BDP Ne Diyor?

06 Eylül 2011 Salı
\n

Güneydoğuda terör örgütünün, güvenlik kuvvetlerine yönelik sıcak çatışma girişimleri, bayram biter bitmez yeniden başladı. Yine aynı şekilde sürdürülen sabotaj girişimleri, masum sivil halkın kullandığı şehirler arası yollara yerleştirilen mayınlarla PKKnin, hükümete yönelttiği talepler listesi için şiddet kullanılarak Ankarayı harekete geçirmeyi hedefliyor.

\n

Böyle bir ortam içinde pazar günü başkentte toplanan BDP kongresinde, ulusal bayrağımıza da örgüt flaması ile birlikte yer verildi. Ama, terör örgütünde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşuna katılmayan gazetecilerin de kendileriyle birlikte hareket etmesi için, meslektaşlarımıza yönelik anlaşılmaz bir protestoda da bulunuldu.

\n

Demokratik düzenin vazgeçilmez unsurları arasında yasal bir siyasal parti olarak bulunduğunu içimize sindirdiğimiz BDPnin kendi ortak değerlerine karşı beslediği duyguları, insanların iletişim haklarına ve ifade özgürlüklerine aracı olmak amacıyla o toplantıya görevli olarak gelmiş gazetecilerden de beklemeye hakkı yoktur. Alkışa da, protestoya da karışmayarak sadece görevini yapmak için o toplantıyı izleyen medya mensuplarından bunun dışında bir davranış bekleyenler varsa, o isteklerinin adresleri gerçek ve tarafsız basın değil; ta Avrupaya kadar uzanma başarısını gösteren etiketli gazeteciler olmalıdır.

\n

Pazar günkü kongre, bayramdan önce Başbakan Erdoğanın BDPden PKK ile aralarına mesafe koymazlarsa bedel öderlerönerisineNeyse o bedeli öderizdiye adeta meydan okuyan bir tavır almakla yetinmemiş, 1 Ekimde çalışmalara başlayacak olan TBMM Genel Kuruluna katılmama tavrından da geri adım atma niyetinde olmadığını ihsas etmiştir. Kongrenin, bundan sonraki yol haritasında yine demokratik cumhuriyet ve demokratik özerklik kavramları adı altında toplanan bölgesel bir devlet ve federasyonlaşma olduğunu -şimdilik- gizleme isteği yatmıyor mu?

\n

AB içinde olduğumuzu; en azından birliğin yorulmak istemeyen adayı olarak kapısı önünde sabırla bekleyen bir ülke olduğumuzu unutmazsak, BDPnin isteklerini de görüşülebilir olarak içimize sindirmeliyiz.

\n

Ama şunu unutmamak koşulu ile. Bu isteklerin muhatabı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarıdır. Parlamentoda grup olma koşullarını taşıyan BDPnin isteklerinin iktidar partisi tarafından ne ölçüde değerlendirildiğini öğrenmek de hepimizin hakkıdır. Ve tüm çetrefil sorunların tek çözüm yeri de TBMMdir.

\n

BDP o görüşmelerin başlatılmasını sağlamadan önce, politik sözcülüğünü üstlendiği inkâr kabul etmeyecek bir olgu olduğu bilinen örgütün şiddet yöntemlerine son vermesini sağlamalıdır.

\n

Ana muhalefet partisi liderinin de bu konuda kendisine yöneltilen sorulara verdiği yanıt, aynı beklentileri kapsıyor. Ve Kılıçdaroğlu her şeyden önce iktidar partisinin tavrını merak ediyor.

\n

Sahi... Böylesine önemli bir konu için Sayın Başbakan ne düşünüyor?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları