Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Seçim Barajında Rekor Türkiye'de!
Herkes iktidar partisinin ABD’de olduğu gibi 12 Haziran’da sandıktan iki partili bir sistemin oluşması için elinden geleni yaptığını bilmelidir. Erdoğan’ın bu nedenle MHP’ye yönelttiği salvoların, Bahçeli ve arkadaşlarını yüzde 10’luk barajın altına itmeyi amaçladığı biliniyor.
\nSeçim sistemimize 12 Eylül darbe döneminin armağanı olan böylesine yüksek bir baraj düzenini değiştirmeye yanaşmayan AKP kadar ne yazık ki CHP de bu antidemokratik engelin vebalini taşıyor. Bu nedenle Sayın Kılıçdaroğlu’nun, partisi iktidar olursa barajı indirme vaatlerini bir tür günah çıkartma olarak değerlendirmekten geri duramıyorum.
\nDün bu konu üstünde kendisi ile konuştuğum değerli arkadaşım Erol Tuncer, “Hiçbir ülkede bizimki kadar yüksek bir baraj uygulaması yoktur” dedi ve Rusya’nın seçimlerde yüzde 7’lik bir baraj kullandığını, ikinci sırayı aldığını söyleyerek şu bilgileri iletti:
\nAlmanya, Belçika, Estonya, Gürcistan, Macaristan, Moldova, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da yüzde 5’lik barajla milletvekilleri seçiliyor. Avusturya, Bulgaristan, İtalya, İsveç ve Norveç’te yüzde 4 olan barajlı seçim, İspanya, Romanya, Yunanistan ve Ukrayna’da yüzde 3’e, Danimarka’da 2’ye düşüyor. İsveç, Finlandiya, İrlanda ve İzlandalı seçmenler için baraj sorunu yok.
\nYüzde 10’luk baraj yüzünden yüksek düzeyde seçmen oyunun parlamentoda temsil olanağı bulunmadığı ülkemizde, milli iradenin tam olarak TBMM’ye yansıdığını söylemek elbette inandırıcı olamaz. Nitekim 2002 seçimlerinde, baraj altında kalan oy oranı yüzde 45.3’e kadar çıkmış, dolayısı ile her iki seçmenden birisinin oyu temsilcisiz kalmıştır. Yüksek barajı savunanların sığındığı yönetimde istikrarın faturası temsilde adalet ilkesini boşlukta bırakmıyor mu? Bu sorunun cevabını tam ve inandırıcı olarak yanıtlayabilmek için seçimden birinci sırayı alarak çıkan partinin TBMM’de oy oranlarının çok üzerinde sandalye sağladığına dikkat etmek yeterlidir. Tuncer, haklı olarak bunun adeta bir sandalye vurgunu olduğunu söylüyor. Sözlerini de ANAP’ın 1987 seçimlerinde oyların yüzde 36.3’ünü alarak 292 milletvekilliği kazandığını, 2002’de AKP’nin yüzde 34.3 oyla 550 sandalyeden 363’üne sahip olduğunu, öylelikle 31.7’lik fazla koltuk kazandığını ileri sürüyor. Her iki sonucun, söz konusu partiler için, seçmenlerin üçte birinin desteğiyle, TBMM’deki sandalyelerin üçte ikisinin elde edilmiş olduğunu anlatıyor.
\n“2002’de baraj yüzde 5 olarak sandığa gidilseydi ne sonuç alınırdı” diyorum. O zaman AKP’nin 266, CHP’nin 117, DYP’nin 44, MHP’nin 34, bugün adı bile geçmeyen Genç Parti’nin 28 ve DEHAP’ın 53 milletvekilliği alacağını Anavatan’ın da 8 sandalyesi bulunacağı yanıtı alıyorum.
\nBugünkü sistem, DEHAP’ın yerini almış olan BDP’nin yüzde 10’luk barajı aşamayacağı için adaylarını “bağımsızlar” adı ile yarışa sokmak gibi zorunlu bir hülleye başvurmasına yol açmış oluyor. Bu nedenle de o adaylar arasında partinin eşbaşkanı olanların bile, bu kimliklerini bırakmış görünmeleri kime ne kazandırıyor ki?
\nSayın Erdoğan’ın yakasına seçim barajı en yüksek ülkenin Başbakanı madalyasını takmaktan başka?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- İşte saniye saniye Sinan Ateş'e saldırı anları!
- Emniyet müdürlerinin açığa alınmasına ilişkin açıklama
- Canlı yayın çıkışında cinayeti itiraf etti!
- Sınava gölge düştü
- Dünya üzerinde yaşayan son canlı o olacak
- Valilik açık alanda alkol kullanımını yasakladı!
- Yargıtay'ın yeni başkanı belli oldu!
- Şişli'nin Kanal İstanbul'una beton bariyer
- 'Koca genelgede umudumu artıran bir cümle var'
- Gezi Parkı Davası'nda kritik gelişme