Bu Kadar Ağır Ceza Olmalı mı?

13 Mayıs 2011 Cuma
\n

\n

Çoğumuz, Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu Başkanı Sayın Tevfik Bilgine mart ayında Mersin Üniversitesinde bir panele katıldığı sırada bazı öğrencilerin protesto amacı ile yumurta attıklarını hatırlamıyordur bile. O gençler, polis tarafından yaka paça yakalanmış, cumhuriyet savcısı bu eylemlerinden ötürü kendileri hakkında dava açmışsa da, yargı kendilerini aklamışmış.

\n

Bu mışlı bitirişin nedeni, benim de o olayı unutanlar arasında olduğumu gösteriyor. Dün bir gazetede okuduğum haber, Mersin Üniversitesi Rektörlüğünün, mahkemenin aklama kararına rağmen olaya karıştıkları ileri sürülen 9 genç hakkında disiplin kovuşturması sonunda, ceza yağdırdığını yazıyordu. Yumurta atılan kişinin, yani BDDK Başkanı Bilginin Olur böyle şeylerdiye hoşgörülü davranarak şikâyetçi olmadığı o olay nedeni ile üniversite rektörlüğü tarafından; kabahatli çocuklardan 2sine okuldan atılma cezası, 4üne 1 yarıyıl uzaklaştırma, 2sine kınama, 1ine de uyarma cezaları verilmiş! Haberi, Acaba bu olay bir üniversitede değil de; olsa olsa bir lisede mi gerçekleştirilmişti şaşkınlığı içinde okudum.

\n

Kendileri de, ceza yağdırdıkları gençlerin oturduğu sıralarda oturmuş olan sayın öğretim üyelerini, ölçüyü ziyadesi ile fazla tuttuklarını anımsatmak istedim. Adı üstünde üniversite bu. Aynı konudaki bir dersi, dünya görüşleri farklı olan iki öğretim üyesinin farklı anlatabildikleri kürsülerin bulunacağı tek kurum. O kuruma bir şeyler öğrenmek amacı ile gelen gençlerin de, kendi dünya görüşlerini içlerinde saklayarak hocalarına kulak vermeleri de elbette istenilir.

\n

O nedenle yine elbette, düzeyli bir protesto yerine bir konferansçıya yumurta atmayı değil; diliyorlarsa salonu terk ederek tepkilerini sergileyebilirlerdi. Bunu yapmayarak yumurta kullanmayı seçmiş olmalarını ayıplamak, kendilerine de hoşgörülü yetişmenin ne denli bir erdem olduğunu öğretmeye çalışmak yerine, süresiz ihraç yaptırımını kullanmanın çok acı olduğunu; o cezayı yağdırmış olan hocalarına anlatabilmek kolay olmamalıdır. Üniversite yönetimi, kendilerini bağlayan YÖKün koyduğu katı disiplin kurallarına sığınmanın sıradanlığı yerine, kesin dışlama verdiği öğrencilerini çağırıp; bu yaptıklarının töre ve geleneklerimize uymadığını, bir gün kendilerinin de böyle bir kampusa, yetişkin konferansçı olarak gelebileceklerini unutmamalarını öğütleyemez miydi?

\n

Keşke, AKP İstanbul Milletvekili Sayın Prof. Burhan Kuzunun bu tür konferanslara şemsiye ile gelecek kadar hoşgörülü davranmış olduğunu da unutmayarak endazeyi kaçırmamış olsalardı.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları