Muhalefetin ısrarla erken seçim istemesine karşın partili Cumhurbaşkanı da seçimlerin 2023’ün haziranında yapılacağını tekrarlamaktan yorulmuyor. Ekonominin büyük bir deprem yaşadığı ortada. İşçiler, memurlar, emekliler, tarımla uğraşanlar artan hayat pahalılığı karşısında çaresiz. Semt pazarları artıklarını toplayanların gün be gün artışı yürekleri acıtıyor. Pahalılığından ötürü elektriğini, doğalgazını kullanamayanların sayısı her gün artıyor. Bir yandan pandemi, bir yandan hayat pahalılığı orta sınıfı ve yoksul yurttaşı bir mengene gibi sıkıştırıyor. Faize karşı çıkanların TL mevduatlarına dolara endeksli faiz vermesi ne fiyatlarda bir indirim sağlayacak ne de döviz kurundaki yükselişi önleyebilecektir. Cumhur İttifakı çaresiz ve şaşkındır. Tek çıkar yolu zamana oynayarak bu olumsuz ekonomik koşullarda seçim yapmamak olarak görüyorlar ama halkın da tahammülü yok. Bu nedenle, koşullar daha ağırlaşmadan bir erken seçime gitme olasılığı da var.

DÜŞÜNDÜREN MANZARA

Hükümet yanlısı olsun, bağımsız olsun tüm yoklamalar Cumhur İttifakı’nın iki üyesinin oylarının önemli ölçüde düştüğünü ortaya koyuyor. Hele MHP seçim barajı yüzde 7’ye düşürülmezse Meclis’e bile giremeyecek durumdadır. AKP seçmeni çözülme halindedir, bazı araştırmalar bu çözülmenin yüzde 12 dolayında olduğunu belirtmektedir. Sorun şu ki AKP’nin çözülen üyeleri oy vereceği parti konusunda kararsızdır. Millet İttifakı’nın oy oranı Cumhur İttifakı’nın oylarını bir iki puan geçmiş görünse de bu yeterli ve güvenli bir üstünlük değildir. Bu arada CHP için oy öngörüsü düşündürücüdür. Bunca işsizliğe, yoksulluğa, liyakatsız ve ehliyetsiz yönetime rağmen, hukukun üstünlüğünün yok edildiği, demokrasinin rafa kaldırıldığı tek adam rejiminde son yedi yıldır CHP oylarının yüzde 20-25 bandına sıkışması ve bir türlü artmaması düşündürücüdür. CHP mutlaka oylarını artıracak yöntemler bulmalıdır. Bu konuda mutlaka gündeme getirmesi ve yapması gereken iki olay vardır. Bunlardan birincisi tarım kurultayı ve ikincisi emek kurultayıdır.

TARIM KURULTAYI

AKP, köylüyü tarım girdilerinin ulaşılmaz pahalılığına tutsak etmiş, 118 ülkeden ithal ettiği tarım ürünleri ile yabancı ülkelerin kölesi konumuna getirmiştir. Pahalılıktan tohum, gübre bulamayan, zorlukla ektiğini zararına satan, bankadan aldığı krediyi ödeyemeyen bu yüzden tarlası, traktörü elinden alınan çiftçi artık bu ülkenin efendisi değildir ve bir kenara itilişi, ezilişi nedeni ile gelecek yıl tarım ürünlerinde ciddi bir sıkıntı yaşanması kaçınılmazdır. Hazinesi boşaltılmış bu ülke tarım ürünleri de ithal edemezse halkın yaşayacağı zorlukların boyutları büyüyecektir.

CHP tarım kesimi için çözüm üretmelidir. Bunun için tarım kuruluşlarını, çiftçi birliklerini, tarım uzmanlarını toplayarak iktidara geldiğinde tarım politikalarının neler olacağını belirlemeli ve bunu köy köy dolaşarak tarım emekçilerine anlatmalıdır.

EMEK KURULTAYI

Ülkemizde işçi sınıfı sayısal olarak büyük güçtür ama sınıf bilinci olmadığından bu gücünü siyasal ortama aktaramamaktadır. İş sözleşmesi ile çalışan yaklaşık 15 milyon işçi vardır ama bunların ancak yüzde12’si aidat ödeyen gerçek sendika üyesidir. Sendikacılığımız ücret sendikacılığı batağına saplandığından siyasal sendikacılık yapamamakta ve işçi, Panait İstirati’nin ünlü romanı Baraganın Deverikenleri’nde anlattığı gibi siyaset ortamında bir o yana, bir bu yana savrulmaktadır.

Sendikaların duyarsızlığı ve işçilerin örgütsüzlüğünün yarattığı siyasal bilinç yokluğunu CHP acilen doldurmak için hızla işçi, sendika temsilcileri ve konunun uzmanı akdemisyenleri toplayarak yapacaklarına ilişkin bir bildirge yayımlamalı bunu fabrika kapılarında dağıtmalıdır. İllerde işçilere dönük konferanslar düzenlemeli ve işçinin kurtuluşunun yenilenen CHP iktidarında olacağı anlatılmalıdır. Kendini yenilemiş CHP’nin gideceği her fabrikanın işçileri de CHP’nin oy kaynağı olacaktır.

Kurtuluş Savaşı sırasında ülke yabancı ülke ordularının işgali altında idi. Bugün AKP’nin sayesinde ülke Arap sermayesinin ve emperyalizmin yeni görüntüsü olan çok uluslu şirketlerin işgali altındadır.

Ülkemiz, kuruluşundan bu yana bu kadar ehliyetsiz kişiler tarafından yönetilmedi ve halkımız bu kadar çaresiz olmadı. Bu karabasandan, bu karanlıktan bir çıkış yolu mutlaka bulunmalı ve CHP oylarını İYİ Parti ile birlikte mutlaka arttırmanın yollarını aramalıdır. Bunu yapmaz ve şahıs devletinin dayanılmaz ağırlığından bu ülkeyi demokratik yollardan kurtaramazsa tarih önünde sorumlu olacaktır.

DR. ENGİN ÜNSAL

15. DÖNEM CHP MİLLETVEKİLİ