Olaylar Ve Görüşler

Batı Afrika’da güç dengesi değişiyor mu? - Doç. Dr. Göktürk TÜYSÜZOĞLU

07 Ağustos 2023 Pazartesi

Nijer’de gerçekleşen darbe sonrasında özelde Fransa, genelde ise Batı’yı karşısına alan bir askeri yönetimin iktidarı devralması, komşu ülke Nijerya başta olmak üzere Brüksel ve Washington’da büyük bir tepkiyle karşılandı. Özellikle Nijerya’nın bu denli sert bir tutum sergiliyor olmasının en önemli nedeni, bu ülkenin Nijer üzerinden AB’ye yıllık 30 milyar metreküp gaz taşıyacak bir boru hattı projesinin en önemli bileşenlerinden biri olmasıdır. Nijerya hükümetinin, Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) üyelerini de Nijer’deki darbe yönetimine karşı müdahaleye ikna etmeye çalıştığı da anlaşılıyor. 

Petrol ve gaz rezervlerinden yüksek gelir elde etme hedefindeki Nijerya, orta vadede AB enerji pazarındaki en önemli aktörlerden biri olmayı arzuluyor. Sahraaltı Afrika’daki en önemli ülke olarak görülen Nijerya’nın bu rolünü, Batılı aktörlerle ilişkilerini ve hatta uzun vadede kendi siyasal yapısını dahi olumsuz etkileme potansiyeline sahip bir değişim dalgası başlamış gibi görünüyor. Nitekim Mali, Burkina Faso, Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC) gibi ülkelerin ardından Nijer’de de yönetimin askeri bir darbeyle değişmiş olması, ECOWAS içerisinde olduğu kadar, Çad, Senegal ve hatta Cezayir gibi ülkelerin bölgesel gelişmelere bakış açısını da etkileyebilecek bir gelişme olarak görülebilir. Nijerya’nın Nijer’e müdahale çağrısına Çad ve Cezayir’in yanı sıra, Gana’daki muhalefetin bile karşı çıkmış olması ve Senegal’de halkın Fransız ürünleri ile Fransız varlığına karşı protesto gösterileri yürütmesi sürecin ne yöne doğru evrilme ihtimali olduğunu gösteriyor. Yani, Nijer’e askeri müdahale çağrısının toplumsal meşruiyetinin güçlü olduğunu söylemek mümkün değil. 

Rus paralı asker grubu Wagner’e bağlı olduğu iddia edilen (şirketin durumu tartışmalı olsa da Wagner lideri Prigojin’in Rusya-Afrika Zirvesi’ne katılmış olması önemliydi) milislerin Nijer’e geldiği yönünde çıkan haberler jeopolitik değişimin yönünü göstermesi bakımından önemlidir. Mali, Burkina Faso ve OAC’nin ardından Nijer’de de varlık gösteren Rus milisler, Moskova’nın bölgeye tahıl yardımında bulunma isteğiyle birlikte ele alınmalı. Fransa’ya uranyum satışının yasaklanması ise Paris’i, nükleer santrallarıi için Rus uranyumuna (yaptırımlar kapsamında) ihtiyaç duyar hale getirebilir. Çin ise Batı Afrika’nın en önemli dış yatırımcısıdır. 2020 rakamlarına göre, Batı Afrika ülkeleri 40 milyar doları aşan ihracatıyla Pekin’in Afrika kıtasındaki en önemli ticari partneridir. Pekin’in 2035 hedefi ise Batı Afrika’ya toplam 60 milyar dolarlık Çin yatırımı getirmektir. 

Nijer’deki askeri yönetimin, ülkede yer alan ve bölgedeki en büyük Fransa askeri üssü niteliği taşıyan tesisin boşaltılmasını istemesi, aynı zamanda büyük ve oldukça modern bir ABD İHA/SİHA üssüne de sahip olan ülkenin ilerleyen dönemde bu üssü de kapatmak isteyebileceğine dair bir düşüncenin oluşmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler, Batı Afrika’da jeopolitik bir değişimin yaşandığı ya da yaşanmak üzere olduğu yönünde bir tartışmanın başlamasına yol açmaktadır.

DOÇ. DR. GÖKTÜRK TÜYSÜZOĞLU

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları