Olaylar Ve Görüşler

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü - Duran GÜLDEMİR

05 Ekim 2023 Perşembe

Bugün, “Dünya Öğretmenler Günü”. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO/İLO tarafından 1994 yılında kabul edilen, “Dünya Öğretmenler Günü”, bugün yüzden fazla ülkede kutlanmaktadır. 

1984 yılında UNESCO’nun kabul ettiği 5 Ekim, pek çok ülkede olduğu gibi bizde de “Öğretmenler Günü” olarak-pek çok nedenden dolayı- kabul görmektedir artık.

Bu yazının kaleme alış nedeni, “Öğretmenler Günü, 24 Kasım mı, 5 Ekim mi?” kıyaslaması yapmak değil elbette. 

Birincisi, eğitimin evrensel bir değer olduğu gerçeğinin altını çizmek, diğeri de öğretmenlik mesleğinin her toplum için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmaktır.

ATATÜRK VE EĞİTİM

Elbette her toplumun yapısı farklıdır, kendine özgü birtakım özellikleri vardır. Bunları hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz ama evrensel değerlere ulaşmanın yolu da yöntemi de biliniyor artık: Bilimsel eğitim anlayışı... 

Mustafa Kemal Atatürk, “Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder” derken işte bu gerçeği dile getirmiştir. Eğitimin ne kadar önemli olduğu gerçeğini yıllar önce böyle dile getirirken uygulamalarıyla yalnız kendi toplumuna değil geri kalmış tüm toplumlara örnek olmuştur. 

Gelişmiş Batı ülkelerinin, bugün “yüksek bir topluluk” düzeyine ulaşmasının altında yatan gerçekler göz ardı edilse de -en azından- biz eğitimciler o gerçekler görmezden gelemeyiz artık. 

Bilim, nasıl tüm insanlığı kucaklıyorsa, bilimsel eğitim de aynı doğrultuda her toplum için ekmek kadar su kadar hayati bir önem taşımaktadır.

O zaman hemen şunu sormak gerekiyor: Bilimsel eğitimin gerçekleşmesinde “öğretmen”in rolü nedir? Nasıl olmalıdır?

Özelikle şunu hemen belirtmeliyiz ki bu yöndeki eğitim anlayışı bizim çok da yabancı olduğumuz bir konu değil. Köy Enstitüleriyle bu anlayış yerelde çok büyük başarılara imza atmış ve her yönüyle tüm insanlığa örnek olmuştur. Onun devamında, “Köy Öğretmen Okulları”, bazı eksiklerine karşın, aynı anlayış doğrultusunda görevini sürdürmüştür belli bir süre de olsa. Bütün bu örnek çalışmalar, birtakım çıkar grupları tarafından sürekli engellenmiş, daha açıkçası bilerek isteyerek sonlandırılmıştır. Bugün içine düştüğümüz bu eğitim çıkmazına sürüklemiştir bizi.

Ne yazık ki bugün, o eğitim anlayışından her geçen gün iyice uzaklaşılmaktadır. Köy Enstitüleri felsefesiyle öğretmen yetiştirme anlayışı bir kenara itilmiş, ülke sorunlarından uzak durmayı, duyarsızlığı bir marifetmiş gibi ön plana çıkarma gayreti içine girilmiştir.

Ama her şeye karşın umutsuzluğa kapılmamak gerekiyor. Dünya değişiyor gerçekten. Yaşanan sıkıntılar sadece o ülke insanını ilgilendirmiyor artık. Tüm dünyanın derdi oluyor geç de olsa. Egemen güçler her ne kadar engellemeye çalışırsa çalışsın bazı gerçekler gizlenemiyor artık. Solcusu da sağcısı da açıkçası vicdan sahibi her birey, er ya da geç gerçekleri görüyor artık. 

BAŞ TACI

Okuluna aç susuz giden bir çocuğun düştüğü çaresizliğe bizzat tanık olan -ulusu ne olursa olsun- hangi öğretmenin vicdanı sızlamaz? Bunun dini ırkı, rengi fark eder mi? 

İşte bütün bu nedenlerden dolayı tüm dünyada yaşanan sorunlardan birinin de “eğitim” olduğu çok iyi bilinmektedir. Eğitim öznesi de “öğretmen” olduğuna göre “öğretmen”i sözde değil özde baş tacı yapmak ilk koşul olmalıdır. Bunu gerçekleştirmek çok mu zor? Hayır. Örnekleri çok. Yeter ki buna önce biz yürekten inanalım. 

Tüm Eğitimcilerin “Dünya Öğretmenler Günü” kutlu olsun.

DURAN GÜLDEMİR

EĞİTİMCİ. YKKED BEYLİKDÜZÜ ŞB. ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları