Olaylar Ve Görüşler

Karabağ’da kayıtsız şartsız egemenlik -

20 Eylül 2023 Çarşamba

Yüz yılı aşkın süredir hem Azerbaycan’ın hem de Türk dünyasının kanayan yaralarından biri olan Karabağ’da tansiyon yeniden yükseldi. Azerbaycan’ın hukuken sahip olduğu topraklar üzerinde tam egemenlik sağlamak üzere 2020 yılında başlattığı “Demir Yumruq ameliyyati” yahut diğer adıyla “ikinci Karabağ savaşı”, kesin Azerbaycan zaferi ile sonuçlanmıştı. Azerbaycan’ın son yüzyıldaki en büyük milli meselesi haline dönüşen Karabağ’da aldığı sonuç, Azerbaycan halkında benzeri görülmemiş bir kıvanç yaşattığı gibi Türkiye’de de büyük sevinç ve gururla karşılanmıştı. 

ÜÇLÜ BİLDİRİNİN İHLALİ

Yenilgiyi kabul ettiğini hem savaşın taraflarına hem de dünya kamuoyuna ilan eden Ermenistan Cumhuriyeti, aradan geçen üç seneye rağmen hukuki sorumluluklarını yerine getirmediği gibi, işgal kuvvetlerini Karabağ’ın muhtelif bölgelerinde konuşlandırmaya devam etti. AA’nın aktardığına göre; Azerbaycan Savunma Bakanlığı, işgalci Ermenistan kuvvetleri tarafından Azerbaycan ordusunun mevzilerine sistemli atışlar ve saldırılar düzenlendiğini, Ermeni silahlı güçler tarafından mayın döşeme faaliyetlerinin devam ettiğini ve yeni personel, zırhlı araçlar ve topçu teçhizatları gibi araçlarla takviye kuvvetlerin Azerbaycan’a ait topraklara ilerlediğini duyurdu. 

Açıklamada Azerbaycan kuvvetlerine karşı istihbarat faaliyetlerinin arttığı, özellikle Hocavent ilinde döşenen Ermeni mayınlarının patlaması sonucunda Azerbaycan Türkü sivil ve polislerin yaşamını yitirdiği hatırlatıldı. 10 Kasım 2020’de imzalanan üçlü bildiri hükümlerini alenen ihlal eden Ermeni kuvvetlerine karşı, Karabağ’da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek adına antiterör operasyonlarının başladığını resmen duyurdu. 

TARAFSIZLIK VURGUSU

2020 ikinci Karabağ savaşı dahil, daima bölgedeki aktörlerden biri konumunda olan Rusya’nın açıklaması ise gecikmedi. AA’nın haberine göre Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Karabağ’daki durumun aniden gerginleşmesinden ötürü Moskova’nın endişeli olduğunu bildirdi. “Rus tarafı, ısrarla çatışmanın taraflarını kan dökülmesini durdurmaya, hızla askeri eylemleri sona erdirmeye, siyasi ve diplomatik çözüm yoluna dönmeye çağırıyor” ifadeleri ile devam eden açıklamada Rusya’nın tarafsızlığını vurgulaması ve müdahalede bulunmayacağını ilan etmesi dikkat çekti... Savaş sırasında Rusya’dan aradığı desteği bulamayan Paşinyan hükümeti ile Putin’in arasının pek de kuvvetli olmadığı defalarca basına yansımıştı. 

Zayıf, eğitimsiz, düşük motivasyonlu birimleri ve köhne envanteri ile Ermeni silahlı güçlerin bölgede bir destek unsuru olmadan uzun süre direnebilmesi pek mümkün gözükmüyor. İlerleyen günlerde muhtemelen sıcak çatışmaya girecekleri Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ise savaşın ardından yoğun eğitimlere devam ettiği gibi, geçen süre içerisinde envanterini, bölgeye dair fizibilite ve istihbarat raporlarını hızla geliştirdi. Bununla birlikte “yüzyıllık kanayan yaraları” Karabağ’ı istiklaline ve hürriyetine kavuşturmanın haklı gururunu yaşayan kuvvetler yüksek motivasyonları ile psikolojik üstünlüğe de sahip. 

Hukuken ve fiilen Azerbaycan’a ait olduğu tüm taraflar ve dünya devletlerince kabul edilmiş Karabağ topraklarında süren Ermeni işgali, çatışmalar çok büyümeden kendi sınırlarına çekilmek zorunda kalacak. Ve Azerbaycan, haklı davasında yine muzaffer olarak milli egemenliğini kayıtsız şartsız tesis ederek, Türkiye’nin siyasal hayatında da büyük öneme sahip Azerbaycan aydını Mehmet Emin Resulzade’nin Azerbaycan bağımsızlık mücadelesinin sloganı haline gelen sözlerini, tüm dünya milletlerine hatırlatacak: “Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez!”

YAVUZ SELİM BİRTANE

SİYASET BİLİMCİ 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları