Olaylar Ve Görüşler

İleriye bakabilmek... - Erdal ATICI

14 Haziran 2024 Cuma

Okullar bugün kapanıyor, yaz tatiline giriliyor. Çocuklarımızın, gençlerimizin eylül ayında başlayan mücadelesi; kışta ve ilkbaharda aralıksız sürdü. Yağmurda ıslanarak, rüzgârda üşüyerek, karda titreyerek sürdürdüler mücadelelerini. Bir kez daha gördüler; umut bilimde, uygarlıkta... Bir yaş daha büyüler! Bir yaş daha ustalaştılar yaşama savaşında.

Okul bahçesine girdikleri andan başlayarak çok şey öğrendiler aslında. Yoksulluğu sözgelimi... Açlığı, kantinden bir tost bile alamamayı. Anneler bu yıl da haşlanmış yumurta, süt, muz koyamadı beslenme çantalarına. Nasıl koysun; yumurtanın tanesi 3 TL, çiğ sütün litresi 20 TL, yerli muzun kilosu 60 TL olmuş. Et kurbandan kurbana giriyor evlere. Ekmek arası kavurma tarihe karıştı. Sucuk, kaşar, kim kaybetti ki bulacaklar. Hayvancılıkta dünya sıralamasına giren bir ulusu bakın ne hale getirdiler! 

Bu yıl en çok konuştuğumuz konulardan biriydi MESEM’e giden evlatlarımız. Harçlılarını çıkarıp ailelerine de birkaç kuruş yardım edebilmek için MESEM okullarına yöneldiler. Haftada bir gün okul, diğer günler staj denerek ağır koşullu işyerlerine götürüldüler. Kimi işlerde koşullar o kadar ağırdı ki değil 14-15 yaşındaki çocukların çalışması, yetişkinlerin çalışması bile tehlikeliydi. 

Bir süre sonra o zor işlerde çalışanlardan acı haberler gelmeye başladı, kimi inşaattan düşerek, kimi baskı makinelerinde sıkışarak, kimi üzerine büyük kalıplar düşerek, kimi de yanarak öldü. Bu dünyada doğru dürüst gün görmeden bir yıldız gibi kayıp gittiler. 

Liseye giden evlatlarımız peki? Doğru dürüst harçlıkları yok ceplerinde, arkadaşlarıyla bir yerde oturup çay-kahve içemiyorlar bile. Bir pantolon bile alabilmek zulüm oldu ailelere. Evlerin bütçesi izin vermiyor özgürce gezilere, sinemaya, tiyatroya... Cep telefonları ile sosyalleşmeye çalışıyorlar.

YAŞAM SAVAŞI VERİYORLAR

Üniversitelerde okuyan sevgili gençler... Büyük ümitlerle geldikleri büyük şehirlerde ortada kaldılar, sahipsiz bırakıldılar. Yurt çıkmadı, tarikat yurtlarına itildiler! Yemek, kitap defter, giyim, kuşam masrafı... Baktılar olmuyor, kayıtları dondurup evlerinin yolunu tuttular! Ya da harçlıklarını çıkartmak için yarı zamanlı işlere girdiler. İtilip kakıldılar! Ötelendiler ve sonunda pes ettiler! Otobüs biletine bile paraları olmadığı için okullarına kilometrelerce yürüyorlar! Yemeklerini belediyelerin yardımlarıyla yiyorlar. Bu ayıp hepimize yeter!

Oysa eski Türkiye’de anne babanın sıkıştığı yerde emekli dedeler, nineler devreye girerdi. Şimdi ise asıl onlar yardıma muhtaç! On bin lira gibi komik maaşla asıl yaşam savaşını onlar veriyor. 

ÜMİDİ KESMEYİN

Gençler kendilerini her taraftan sıkıştırılmış hissediyor. Çoğu cennet gibi ülkemizden kaçıp başka ülkelere gitmek istiyor! Oysa isyan bayrağı gibidir gençlik, dünyayı değiştirmek ister! Başta da yazgısını, ülkesini, halkını değiştirmek, mutlu, bağımsız ve özgür bir ülke yaratmak ister. Doğrusu da budur! Bugünlere bakıp gelecekten ümitlerinizi kesmeyin. Bugünler geçecek, hiçbir karanlık sonsuza kadar sürmez!

Ancak, bütün bu durumu değiştirmek için gençler önce kendilerini iyi yetiştirmeliler! Yaz dinlencesi boyunca ellerine ne geçerse okumalı, öğrenmeliler! Dünyanın, ülkenin sorunlarını anlamaya çalışmalı ve tabii ki hep ileriye bakmalılar! Mutlaka yıkılıp gidecektir çağa ters düşenlerin saltanatı, inanmak gerek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları