Olaylar Ve Görüşler

Terörle mücadele ve farklı stratejiler - Prof. Dr. Timuçin KODAMAN

21 Şubat 2023 Salı

MİT’in hedef aldığı terör örgütü yöneticilerinin hangi iktidar bileşenlerine mensup olduklarının doğru şekilde belirlenmesi gerekir.

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) yaklaşık iki yıldır uyguladığı hedefli öldürme stratejisinin PKK terör örgütüne etkisinin ne olduğunun ölçülmesinin zor olduğu söylenebilir. Bu tür operasyonların temel amacının, terör örgütlerinin lider ve yönetim kadrosunun hedef alınmasıyla örgüt işleyişini bozmak, akamete uğratmak olduğu bilinmektedir. 

İstihbarat kuruluşları, bu operasyonlarda terör örgütünün yönetim kademesini oluşturan yüzde 20’lik bir kesimi hedef alır. Bu tür operasyonlarda en önemli aşama hedef belirleme süreçleridir. İşleyen bir terör çarkından bir dişliyi yerinden söküp aldığınızda, mekanizmanın tıkanıp tıkanmayacağı ve örgütün bu dişlinin yerine neyi koyacağının ayrıntılı şekilde hesaplanması gerekir. Örneğin, Fehman Hüseyin’i öldürdüğünüzde yerine Sofi Nurettin gelecekse ve Sofi Nurettin, Fehman Hüseyin’den daha radikal ve yetenekli biri ise Fehman Hüseyin’i öldürmeyi düşünmezsiniz. Bu operasyonların temel amaçları şunlardır: Örgüt işleyişini bozmak, lider kadronun tabanına nüfuz etmesini zorlaştırmak, tecrübeli teröristlerin tasfiyesiyle birlikte, yerine donanımsız unsurların geçmesiyle terör örgütünü, organize olmayı beceremeyen bir yığın haline getirmek. MİT’in, PKK terör örgütünün yöneticilerine yönelik yürüttüğü operasyonlar ele alındığında bu operasyonların başarılı yönleri bulunduğu gibi riskli olabilecek faktörler de bulunmaktadır.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BİLEŞENLERİ

PKK terör örgütü; Kandil, İmralı ve Avrupa olmak üzere üç ana bileşene sahiptir. Avrupa kanadı, bulundukları ülkelerin istihbarat örgütlerinin denetimi ve yönlendirmesiyle faaliyetlerini yürütmektedir. Avrupa kanadından bahsederken İngiliz güdümündeki, Alman güdümündeki, Fransız güdümündeki PKK terör örgütünden bahsetmek mümkündür. Terör örgütünün Avrupa kanadında güç farklılaşması olduğu gibi, Kandil’de de farklı angajmanlara ve işbirliğine sahip grupların olduğu bilinmektedir. 

Örneğin Cemil Bayık grubunun İran’la yakın ilişkileri olduğu, Bayık’ın böbrek tedavisi için sık sık İran’a gittiği, hatta Hazar Denizi kıyısındaki bir bölgede kendisine İran tarafından bir konut tahsis edildiği ileri sürülmektedir. Kandil’de ABD’yle işbirliğinden yana olan grupların olduğu bilinmektedir. Sabri Ok denetimindeki YPG, ABD’den 50 bin TIR silah yardımı almıştır. Bu parçalı güç yapısı içerisinde MİT’in hedef aldığı terör örgütü yöneticilerinin hangi iktidar bileşenlerine mensup olduklarının doğru şekilde belirlenmesi gerekir. PKK terör örgütünün genel güç bileşenleri arasında denge bozulduğunda örgütü domine edecek odağın değişmesi mümkün hale gelebilir. Örneğin PKK içerisinde Avrupa kanadı güç kazanırsa, Avrupa’daki bütün istihbarat servislerinin örgüt içerisindeki etkisinin artması söz konusudur. Örgüt yöneticilerini hedef alan operasyonlarda, örgüt içerisinde yekpare bir iktidar blokunun oluşmamasına dikkat edilmesi gerekir.

PROF. DR. TİMUÇİN KODAMAN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları