Dimyat'a Pirince Gideyim Derken

17 Aralık 2008 Çarşamba

DSP yönetimi yerel seçimler için, AKP karşısındaki seçmen kitlesinin beklentilerine tatmin edici bir yanıt veremiyor. Önüne çıkan fırsatları da akıllıca değerlendiremiyor.

İktidar partisinin 29 Mart akşamı açılacak sandıklardan alacağı oyun, 22 Temmuz 2007 akşamından daha aşağılara düşmesi için her il, ilçe ve beldede, en güçlü olan karşıt partinin amblemi altında güç birliği yapılmasına yönelik isteklerin en azından Ankara ve Eskişehir’de gerçekleştirilmesi bugüne kadar başarılamadı. Ortaya çıkan karmaşada, sadece CHPnin değil; DSP üst yönetiminin de büyük payı var.

CHP, Ankara için, çok akılcı bir yöntem kullanarak, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ı, üstelik kendi markası altında aday yaptı. Murat Karayalçın, SHP Genel Başkanlığı yanında parti üyeliğinden de vazgeçerken sergilediği özverinin başkenti Melih Gökçekten kurtarmayı amaçladığını biliyordu. O amacın başarıya ulaşması ise, en azından bütün sosyal demokrat partilerin, tek aday etrafında birleşmesinin sağlanması ile olacağı için, DSPnin vereceği karar yaşamsal önem taşıyacaktı.

Kafa karışıklığı

Bu aşamada DSP Genel Merkezinde tam bir kafa karışıklığı olduğunu gösteren demeçler, bayram tatili sırasında birbirini izledi. Genel Başkan Zeki Sezer’in Karayalçın için koşullu destek açıklamasının üstü, yardımcısı Hasan Macit’in pazar günkü Milliyet gazetesinde ana muhalefet partisine adeta bir ültimatomu çağrıştıran demeci ile karartıldı.

Oysa Macit, partisinin 81 ilde kendi adayları ile seçimlere katılacağını bildirmeden önce Karayalçın DSPden gelecek desteğin çok anlamlı olacağını söylemişti. O tür desteklerin önemi,Vatan gazetesinin internet sitesinde dün yayımlanan ve Erdoğanın yaptırttığı özel bir anketin sonucunu bildiren haberle daha da pekişiyor. Haberde başkentte Gökçek’in Ankara seçmeninden alacağı yüzde 40lık desteğe karşı Karayalçın’ın da yüzde 35lik bir destekle yarışa katıldığı açıklanıyor.

DSP Genel Merkezinde, yerel seçimlerde güç birliği yapılması konusunda her odadan ayrı bir sesin yükselmesinin en fazla Yılmaz Büyükerşeni rahatsız ettiği görülüyor. İktidar partisinin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığını almak için Kemal Unakıtan’ın devlet hazinesinin kapılarım da açarak yaptığı çalışmalar, 29 Mart seçimlerinin Eskişehir’de çok zorlu geçeceğini gösteriyor. Bir yandan Bülent Ecevit’in vasiyetini yerine getirmek isterken, öte yandan tam bir hesap adamı olarak Yılmaz Büyükerşen, o zorluğun DSP- CHP güç birliği ile aşılabileceğine inandığını söylüyor.

Büyükerşen, öyle bir güç birliği için, daha önce de yazdığım gibi kentin Odunpazarı ve Tepebaşı belediyelerinde başkan ve meclis üyesi adayı olarak kimlerin sorumluluk alması gerektiğine varana kadar, tüm hazırlıkları yapmış. İki dönemdir büyükşehir belediye başkanı olduğu kentin, AKP hegemonyasına teslim edilmemesi için öncelikle partisinden gelecek yanıtı sabırla beklemiş. Sezerin bir kurmayı aracılığı ile Anka Ajansına yaptığı açıklama, Macitin o açıklamayı yok sayan ültimatomvari demeci, partinin yeni Genel Sekreteri Yağızın dünkü Cumhuriyette yer alan Bakarız önümüzdeki günler ne getirecekli ipe adeta un seren sözleri Büyükerşenin sabrını neredeyse çatlatacak gibi...

DSP yönetimi, Dimyat’a pirince giderken Eskişehir ve Ordudaki bulgurlarından da mı olacak?

Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları