Olaylar Ve Görüşler

Ağıtlar yollarım galaksilere - Gani AŞIK

16 Mart 2022 Çarşamba

Bandırma vapuru batırılma riskine önlem olarak denize açılmayıp sahilleri izleyerek 19 Mayıs 1919’da Karadeniz’in cennet, ama kederli Samsun’una ulaştığında Anadolu küffarın işgalinde, Sultan koltuğunun derdindeydi. Henüz 38 yaşındaki mucize insanın Bandırma vapurundan inip vatanın kutsal toprağına cepheden cepheye koşmaktan yorgun ayağını bastığında, ordumuz dağıtılmış, ekonomik, mali ve beşeri kaynaklar kurumuş, hepsinden kötüsü de Türk milleti kurtuluş umudunu yitirmişti. Tanrı’nın sadece bize değil, emperyalizmin ve cehaletin pençesindeki her topluma armağan olarak yarattığı Mustafa Kemal’in Samsun’da karanlığın  üstüne parlak ağustos güneşi gibi doğması, vatanımızı mucize ötesi başarı ile düşmandan arındırdı ve ezilen yüzlerce ulusun kurtuluşuna da ilham verdi. Pek çok yazımda “Atatürk’ün, Tanrı’nın Türk milletine armağanı” olduğunu yazıp savundum. Bu düşüncemin Ata’yı tanımlamada eksik kaldığını görerek, “Atatürk’ün, Allah’ın insanlığa armağanı” olarak düzeltilmesi gereği duydum. Bu kanaate, Atatürk’ün Hindistan dahil pek çok müstemleke halkının isyanına ilham vermesi yanında, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin yıllar yılı Ata’ya, büyük eseri Cumhuriyetin kurumsal kimliğine ve Cumhuriyete hayat veren devrimlerine açtığı cehalet ve ihanet savaşına karşın, Mustafa Kemal’in hem ülkemizde hem de dünyada popülaritesinin artması ile ulaştı.

KUTSAL AMAÇ

Mustafa Kemal ve Cumhuriyeti kuran kadrolar için kutsal hedef Türkiye’yi, çağın değerleri temelinde ibrişim örer gibi Mimar Sinan ustalığı ile yeniden inşa etmek, Türk ulusunu Avrupa’nın yüzyıllar önce ulaştığı aydınlanma devrimi ile buluşturmaktı. Bu heyecan kasırgası ile okuma seferberliği başlatarak cehalete çare aradılar. Tifo, tifüs, trahom, verem, sıtma ve zatürree gibi hastalıkların sebep olduğu kitlesel ölümlerin önüne geçmek için sağlıkta devrim yaptılar. Büyük sanayi tesislerinin temelini attılar, 1920’li yılların ortalarında uçak yaptılar. Karayolu ve demir yolu yapımında mucizeler ortaya koydular. Bütün bunları, öğretmen, mühendis, doktor, ebe gibi nitelikli insan kaynağının çok sınırlı ve devlet gelirlerinin fevkalade yetersiz olduğu dönemlerde başardılar, bunların üstüne, diş ve tırnaktan artırarak Osmanlı’dan kalan Düyunu Umumiye borçlarını da ödediler. Göz kamaştıran bu başarıların altında; Mustafa Kemal, yazgı ve dava arkadaşı büyük kahraman İnönü ile, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda düşmanla en önde vuruşan ve Cumhuriyeti kuran neslin, yurduna ve milletine olan ölümsüz aşkı yanında, hazinenin akçesini ve devletin malını namusları gibi telakki etme soyluluğu yatar. Önceleri de yazdım; Hazine’yi, devlet alımlarını ve ihaleleri kontrol eden bu asil ve idealistlerin ölümlerinde ceplerinden 10-20 lira para çıkmış ve definlerini belediyeler yapmıştır, çünkü hırsız olmadıkları gibi, özellikle Hazine (beytülmal) hırsızlığını soysuzluk sayarlardı ve ihale kanununu 200 kere değiştirmemişlerdi.

ATA’NIN KAYGISI VE SEVDASI

En büyük Türk Atatürk’ün bilinen devrimleri dışında, gölünde ve ruhunda tutuşan bir alaz daha vardı: Türkçe ezan da ilerde belki İmam’ı Azam’ın açtığı kapıdan girerek kendi dilimizde ibadet özlemi de gönül dünyasında fırtınalar koparırdı. Kısa yaşamındaki göz alıcı başarıları yanında dört bin kültür kitabını satır altlarını çizerek, sayfa kenarlarına yorumlar (şerhler) ekleyerek okuması O’nun, bilgi derinliği ve kültürel zenginliği açılarından Hz. Ali ile benzerliğine işaret eder. Çünkü Hz. Peygamber, Ali’nin ilmini övmüştü. Atatürk, kahramanlığı açısından da Ali’ye benzer; zavallı düşmanlarının Muaviye’ye benzediği gibi...

Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet, iktidarı ele geçiren karşıdevrimci softaların saldırısı altında. Devletin her şeyi satıldı ve yutuldu, hazine boşaltıldı. Tarikatların devlette tezgâh açması, Moğolların Anadolu’yu istilasıyla eşanlamlıdır. Modern Cumhuriyetin, yüzyıllık kinin tutsağı echeli cühela tayfasına emanet edilmesi, zurnacının eline keman vermeye benzer. Devletin cin çarpmışa dönmesi bundandır. Vah Türkiyem vah!

GANİ AŞIK

E.CHP KAYSERİ MİLLETVEKİLİ/MÜFTÜ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları