Olaylar Ve Görüşler

Hükümetin ekonomi politikasının politiği - Armağan ÖZTÜRK

10 Temmuz 2023 Pazartesi

Hükümetin ücret politikasının ekonomi politiği “en aşağıda eşitlik” sloganı altında özetlenebilir.  Öncelikle asgari ücretin normal ücret haline geldiği bir ülkeyiz. Asgari ücret son zamla 11 bin 402 TL’ye çıktı. Bu rakam çoğu işçi için aslında normal ücret. SGK 2020 verileri ücretlilerinin yüzde 42’sinin asgari ücret seviyesinde gelir elde ettiği gerçeğini ortaya koyuyor. Asgari ücretin biraz üstünde ücret alan kesimleri de hesaba katarsak emeğini satarak yaşayanların ağırlıklı bir kısmının minumum düzeyde bir yaşam sürdürdüğünü söylemek yanlış olmayacaktır. 

Benzer bir durum artık kamuda da geçerli. Meclise gönderilen son kanun teklifine göre 1 Temmuz 2023 itibarıyla tüm kamu görevlilerinin aylık ücretlerinde, ilk 6 aylık enflasyon farkı ve yılın ikinci yarısı için toplusözleşmeden kaynaklı toplam yüzde 17.55’lik zamma ilave olarak seyyanen net 8 bin 77 TL’lik artışa gidilecek. Ancak ayrıntıda bu zammın uygulanma şekli oldukça tartışmalı sonuçları beraberinde getirmekte. Mesela 20 bin TL maaş alan bir kamu görevlisinin geliri yüzde 17, 55+8077 seyyanen zamla toplam 31.587’e yükseliyor. Ücret artış oranı % 58. Aynı hesap daha yüksek geliri olan bir memur için yapıldığında ise işin rengi değişiyor. Mesela 40000 TL maaşı olan bir memurun maaşı 55 bin 97 TL’ye çıkıyor. Zam oranı sadece yüzde 38. Bu arada kademeli zam artışının seçim öncesi bir vaat nedeniyle hayata geçirildiğini unutmayalım. Siyasi iktidar en düşük memur maaşının 22 bin olacağını söylemişti. Ama şu an için en düşük maaş 11 bin 848 TL. Bu kategorideki memurların maaşları Meclis’e sevk edilen kanuna göre yüzde 84 oranında artıyor. 

İşin özeti şu: AKP iktidarı daha düşük seviyedeki memurlara daha yüksek, daha yüksek düzeyindeki memurlara daha düşük zam yapıyor. Bu durum eğitim ve unvan nedeniyle kendi içerisinde farklılaşmış geniş kamu kesiminin aldığı ücretlerin birbirine yaklaştırılması demek. Bu noktada bizi ilgilendiren mesele ise iki soruda somut hale geliyor: Eşitlik adalet getirir mi? Profesörle çöpçünün maaşının birbirine yaklaştığı bir ücret politikası gerçekten de adil midir? 

İkinci tartışma alanı ise güncel siyasete dair. İktidar neden böyle davranıyor? Son seçim sonuçları da bir kez daha gösterdi ki özel olarak AKP, genel olarak ise Cumhur İttifakı büyük kentlerin yoksul kesimlerinden ve Anadolu’dan ciddi ölçüde oy alıyor. Eğitim ve gelir seviyesi düştükçe iktidara verilen destek de artmakta. Bu durum ücret politikasını etkiliyor olabilir mi? Düşük gelir gruplarına yüksek ücretlilere göre daha fazla zam yapılması iktidarın ücret artış oranlarını belirlerken sadece ekonomik sebepleri gözetmediği, aynı zamanda kendi politik geleceğini sosyolojik açıdan garanti alacak bir stratejiyi takip ettiğini kanıtlar nitelikte. 

ARMAĞAN ÖZTÜRK

DOÇ. DR. ARTVİN ÇORUH ÜNIVERSİTESİ, SOSYOLOJİ BÖLÜMÜ 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları