Baro Yargılanırken

13 Şubat 2013 Çarşamba

Biz de sine-i avukatlara gidiyoruz.”
Söz
İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal’a ait...
Pazar akşamı gazetecilerle sohbet yemeğinde 17 Mart’ta yapılacak
“Olağanüstü Genel Kurul”larını böyle tanımlarken dedi ki: “Balyoz Davası’nda hakları kısıtlanan sanık avukatlarını savunma talebimizin suç sayılmasını en yüksek karar organımızda değerlendireceğiz.”
Genel kurulun 10 Şubat’taki gazete ilanlarında da
“Zulme Karşı Adalet Şöleni” denirken sayfayı kaplayan “Adalet Tanrıçası Themis”in ruhu acaba neler düşünüyordu?
Prof. Dr.
Suat Çağlayan’ın 25 Eylül 2012’de Odatv’de yayımlanan “Silivri’de Themis’e Ağır Tecavüz” yazısına göz atıyorum.
O ilahi adaleti temsil eder. Kitabında öfke, kin, haksızlık yoktur. Hiç kimseyi haksız yere cezalandırmaz” diyerek özetle şunları söylüyor: “Tarafsız karar verebilmesi için gözleri bağlıdır. Elindeki kılıç adaletin gücüdür. Terazi kılı kırk yardığını simgeler.”
Peki, şu yaşadığımız adaletin tanrıçası da
“Themis’tir” diyebilir miyiz? Yanıtı için mitolojideki bir başka adalet tanrıçası “Nemesis” anımsatılıyor: “Adaleti hiç umursamaz, her kararı öç ve nefrete dayanır, intikam almak istediği insanlara her türlü çamuru atmaktan çekinmez.”
Baronun sohbet yemeğinde Kocasakal’ı dinledikçe Çağlayan’a daha çok hak veriyorum. Themis’in ağır tecavüze uğradığı Silivri’ye Nemesis’in heykeli dikilmeli... Altına da bilinen davalar sıralanarak
“Baroyu da suçlamanın anısına” diye yazılmalı!..

\n

Yasal görevi

\n

Balyoz Davası’nın 6 Nisan 2012’deki duruşmasında, Kocasakal ve yönetim kurulu üyeleri mahkemeye sundukları dilekçeyle sanık avukatlarına hukuk dışı tutumları anımsatırlar...
Örneğin avukatlar söz istediğinde mahkeme başkanının
“Vermiyorum, ne yapacaksınız” diyebilmesine karşı meslektaşlarının haklarını savunacaklarını söylerler.
Çünkü Avukatlık Kanunu, barolara açıkça “
mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak ihlallerine karşı avukatlık mesleğini ve meslektaşlarını savunmak” görevini vermektedir.
Mahkemeyse bu yasayı gözetmek yerine baro yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunarak
“kamu davası” açtırır... Gerekçesi, 2 yıl hapis cezası da bulunan “yargılamayı etkilemeye teşebbüs”tür!
İstanbul Baro Başkanı
“hodri meydan” diyerek şunu söylüyor: “Asla yılmıyoruz; yasaları kimin çiğnediği açığa çıkacak.”
Dinlerken bir gazeteci dostum
“Kocasakal’daki cesaret keşke herkeste olsa” deyince Aristoteles’i anımsıyorum. Bilirsiniz, öğrencisi Büyük İskender bir gün “Hocam, lider adil mi olmalıdır cesur mu” diye sormuş. Aristoteles’in ünlü “adaletin olduğu yerde cesarete gerek kalmaz” yanıtı, bugün de geçerli değil midir?
Ayrılırken kapıda konukları geçiren Kocasakal’a sadece şunu söylüyorum:
“Gazanız mübarek olsun...”

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları