Olaylar Ve Görüşler

Akademiye bulaşan yolsuzluk - Prof. Dr. Ülkü SARITAŞ

06 Ocak 2024 Cumartesi

Geçtiğimiz ay yayınlanan Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Grubu (GRECO) Raporu’nda, Türkiye’nin milletvekilleri, hâkim ve savcılarla ilgili yolsuzluğun önlenmesi konusundaki tavsiyeleri yerine getirme performansının yine kötü olduğu uyarısında bulunulduğu medyada yer aldı. Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren GRECO 2022 yılı raporunda Türkiye, 48 ülke içinde tavsiyeleri yerine getirme konusunda başarısız olan 10 ülke içinde yer almış. Rapora göre Türkiye 2022’de GRECO tarafından milletvekili, hâkim ve savcılarla ilgili yapılan 31 tavsiyenin ortalama yüzde 51.6’sını yerine getirmemiş, yüzde 38.7’sini kısmen yerine getirmiş ve yüzde 9.7’sini ise tamamen uygulamış. Rapor, Türkiye’nin yolsuzlukla mücadelede sınıfta kaldığının ortaya konulması malumun ilanı oldu.

Son zamanlarda yaşanan basın özgürlüğü üzerindeki baskılar, haksız tutukluluklar, güzellik merkezleri aracılığı ile aklanan kirli paralar ile aklın alamayacağı kadar elde edilen zenginlikler, sporda çok bilinen antrenör ve oyuncuların karıştığı bir bankanın aracılık ettiği büyük vurgun ve soygun, dünyanın pek çok ülkesinin mafya lideri ve çetelerinin Türkiye’ye yerleşmeleri ve aralarında çıkan kanlı çatışmalarla birinin öldürülmesi, zaman zaman bunların yakalandığına ve suç örgütlerinin çökertildiğine dair İçişleri Bakanlığı tarafından basına yapılan açıklamalar ile ülkede ne çok suç örgütünün barındığını gösteren haberler, ne olursa olsun daha fazla zengin olma hırsı ve paranın tüm ahlaki değerlerden önde olduğu günümüz Türkiye’sinde nedense bu sınıfta kalma bizleri hiç şaşırtmadı. Dahası devleti yönetenler bu konuyu görmezden gelmekte ya da sadece vitrin önündekiler göstermelik tutuklanıp sorunun kökenine inmeye gerek bile duyulmamakta.

USULSÜZLÜKLER

Tüm bu yolsuzluk olayları yaşanırken bir de ne görelim işin ucu akademiye uzanmış. Yok bu kadarı da olmaz denilecek bir haber “Pamukkale Üniversitesi’nde, yabancı öğrencilerin tıp ve diş hekimliği gibi fakültelere usulsüz kaydedildiği tespit edildi.” Usulsüzlüğün nedeni puanı yetmediği halde para karşılığı tıp ve diş hekimliği gibi insan sağlığı ile ilgili iki çok önemli fakülteye yabancı uyruklu öğrencilerin kayıt edilmesi. İşlem aracı kurumlar ile üniversite arasında gerçekleştiriliyor, öğrenci işleri memuru rüşvet ile kontenjandan fazla öğrenciyi kaydediyor, konu anlaşılınca memurun görevine son verilip kontenjan fazlası öğrencilerin kayıtları siliniyor. Kamuoyunun skandaldan haberi tıp fakültesine kayıt yaptıran, ancak kaydı silinen ve başarılı olduğunu ileri süren Irak uyruklu bir öğrencinin dava açması ile oluyor. 

Yerel mahkeme üniversitenin en tepesindeki yönetici olan rektör hakkında dava açmak için YÖK’ten izin istese de bu reddediliyor. Daha sonra kamuoyu baskısı ile YÖK buna izin veriyor ancak rektör hâlâ görevinin başında. Yani sorunun kökenine yine inilmiyor ve gündeme bir futbol kulübünün başkanının hakem dövmesi gibi başka konular servis edilerek bu önemli konu da halının altına süpürülüyor. Durum böyle olunca Türkiye hemen tüm kurumları ile yolsuzluk çukuruna her gün biraz daha batıyor.

AHLAK DEĞERLERİ

Akademi; bir ülkenin iyi yetişmiş insan gücüne kaynaklık eden ve bilim üreten, üretmesi gereken en önemli kuruluşudur. Bilim ve sanat Charles Darwin’in dediği gibi “Bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur. ‘Tavuk toplum’, önüne atılan bir avuç yemi gagalarken arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz”. Tavuk toplum olmamak için bilim yuvası olan/olması gereken akademide öğrenci alımında, atamalarda, akademik kadro alımlarında bilimsel liyakat etkili olmalı; adam kayırmacılık, torpil ve paranın lafı bile geçmemelidir. Ancak ülke o zaman ahlak temelli bir yönetim ve ahlak değerlerinin hâkim olduğu kurumlara kavuşabilir.

PROF. DR. ÜLKÜ SARITAŞ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları