Olaylar Ve Görüşler

Ulus devlet ve sığınmacılar - Doç. Dr. Mehmet Emin ELMACI

23 Ağustos 2023 Çarşamba

Son dönemde Ortadoğu’da ve dolayısıyla da ülkemizdeki gelişmeler, tarihten gelen süreçte yaşananlarla bugünü karşılaştırma ve bir sonuca ulaşma şansını vermektedir. Tarih bu nedenden dolayıdır ki tekerrür etmemelidir. Çünkü sonuçlar, ders alınmak ve buna göre ülke bütünlüğü ve bağımsızlığı için doğru kararlar üretmeyi gerektirmektedir. Bu milliyim diyen herkesin ana görevi olmalıdır.

Emperyalizm, ülkedeki ulus devlet yapısının kendileri için tehlike olduğunu çok iyi bildiği için bu yapıyı bozmak için ellerinden geleni yapar. Bu konu, 1908 sonrasından ve özellikle de 1923 sonrası ulus devlet yapımızı oluşturmaya başladığımız süreçten itibaren neredeyse 100 yıldır ülkemiz için de geçerlidir ve hâlâ da devam etmektedir. Son 40 yıldan itibaren başlayan “ayrıştırma” çabaları da emperyalist bir plandı ve Türk milleti her şeye rağmen oyuna gelmedi.

KALICI HALE GELMESİ

Ülkemize gerçekleşen son dönemdeki sığınmacıların konusunun da bu noktada değerlendirilip mutlaka önlemlerin alınması şarttır. Geçici olarak koruma altına alınmış olunduğu ortada olan bu sığınmacı grupların ülkemizde kalıcı hale getirilmesinin, toplumumuzun ulus devlet yapısının çözülmesini sağlayacak bir “emperyalist oyunu” olduğu görülmelidir. Batı, bu sığınmacıların kendi bölgelerine gelmemesi için bir ortak arayabilir ancak bu ortak; ne ideolojik ne de ekonomik nedenlerle Türkiye olmamalıdır.

Osmanlı’dan ayrılmış olduklarından Türk devrimini yaşayamayan ve bu nedenle de “ulus devlet” olamayan, Suriye-Irak ve Afganistan; ulus-devlet boyutuyla çağdaş bir SuriyeliIraklı ve Afgan kimliği yaratamadıklarından, bugün bir kaos anında halkları, ülkelerinden kaçarak rahat bir ortam arama peşindedirler.

Uluslaşamayan toplumlar, vatan bilinci oluşturamazlar ve dışarıdan gelecek saldırılara da açık olurlar. Antiemperyalizmi bilemezler. Laik ve çağdaş bir toplum yapısı kuramadıkları için din eksenli toplumsal yapıdadırlar ve Sünni-Şii-Peştun-Kürt-Arap gibi ayrımlardan dolayı da birleşmiş ve çağdaş bir vatan kavramından uzak kalırlar.

Bu nedenle emperyalistler, işgal ettikleri bu bölgelerdeki halkın, dini ve etnik olarak ayrışmasını hızlandırmaya çalışır ki kendilerine karşı birleşemesinler. Onların isteği; her dini ve etnik grubun kendi çıkarını düşündüğü ve birleşemeyerek vatanlarını savunamadığı bir ortamdır.

ÇAĞDAŞ VATAN KAVRAMI

Bu tarihten gelen süreçte hep aynı olmuştur maalesef. İşgal döneminde de aynı şey bize yapılmıştır. Eğer Namık Kemal ve aydınlar sayesinde “çağdaş vatan kavramı” bizde de oluşmamış olsaydı, 1918’de gelenlere karşı koyacak kimse bulunmayabilirdi.

Ulus devlet süreci hâlâ ülkemizin birlik ve beraberliğini sağlayacak en önemli mekanizmadır. Atatürk bilinçli tavırla ve eğitici, yönlendirici liderlik özellikleriyle ülkeye Kurtuluş Savaşı’nı kazandırırken aynı zamanda da devrimler ile çağdaş vatan kavramını, ulus devlet süreciyle oluşturmuştur. Bugün ülkemiz aleyhine olan gelişmelerde partili partisiz herkesin birleşebilmesini bu ulus devlet yapımız sağlamaktadır.

İşte bugün oluşturulmuş bu ulus devlet yapısının güncel gelişmeler ışığında ortadan kalkması tehlikesi bulunmaktadır. Emperyalizm; bu amacından hiçbir zaman vazgeçmeyecektir. Yeter ki biz de tarihimizden ders alarak emperyalizme karşı duruşumuzdan vazgeçmeyelim.

DOÇ. DR. MEHMET EMİN ELMACI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları