, bilinçli yığınların nerdeyse tek güvencesi oluyor.

Cumhuriyet, İlhanın, Nadir Beyin, Mustafa Kemalin Cumhuriyeti yıkılmaz bir anıttır.

İşte en kıdemli yazarının size seslenişi!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014
Seçimlere Doğru 18 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları