Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Mustafa'ya Nasıl Seslensem?
Dün 8 Ağustos Pazartesi’ydi. Yarım yüzyıllık yaşamının son üç yılını ‘Silivri Zulümhanesi’nde tutuklu olarak geçiren Sevgili meslektaşım Mustafa Balbay 51. yaş gününü merkezi Beşiktaş’ta bulunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri yerleşkesinde idrak etti.
\nBu Osmanlıca “idrak etti” sözcüğünü özellikle kullanıyorum. Bir kişi için hele 51 yaş gibi ömrün en verimli bir dönemi elbette çok önemlidir. Ama o verimli dönemi, bir tutukevinin parmaklıkları arasında evinden, eş ve çocuklarından, meslektaşlarından uzakta geçirmek içler acısı bir durumdur.
\nHükümlü olsanız, askerde olduğu gibi şafak sayarsınız. Hücrenizin duvarındaki çeteleler, ne kadar yıl, ay, hafta ya da gün sonra özgür olacağınızı size bildirerek yaşama gücü verir.
\nMustafa’nın, Tuncay’ın, Nedim’in Ahmet’in ve 70’e yakın öteki tutuklu meslektaşlarımızın öyle bir lükse bile sahip olmadıklarını biliyor musunuz?
\nBalbay’ı üç yıl önce 1 Temuz 2008’de Ankara’daki evinden alarak İstanbul’a getirdiler. Kaçmak için fırsat kollayan azılı bir katile uyguladıkları gibi kollarına girmişti terörle mücadele şubesinin polisleri.
\nO tarihte Cumhuriyet’in Ankara temsilciliği görevini de yapan gazeteci Balbay hakkında mahkeme 5 Temmuz günü tutuksuz olarak yargılanma kararı vererek özgürlüğünü iade etti. AKP’nin ustalık devrine kadar uzayan yıllar içinde Türk halkının kim, ne zaman, hangi koşullarda tutuklanır sorusunun yanıtını verecek kadar ‘Ceza Yargılanma Usulü’nü öğrenmiş olduğunu düşünerek Balbay’ı salıveren adalet mekanizmasının, “şüpheli hakkında delillerin toplanmış olduğunu, bu delilleri karatma olasılığının bulunmadığını, ayrıca Başbakanlık Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nün ayrıcalıklı gazetecilere bir kimlik belgesi gibi verdiği sarı basın kartını o anda bile elinde sallayıp göstererek, ‘buradayım bir yere kaçacak adam değilim’ diye meydan okuduğunu” göz önünde tuttuğunu düşünmek gerekiyor.
\nAma ilahlar Mustafa’nın o başı dik olarak verdiği pozları beğenmemiş olmalılar ki özgürlüğü çok kısa sürdü ve ‘Silivri Zulümhanesi’ndeki o ucu açık tutukluluk günleri başladı.
\nBugün 9 Ağustos 2011. Gazeteci olarak girdiği tutukevinde TBMM üyeliği gibi çok seçkin ve onurlu bir görevi de seçmenlerinin ak oyları ile üstlenen “Sayın Milletvekili” Mustafa Ali Balbay, saatler 15.00’i gösterdiği zaman başkent Ankara’da milletin meclisinde başkanlık kâtipleri yoklama için adını okuduğu zaman, zulümhanedeki hücresinden 885. kez seslenecek:
\n“Buradaa.”
\nKüçük yaştaki kız çocuklarımızı okullarından alıp ağır ev işlerinin yükü altına sokan ana babaları caydırmak amacıyla televizyonlarda gösterilen reklam filmlerinde, yaştaşları okula giderken sırtlarında odun taşıyarak sanal yoklama çağrılarına dağ yollarından burada diye yanıt veren kızlarımızın durumu? cehalet düzeyimizi teşhir etmeyi amaçlıyor.
\nYa Balbay ve öteki tutuklu gazeteciler ordusunun durumu. Onlar bizim ifade özgürlüğümüzün simgeleri mi?
\nTBMM’nin Sayın Başkanı Cemil Çiçek...
\nBalbay, Haberal ve beş KCK tutuklusu milletvekilinin salıverilmeleri durumunda kaçacaklarına, delilleri karartacaklarına siz de inanmıyorsanız, ilgili mahkemelere bu konudaki kişisel kefaletinizi ileten bir başvuru yapmayı düşünmez misiniz?
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Evlenebilmek için lokum dağıtarak dua istedi
- 8 Haziran'da uzaya gidecek
- Aziz Yıldırım'dan Acun Ilıcalı hakkında şoke eden suçlam
- İstanbul'da termometreler 32 dereceyi gösterdi!
- 31 Mart rüzgarı devam ediyor
- Gıda takviyeleri nasıl kullanılmalı?
- Kızı devlet korumasına alınmıştı!
- Yuvarlak ekmek alınınca evi terk etti...
- Pazara giden eli boş dönüyor!
- Uzmanlar uyardı!
En Çok Okunan Haberler
- 'Daha bugün ortaya çıkan anketlerde...'
- Merkez Bankası'ndan dikkat çeken faiz kararı!
- Bu da 'Erdoğan'ı indirdin' soruşturması!
- 'Şimdiden haber vereyim...'
- ABD’nin 130 yıllık ünlü bira markasını satın aldı
- Kavurucu sıcak fiyatları etkiledi! Tarlada fiyatı 6 lira
- 'Tek kişi kalsak da...'
- Olympiakos'tan Ergin Ataman açıklaması
- Başbakan saldırıya uğradı!
- 'İçeriği izah etmek zorunda'