Şişli'de Oluşturulmakta Olan Hyde Park

03 Mayıs 2011 Salı
\n

\n

İstanbul milletvekili olmak ve yeni dönemin en yaşlı üyesi sıfatıyla TBMMnin ilk açılışında geçici başkanlık yapmak için gün sayan Oktay Ekşinin Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Başkanlığı sırasında yaptığı girişim meyvesini verdi. Maçka Parkına Mustafa Sarıgülün katkısıyla dikilen ve İnsan Hakları Bildirgesinin 19. maddesinde yazılanların kazındığı taşın tanıtımı yapıldı.

\n

İkinci Dünya Savaşında faşizm ve nasyonal sosyalist rejimleri yenilgiye uğratan Müttefik devletlerin oluşturduğu Birleşmiş Milletler, Herkesin düşünce ve ifade özgürlüğü olduğunu ilan ederek görevine başlamıştı. Bu özgürlük hiçbir engelle karşılaşmaksızın kanaat taşıma, herhangi bir yoldan ve ülke sınırları gözetmeksizin, bilgi ve fikirlere ulaşma, onları edinme ve yayma serbestliğinin örgüte üye tüm devletler için bağlayıcı olduğunu söyler.

\n

Söyler ama o bildirgedeki koşulları, uyulması zorunlu bağıt olarak kabul eden üye devletlerin birçoğu, o arada ne yazık ki Türkiyede de, zaman zaman çizgilerin silindiği, haddini aşarak siyasal iktidarların hoşuna gitmeyecek görüşleri savunanlara cezaevlerinin yolunun gösterildiği bir rota izlenir.

\n

Dün biz gazetecilerin buluştuğu Maçka Parkında kısa bir konuşma yapan Şişli Belediye Başkanı Sarıgülün iğneli uyarısı ilginçti. 19. maddenin Türkçe ve İngilizce olarak kazıldığı taşın yanında sürekli olarak bulunacak kürsüde isteyen herkesin özgürce konuşacağını anımsatan Sarıgül, konuşmacıların evlerine dönüp dönemeyeceklerinin garantisinin iktidarın keyfi uygulamalarına bırakıldığını anımsattı.

\n

Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Başkanı Ercan İpekçi de, sadece Bakırköy Adliyesinde gazeteciler için 2 bin 500 davanın devam ettiğinin, tüm ülkedeki basın davalarının 10 binden fazla olduğunun bilinmesini istedi.

\n

Özgürlüklerin her türlüsünü yalnız kendisi için isteyen AKP iktidarının iki kolunun altında, iletişim ya da ifade özgürlüğünün tehdit edildiğini kanıtlayan bu on binden fazla dosyanın bulunduğu bir dönemde, önceki gün alanlarda bir bayram havası içinde coşku ile kutlanan 1 Mayıs için dünkü gazetelerimizdeki haberler benim açımdan üzücü olmaktan öte, tek parti zihniyetinin hâlâ yaşadığını göstermesi açısından ibret verici olmuştur.

\n

Emek bayramında halay çeken o binlerce yurttaşımızın çoğunluğunun çalıştıkları işyerlerinde toplusözleşmeleri olmadığı açıktır. Yine çoğunluk iş güvencesinden yoksun, bordrosuz yani kayıt dışı ekonomiye hizmet etmek zorunda bırakılanlardır. Sermayenin önemli bir bölümünün, bu koşullar altında bir tür kara para aklama aracı olarak kullandığı üretim tezgâhlarımıza sırt çevirmiş olan politik örgüt yalnız iktidar partisi ile sınırlı olsa neysediyeceğim. Ama irili ufaklı muhalefet partilerimizin de bu oluşuma gözlerini kapatmış olması, AKPnin alternatifsiz at oynatmasına yardım etmektedir.

\n

Şimdi ben de Şişlide oluşturulmakta olan Hyde Parkta kurulan o kürsüden her isteyenin silahsız ve saldırısız olarak düşüncelerini özgürce açıklayabileceğini söyleyerek, ilk taşı atacak kişiye yol gösterdiğim için, bu eylemim Olağanüstü Hal Yasasına sokularak Beşiktaş Adliyesini boylayacak mıyım?

\n

Balbayların, Ahmet Şıkların, Nedim Şener ve Tuncay Özkanların arasına sokulacak mıyım? 66 meslektaşımızın evlerinden, işlerinden uzakta ve hücrelerde olduğu bir dönem de 1 Mayısı davul zurnalı, halaylı kutlayanlar arasına katılmadığım için suçlanacak mıyım?

\n

Sendikasız bir düzen, yumurtasız omlet yaparak Guinness Rekorlar Kitabında yer almak için çırpınan aşçılardan farksız bir modelden kurtulmak için 12 Hazirandaki fırsatı değerlendirebilecek miyiz?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları