Mustafa'ya Nasıl Seslensem?

09 Ağustos 2011 Salı
\n

Dün 8 Ağustos Pazartesiydi. Yarım yüzyıllık yaşamının son üç yılını Silivri Zulümhanesinde tutuklu olarak geçiren Sevgili meslektaşım Mustafa Balbay 51. yaş gününü merkezi Beşiktaşta bulunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin Silivri yerleşkesinde idrak etti.

\n

Bu Osmanlıcaidrak ettisözcüğünü özellikle kullanıyorum. Bir kişi için hele 51 yaş gibi ömrün en verimli bir dönemi elbette çok önemlidir. Ama o verimli dönemi, bir tutukevinin parmaklıkları arasında evinden, eş ve çocuklarından, meslektaşlarından uzakta geçirmek içler acısı bir durumdur.

\n

Hükümlü olsanız, askerde olduğu gibi şafak sayarsınız. Hücrenizin duvarındaki çeteleler, ne kadar yıl, ay, hafta ya da gün sonra özgür olacağınızı size bildirerek yaşama gücü verir.

\n

Mustafanın, Tuncayın, Nedimin Ahmetin ve 70’e yakın öteki tutuklu meslektaşlarımızın öyle bir lükse bile sahip olmadıklarını biliyor musunuz?

\n

Balbayı üç yıl önce 1 Temuz 2008de Ankaradaki evinden alarak İstanbula getirdiler. Kaçmak için fırsat kollayan azılı bir katile uyguladıkları gibi kollarına girmişti terörle mücadele şubesinin polisleri.

\n

O tarihte Cumhuriyetin Ankara temsilciliği görevini de yapan gazeteci Balbay hakkında mahkeme 5 Temmuz günü tutuksuz olarak yargılanma kararı vererek özgürlüğünü iade etti. AKPnin ustalık devrine kadar uzayan yıllar içinde Türk halkının kim, ne zaman, hangi koşullarda tutuklanır sorusunun yanıtını verecek kadar Ceza Yargılanma Usulünü öğrenmiş olduğunu düşünerek Balbayı salıveren adalet mekanizmasının, şüpheli hakkında delillerin toplanmış olduğunu, bu delilleri karatma olasılığının bulunmadığını, ayrıca Başbakanlık Basın Yayın Genel Müdürlüğünün ayrıcalıklı gazetecilere bir kimlik belgesi gibi verdiği sarı basın kartını o anda bile elinde sallayıp göstererek, buradayım bir yere kaçacak adam değilim diye meydan okuduğunu göz önünde tuttuğunu düşünmek gerekiyor.

\n

Ama ilahlar Mustafanın o başı dik olarak verdiği pozları beğenmemiş olmalılar ki özgürlüğü çok kısa sürdü ve Silivri Zulümhanesindeki o ucu açık tutukluluk günleri başladı.

\n

Bugün 9 Ağustos 2011. Gazeteci olarak girdiği tutukevinde TBMM üyeliği gibi çok seçkin ve onurlu bir görevi de seçmenlerinin ak oyları ile üstlenen Sayın MilletvekiliMustafa Ali Balbay, saatler 15.00i gösterdiği zaman başkent Ankarada milletin meclisinde başkanlık kâtipleri yoklama için adını okuduğu zaman, zulümhanedeki hücresinden 885. kez seslenecek:

\n

Buradaa.”

\n

Küçük yaştaki kız çocuklarımızı okullarından alıp ağır ev işlerinin yükü altına sokan ana babaları caydırmak amacıyla televizyonlarda gösterilen reklam filmlerinde, yaştaşları okula giderken sırtlarında odun taşıyarak sanal yoklama çağrılarına dağ yollarından burada diye yanıt veren kızlarımızın durumu? cehalet düzeyimizi teşhir etmeyi amaçlıyor.

\n

Ya Balbay ve öteki tutuklu gazeteciler ordusunun durumu. Onlar bizim ifade özgürlüğümüzün simgeleri mi?

\n

TBMMnin Sayın Başkanı Cemil Çiçek...

\n

Balbay, Haberal ve beş KCK tutuklusu milletvekilinin salıverilmeleri durumunda kaçacaklarına, delilleri karartacaklarına siz de inanmıyorsanız, ilgili mahkemelere bu konudaki kişisel kefaletinizi ileten bir başvuru yapmayı düşünmez misiniz?

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları