Trabzon Ayasofyası'nda 'Siyasal Cami' Emeli

10 Şubat 2013 Pazar

“Mahkeme kararıyla tapusu yeniden vakıflara alınan Trabzon Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasının önünde hiçbir engel kalmadı. ” (Karadeniz’den Güne Bakış - 5 Şubat)
Sözler, Vakıflar Genel Müdürü’ne, yani
“Cumhuriyet kurumu”nu yöneten bir kişiye ait... Gerçi Bülent Arınç 2012 yazındaki ziyaretinde “Ayasofya yakında ibadete açılacak” demişti ama Bay Adnan Erdem’in “siyasal emel”leri yerine “memur”u olduğu “devletin anayasal İlkeleri”ni gözeterek görev yapması, konuşması gerekmiyor mu? “Başbakanlık’a bağlı” üst düzey bir “Cumhuriyet bürokratı” bunları nasıl söyleyebilir?
Genel müdür şunları da ekliyor:
“Burası Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüş. 1960’ta müze yapılması işlemi tamamen hukuksuzdur ve bizim rızamız yoktur!”
Kimse demiyor ki
“siz” kimsiniz?
Ayasofya’nın müze olarak yaşamasını sağlayan Kültür Bakanlığı, bunu uygun gören iktidarlar ve hepimiz bir yana,
“siz” bir yana mısınız?
Cumhuriyetin tapusu
Komnenos ailesinden 1. Manuel’in 1250-60 yıllarında “manastır kilisesi” olarak yaptırdığı Ayasofya’nın adı “Kutsal Bilgelik” demek... Bu tarihsel mirası tıpkı İstanbul’daki gibi “müze” işleviyle yaşatmak da “Cumhuriyetin bilgeliği...”
Nitekim 1. Dünya Savaşı’ndaki Rus işgalinde karargâh ve depo olarak kullanılan eser, 1958-62’de
Edinburgh Üniversitesi ile vakıfların işbirliğiyle restore edilerek müzeye çevrildi.
Bülent Arınç’ın
“cami olacak” sözüne tepki göstererek Ayasofya’nın önünde toplanan çağdaş Trabzonluların sözcülerinden gazeteci Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu ise sormuştu: “756 binlik Trabzon’da 1903 cami var. 400 kişiye bir cami düşmekte, ortalama cemaat 15-20 arası... O halde Ayasofya hangi ihtiyaç için cami yapılmak isteniyor?”
Arınç ve Erdem
“Fatih’in vakfiyesi böyle” deseler bile niyetlerinin “ibadet değil siyaset” olduğu o kadar açık ki. Örneğin yine Fatih’in İstanbul’da okçulara “spor alanı” olarak vakfettiği Okmeydanı’ndaki yüzlerce -üstelik kaçak- apartmana sessiz ve umarsızlar; Mimar Sinan’ın yaptığı camilerin bakımı için padişahlarca vakfedilen nice çiftlik arazisi çoktan imara açıldı; şimdi de TOKİ’nin projelerine arsa oluyor... Hiç oralı değiller. Oysa yağmalanan “bu araziler de vakıfların..”
Dahası sayısız han, hamam, bedesten, hatta konaklar bile -sözde vakıfların güvencesinde-
“vakfedilen işlevlerinin dışında” rant amaçlı kullanılmakta...
Buna aldırmadan sadece Trabzon Ayasofyası’nda Fatih’in vakfiyesini hatırlayan genel müdürün
“tapu”ya sarılarak “Namaz kılmak için artık engel yok” demesi ne kadar hazin? Oysa “engel” gördüğü müze işlevinin asıl nedeni tapunun Kültür Bakanlığı’nda olması değil, “Laik Türkiye Cumhuriyeti”dir!..
Başbakanlık’ın bürokratı, cumhuriyetin temel ilkelerini bir tapuyla devre dışı bırakma hakkını nereden ve kimden alıyor?
Hem de aslında ve özünde bir
“Cumhuriyet kurumu”na ait olan tapuyla...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları