Olaylar Ve Görüşler

Kara harekâtı - Ali ER

02 Aralık 2022 Cuma

PKK/YPG’nin Türkiye’deki sığınmacı ve kontrolsüz göçmenleri İstiklal Caddesi terör eyleminde kullandığı anlaşılıyor. Türkiye’ye Suriye’de askeri harekâta açık davet olabilecek bu eyleminin arkasında küresel güç odaklarını aramak ise Rusya-Ukrayna savaşının girdiği evre bağlamında zamanın ruhuna aykırı olur.

Türkiye’nin tahıl koridorunun yeniden açılması için Rusya’yı ikna ettiği süreçte, ABD ve Rusya istihbarat başkanlarının nükleer savaş tehlikesi ve risklerden kaçınmak için MİT’in ev sahipliğinde buluştuğu bir günde terör örgütü bombanın pimini çekti. Bu konjonktürde ABD ve Rusya’nın Türkiye’yi başlarına sarmaları hiç de akıllıca değil. Üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan aylardır Tel Rıfat ve Menbiç’e kara harekâtı için fırsat kollarken harekâta davetiye çıkaracağını hesap etmemeleri olası mı?

PENÇE-KILIÇ

Gerçekten beklenen de oldu. Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde 70 savaş uçağı ve çok sayıda İHA/SİHA’nın 1289 km’lik cephede katıldığı Pençe-Kılıç Harekâtı’nda 89 hedef imha edildi, çok sayıda terörist etkisiz kılındı. 

Pençe-Kılıç Harekâtı, Türk Hava Kuvvetleri’nin harekâta hazırlık ve muharebe etkinlik seviyesi bakımından gurur vericidir. PKK/YPG’yi destekleyen ABD ile PKK/YPG ve Suriye rejimini destekleyen Rusya’ya doğal mesajdır. Ancak bir sorun var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tel Rıfat ve Menbiç’e yönelik siyasi direktifleri aylardır ortada duruyor. Kara harekâtı henüz yapılmadı. Pençe-Kılıç Harekâtı’nı takiben kara harekâtı yapılsaydı süratle, en az zayiatla siyasi direktif de gerçekleşebilirdi. Yoksa olası kara harekâtı Rusya, ABD, İran ve Suriye’yi aynı cephede Türkiye’ye karşı mı birleştirdi ya da kara harekâtı hazırlıkları hâlâ bitirilemedi mi?

TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİ

Eğer gerçekten kara harekâtı hazırlıkları tamamlanamadıysa Kara Kuvvetleri adına kabul edilemez. Bundan sonra icra edilecek kara harekâtında maliyet ve zayiat, Pençe-Kılıç Harekâtı’nın devamındaki kara harekâtına göre daha yüksek olabilir. Ayrıca harekâtın başarısında riskleri artıran bir etken daha var. “Tel-Rıfat ve Menbiç” gibi askeri hedefler peşin peşin açıklandı. Bu açıklamalar harekâtın güvenliği üzerinde kaçınılmaz risk faktörüdür. En büyük üstünlük, baskın ve hedef seçme inisiyatifi kaybolduğundan hedeflerin ele geçirilmesi zorlaşır. Çünkü terör örgütüne en kritik istihbaratı verir, hazırlık için kuvvet tasarrufu ve zaman kazandırır. Üstelik askeri harekâttan politik beklentilerin, güvenlik ve askeri zaruretlerin önünde olduğunun göstergesidir. İçeride politik safları sıklaştırsa da Türkiye’nin dışa karşı caydırıcılık ve güvenilirlik etkisini zayıflatır. Özetle askeri hedefler açık kaynaklarda dillendirilmeden harekât icra edilmelidir. 

Güvenliği için gerektiğinde askeri güç kullanmak egemen bir devlet olarak Türkiye’nin tartışmasız hakkıdır. Bugünlerde Tel Rıfat ve Menbiç Türkiye için yaşamsal tehdit mi? Evet. Ancak Tel Rıfat ve Menbiç’te PKK/YPG tehdidi yeni mi ortaya çıktı? Hayır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarında elde edilen baskından istifade ile neden el atılmadı? Rusya ve ABD’nin PKK/YPG unsurlarını Tel Rıfat ve Menbiç’te kanatları altına almasına neden müsaade edildi? Bunlar da sorgulanmalıdır.

ALİ ER

EMEKLİ TUĞGENERAL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları