Olaylar Ve Görüşler

‘Milli Ağaçlandırma Günü’ mü dediniz? - Yücel ÇAĞLAR

11 Kasım 2023 Cumartesi

2019 yılında cumhurbaşkanlığı genelgesiyle 11 Kasım gününün “Milli Ağaçlandırma Günü” olarak değerlendirilmesi buyuruldu. Orman Genel Müdürlüğü de (OGM) bu buyruk doğrultusunda yurttaşlarımızı her yıl 11 Kasım günü saat 11’de ağaçlandırma yapmaya çağırıyor. Çağrı bu yıl “Geleceğe Nefes Cumhuriyete Nefes; 100. Yıl Cumhuriyet Ormanları Kuruyoruz” söylemiyle yapıldı. Katılacaksanız bulabileceğiniz ya da herhangi bir yolla erişebileceğiniz, başta ilgili bakan olmak üzere ilgililere sormanızı öneririm: Özellikle orman ekosistemi oluşturmak amacıyla yapılacak ağaçlandırma çalışmaları;

Ekolojik koşullar ne olursa olsun ülkemizin her yanında her zaman, dahası aynı anda yapılabilecek çalışmalar mıdır?

Fidan dikmeye indirgenebilir mi?

Yapılması gereken ve yapılabilecek araziler belirlenmiş midir? 

Ulusal ve bölgesel düzeyde ağaçlandırma planları hazırlanmış mıdır?

“Milli Ağaçlandırma Günü” vb. vesilelerle yapılan ve yapılacak ağaçlandırma çalışmalarının amaçları ile bu amaca uygun türler belirlenmiş midir?

Fidan dikebilecek bedensel yeteneğe sahip herkesin yapabileceği bir etkinlik midir?

Uygunsuz yerlerde, zamanlarda uygunsuz tür ve tekniklerle yapıldığında kaynak savurganlığı ve ekolojik sorunlara yol açmıyor mu?

Bu sorular ne yazık ki pek sorulmuyor. 

DOĞRU UYGULAMANIN ÖNEMİ

OGM’nin verilerine göre ülkemizde hukuksal olarak “orman” sayılan alanların genişliği, yüzde 41’i “verimsiz” olmak üzere 23.245 milyon hektarmış. Bu miktar 1973 yılında yüzde 56’sı “verimsiz” olmak üzere 20.199 milyon hektarmış. Başka bir söyleyişle; “orman” sayılan alan genişliği 1973-2022 döneminde toplam 3.046 milyon hektar artmış; “verimsiz” sayılan alanların oranı yüzde 41’e düşmüş. Gerçeği yansıttığı varsayımıyla bu gelişme sevindiricidir kuşkusuz. Ancak OGM’nin 1973-2022 dönemine ilişkin verileri bu sevinci insanın “kursağında bırakıyor”: Bu nedenle “Cumhuriyete Nefes: 100. Yıl Cumhuriyet Ormanları Kuruyoruz” söylemli ve gösterişli ama “kaş yaparken göz çıkarabilecek” etkinliklere katılmadan önce aşağıdaki gerçeklikleri sorgulamanız yarar var:

Toplam 3.7 milyon hektarda “ağaçlandırma”, “endüstriyel plantasyon”, “özel ağaçlandırma”, “gençleştirme çalışması” gerçekleştirilmiştir. Ancak bu çalışmaların en az 1.1 milyon hektarı zaten “orman” sayılan yerlerde yapılmıştır. Bu kapsamda, başta orman yangınlarından zarar gören 721.4 bin hektar olmak üzere başarısız ve yanlış ormancılık çalışmaları, böcek mantar rüzgâr kar yıkımları, tarla açma, yerleşme vb. nedenlerle orman ekosistemleri yitirilmiş ya da yapıları bozulmuş yerlerde yapılmıştır. Buralarda yapılan ağaçlandırmalar “orman” sayılan alanları genişletmez. Verilere bakıldığında son yıllarda orman yangınlarının sayılarının artmasına ve daha yıkıcı olmasına, odun hasadının hızla artırılmasına karşın ağaçlandırma çalışmaları hem azaltılıyor hem de içeriği değiştiriliyor. Ağaçlandırma çalışmaları çoğunlukla orman ekosistemi varlığı görece fazla yerlerde yapılıyor: 1946-2022 döneminde ağaçlandırma çalışmalarının yüzde 36’sı Çanakkale, Balıkesir, Muğla, İzmir, Adana, Manisa, Antalya, Mersin ile Konya’da; yüzde 0.62’siyse Muş, Ağrı, Iğdır, Batman, Tunceli, Düzce, Şırnak ile Hakkâri’de yapılmıştır. Ekolojik koşulların yanı sıra toplumsal koşullarla açıklanabilecek bu eşitsizliğin azaltılması olanaklıdır ve ekolojik zorunluluktur.

Anımsatayım: “Cehenneme giden yolların taşları iyi niyetle döşenmiştir”!

YÜCEL ÇAĞLAR

ORMAN MÜHENDİSİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları