Olaylar Ve Görüşler

CHP’nin sürüklendiği açmaz

15 Ağustos 2023 Salı

Seçim sonuçlarıyla CHP’de partinin popüler, önde gelen isimlerinin başını çektiği parti içi muhalefetin “değişim” sloganı ile başlayan huzursuzluk açığa çıktı. CHP seçmeni de tedirgin. Bunun özünde de seçim yenilgisi kadar CHP’nin rotasından çıkarılması var.

Hatırlayalım;

AKP iktidarı ile birlikte ivme kazanan “demokratik, laik, hukuk devletini yıkmaya” yönelik sistematik saldırılar arttı. O dönemde de genel başkan olan Kılıçdaroğlu’nun bu saldırılara sempati duyan ve destek vermeye meyilli seçmenlerin ilgisini çekebilmek adına yaptığı ilk açıklama “Türban sorununu ben çözerim” oldu.

Ayrıca, laiklik tartışmalarının arttığı günlerde bir soru üzerine verilen “Laiklik tehlikede değil” cevabı, 2015 cumhurbaşkanı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP’nin adayı olarak ortaya çıkarılması, CHP’ye “güvenmediği için” oy vermeyen seçmenlere yönelik “helalleşme” atağı, seçim öncesindeki anlamsız “başörtüsüne yasal güvence” önerisi, milletvekili seçiminde CHP’nin aldığı yüzde 25 oya bakılmaksızın, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısında aldığı yüzde 48 oyun “başarı” olarak gösterilmesi, ittifak ortağı dört partiye dağıtılan 38 milletvekili, AKP’nin laikliği bitirmeye yönelik girişimlerine karşı seçim döneminde söz etmeyen, bunları kabullenen seçmeni bilgilendirme gereğini duymayan tutum, AKP’ye perçinlenmiş kitleyi hoş tutabilmek için, çalışarak üretmek yerine sadaka kültürünü pekiştiren, açık artırmaya dönüşen yardım vaatleri bunlardan bazıları.

Ne yapılmalı?

AKP’nin biçimlendirdiği “yeni Türkiye”de dini motivasyonu yüksek seçmen sayısal üstünlüğü yakaladı. Cumhuriyetin ve çok partili hayatın kurucusu CHP’nin demokrasi, laâiklik ve hukuk mücadelesini 1923 ruhuna sahip çıkarak, laiklik ve özgürlük kavramlarını topluma sabır ve kararlılıkla anlatarak, gerektiğinde sine-i millete dönme seçeneğini de kullanarak yapması şarttır. Böylece CHP seçim kaybetse de kimliğini kaybetmemiş, tarihi sorumluluğunu yerine getirmiş olur. CHP kurumsal kimliğe sahip bir partidir. Son dönemde olduğu gibi kişisel tercihlere, kararlara göre değil, tüzüğünde yazılı ilke ve kurallar doğrultusunda yönetilmelidir.

Sıtkı Ergüney - Ekonomist



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları