Olaylar Ve Görüşler

Geçmişten ders almak - Av. Erol ERTUĞRUL

26 Ekim 2022 Çarşamba

2 Nisan 1960 günü İsmet İnönü, partisinin il kurultayına katılmak üzere Ankara’dan trenle Kayseri’ye gitmektedir. Kayseri valisinin emri ile Kayseri’ye 32 km uzaklıkta Himmetdede istasyonunda durdurulur. Kayseri’ye gidişi engellenmektedir. Onu durduran birliğin komutanı Yüzbaşı Selahattin Çetiner trene çıkar, İnönü’ye askerce bir selam çakar ve “Paşam yol açıktır, ben de emrinizdeyim” der. Selahattin Çetiner görevden alınır, askerlikten çıkarılır, yargılanır, aklanır. 27 Mayıs 1960’tan sonra orduya yeniden döner. Korgeneral rütbesine kadar yükselir. Emekli olduktan sonra politikaya girer. 12 Eylül 1980’den sonra kurulan Bülent Ulusu hükümetinde içişleri bakanı olur.

‘BABASIZ BIRAKMADIM’

7 Nisan 1960 günü Demokrat Parti grubu bir bildiri yayımlayarak CHP’yi “Silahlı ayaklanmalar hazırlamakla” suçlar. 27 Nisan 1960 günü TBMM’de 15 üyeli bir “Tahkikat Komisyonu” kurulur. İnönü ve 12 CHP milletvekiline 12 oturum Meclis’ten çıkarılma cezası verilir. Bu komisyonun olağanüstü yetkileri vardır. CHP’nin tüm mallarına el konulması, CHP milletvekillerinin tutuklanması bu yetkiler arasındadır. İnönü’nün yaşamına son vermek planlanmaktadır. Bir yurt gezisi sırasında İnönü Uşak’ta taşlanır, başı yarılır. İsmet İnönü Kurtuluş Savaşı kahramanıdır. Atatürk’ün en yakın arkadaşıdır. Lozan’ı kazanan devlet adamıdır. Ülkemizin İkinci Dünya Savaşı’na girmesini engellemiştir. Ülkemizin demokrasiye geçmesini sağlayan, kaybettiği seçimi büyük bir olgunlukla devreden bir politikacıdır.

Muhalefette iken güney illerimize yaptığı bir gezi sırasında karşısına öğretilmiş bir çocuk çıkarılır. İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan sıkıntılardan ötürü “Bizi ekmeksiz, gazsız, şekersiz bıraktın, şimdi ne yüzle buraya geliyorsun” dedirtilir. Yanıt olarak İnönü’nün “Haklısın seni ekmeksiz, şekersiz bıraktım ama babasız bırakmadım” sözleri unutulmazdır.

MİLLİ GÜVENLİK 

Güzel yurdumuz geçmişte bunları yaşadı. Şimdi kuruluşun ve kurtuluşun partisi milli güvenlik sorunu diye suçlanıyor. Basını ve karşı görüştekileri susturmak için sansür yasası getirildi. Demek ki geçmişten hiç ders alınmamış. AKP, açılım süreci diyerek terörün nasıl önünü açtığını unutuyor. Halkımızı inandırmak için akil adamlar diye bir bölüm insanımızı nasıl Anadolu’ya gönderip gerçekleri tersyüz etmeye çalıştığını unutuyor. AKP, emperyalizmin isteği ile 19 Ekim 2009 günü Habur’da bir çadır mahkemesi kurdurduğunu, 34 PKK’liyi sözde yargılattığını ve gelenler pişman olduklarını söylemedikleri halde, sanki pişman olmuşlar gibi onları etkin pişmanlıktan yararlandırarak beraat ettirdiğini unutuyor.

Yerel ve genel seçimlerde etkisi olur diyerek terör örgütü liderini TV’lere çıkarıp konuşturan kimdir? Analar ağlamasın diyerek, açılım süreci diyerek silahlı terör örgütlerine ilişmeyin biçiminde valilere emir verdirip polislerimizin, kahraman askerlerimizin kışlalarında etkisiz kalmalarına yol açanlar kimdir? Terör örgütlerinin güney illerimizde, kentlerimizde hendekler kazmalarını, silahlar yığmalarını sağlayanlar kimlerdir? Şimdi düşünmeli, milli güvenlik sorunu kimdir?

AV. EROL ERTUĞRUL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları