'Kemalist Solcu' Başkan

06 Şubat 2013 Çarşamba

Kitabın adı “Belediye Başkanı”. Yazarı Muğla’nın 1973’ten 89’a üç dönem başkanı Erman Şahin… 60’lardan 12 Eylül’e Muğla’yı ve Muğlalıları anlatan; yaşamla iç içe bir belediyeciliği belgeleyen, kentteki “Atatürk ve cumhuriyet sevdası”nın hemen her seçime nasıl yansıdığını sergileyen 560 sayfalık “1’inci cilt”. (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Basım Evi-Ocak 2013)
Yazarı, kent halkıyla bütünleşmiş belediye başkanlığına hazırlayan yıllar,
“27 Mayıs Devrimi”ni yaşadığı Ankara Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenciliğinden başlıyor; çünkü devrimle yükselen “ulusal kalkınma bilinci”nin temelinde yatan “halk için, halkla beraber” anlayışı, kentini yönetirken de rehberi olacak…
Ya
Trabzon-Tonya’ya bağlı Çayırbağı köyünde 1960-62’deki yedek subay öğretmenliği’ne ne demeli? Yaşamı boyunca ödün vermediği yurtseverliğinin mayasındaki “ihtilalin öğretmeni” kimliğini özgeçmişine armağan ediyordu..
İşte böyle başlayan serüvendeki ilk 20 yılın anıları 12 Eylül 1980 tarihli bir
“tebligat”la noktalanıyor. Denizli 11. Piyade Tugay ve Denizli, Aydın, Muğla Sıkıyönetim Komutanı Tuğgeneral İlhan Özcan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetime el koyduğunu, belediye başkanlığının sona erdiğini anımsatarak diyor ki: “Durumu sükûnet ve olgunlukla karşılayacağınızı ümit ederim.”
Sonrasını 2. cilde bırakan Şahin’i 1984’teki yerel seçimlerde halk yeniden
“göreve iade” etti. 1991’de SHP milletvekili olarak Demirel-İnönü koalisyonunda atandığı Devlet ve ardından Bayındırlık bakanlıklarına rağmen, hemşerileri ve dostları arasında hep “Başkan” olarak anıldı.

\n

Efsane isimler

\n

Şahin’in tam bir Muğla âşığı olarak yürüttüğü yerel yöneticiliğini, yaşamın içinden gerçekçi gözlem ve resimlerle destekleyerek aktardığı; hatta kentin kimi mimari özgünlüklerini kendi desenleriyle belgelediği kitabını bu yazıda özetlemek bile olanaksız.
Ancak kitabın farklı bir yanı var ki kenti
“insan”larıyla anmak… berberinden aşçısına, kasabından mimarına herkesle yaşanan belediyeciliği tüm “kahramanlar”ıyla anlatmak..
Örneğin Muğla’nın yaslandığı
“Asar (Hisar) Dağı”nın sarp yamaçlarındaki yoksul ve kimlikli insanlara hiç “kamulaştırma yapmadan yol kazandırmak” nasıl olabilmişti? Bahçelerinden, hatta evlerinden yola giden yerleri “Erman’a”, yani belediyeye “gönüllü” olarak “bedava” veren insanlar, imar tarihinin efsane isimleriydiler...
Meclis üyesinden teknik elemanına, işçisinden bürokratına hiç abartısız
“24 saat” görev yaparak, kentin sorunlarıyla “fazla mesai bile almadan” soluksuz ilgilenen belediyeciler de yerel yöneticiliğin destansı isimleri...
Ya kentin 3’te 2’sini oluşturan eski semtlerdeki
“sit” kararıyla imar hakları kısıtlanan binlerce Muğlalının “Sizi bu beladan kurtaracağız” diyen “sağ”cı adaylara değil, “sit Muğla için onurdur” diyen Erman’a oy vermelerine ne demeli?
Bütün bu inanılmaz özverilerin lideri olabilmenin ayrıntılarını keyifle okuduktan sonra asıl
“sır”rını ise kitabın arka kapağındaki tanımda bulacaksınız: “Kemalist Solcu Başkan…”

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları