Büyük Atatürk!

Sana, kurduğun ve “En büyük eserim” dediğin Cumhuriyetimizin yüzüncü yaş gününde bu mektubu yazmaya kendimi mecbur hissedeceğimi aklımdan hiç geçirmezdim. Ne yazık ki öyle bir günü yaşıyoruz:

Senin Cumhuriyetin 10’uncu yılını nasıl kutladığını bizzat yaşayarak gören insanımız artık parmakla gösterilecek kadar azaldı. Ama sonraki kuşaklar olarak “Türk milleti!” diye başlayan o unutulmaz nutku, her yıldönümünde radyolardan dinleye dinleye, televizyonlardan izleye izleye yüreğimize nakşettik. Seninle büyüdük. “ON YILDA ON BEŞ MİLYON GENÇ YARATTIK!” diyen Onuncu Yıl Marşı’nı söylerken ve “TÜRKÜZ! CUMHURİYETİN GÖĞSÜMÜZ TUNÇ SİPERİ!” derken anlatılmaz bir gurur duyduğumuzu hiç unutmadık.

Ama kurduğun Cumhuriyetin yüzüncü yılında bile seni unutmak, unutturmak isteyen kadroların elinde kaldık.

Anafartalar’daki kahramanlığını, 19 Mayısları, 23 Nisanları, 30 Ağustosları senin adını anmadan geçiştirmelerinden belki de 100’üncü yılı bile görmek istemeyeceklerini tahmin edebilirdik.

Ama içlerinin bu kadar kin ve nefret dolu olduğunu demek ki yine de görememişiz.

Önceki gün yurtdışında yaşayan ve bulunduğu dünyada saygı gören bir dostumdan e-mail aldım: Oradaki büyükelçiliğimizin yüzüncü yılı nasıl geçiştirdiğini aynen şöyle anlatıyordu:

“Türkiye büyükelçiliğinde yapılacak Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna davetliyiz. Her zamankinden daha sönük yapılıyor. (...) Yabancıları ve Türkleri ayrı ayrı davet etmişler AKP hükümeti herhalde tembih etti, ‘Görkemli davet olmasın’ diye. Kim bilir...” 

Dünkü gazetelerde Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği’nin 100’üncü yıl nedeniyle bir resepsiyon verdiği ve buna Ankara valisi ile belediye başkanının katıldığı yazılıydı. Büyükelçi Yusuf Cüneyt’in yaptığı konuşmada:

“Bugün, her ulusa örnek olan bir özgürlük mücadelesinin ardından yurttaşlarına, 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması için öncülük eden, Türkiye’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anma günüdür” dediği bildiriliyordu.

Senin unutturulmaya çalışıldığın dönemde, büyüklüğünün yabancı büyükelçiler tarafından anımsatılması ne büyük bir ayıp! 

Büyük Atatürk!

Ne yazık ki sadece AKP iktidarı değil, her fırsatta “Cumhuriyeti biz kurduk” diye övünen CHP de içinde bulunduğu sandalye kavgası yüzünden 100’üncü yılı görmezden geldi. Yüzüncü yılda sadece genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan “bayramı halk içinde kutlayacaklarını” duyduk. 

Eğer birçok özel şirket, televizyonlara reklam vermese, Atatürkçü Düşünce Derneği bir manifesto yayımlamasa ve 27 Ekim günü birkaç uçak İstanbul üzerinden sesli uçuş yapmasa 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ndan kimsenin neredeyse haberi olmayacaktı.

Neyse ki başta kadınlar olmak üzere, seni yürekten seven genç, yaşlı milyonlar var. Ötekilere değil, SEN sadece onlara güven.