Sorun Bakan Yazıcı İle İlgili Olunca!

17 Mayıs 2011 Salı
\n

Bana göre de densizin birisi, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı üstüne bir şantaj kurmacası yapmak istemiş. Bakanın ağzından yazılmış ve yiğeni ile ilgili bir tavsiye mektubunu medyaya sızdırmış. Tam seçim öncesinde ortaya atılan bu seviyesiz şantaj girişimini, ne yazık ki CHP Genel Merkezinin kifayetsiz kurmayları genel başkanları Kılıçdaroğlunun önüne konuşma malzemesi yapması için vermişler.

\n

Koskoca ana muhalefet partisinin lideri de, kampanya yorgunluğu içinde, yeğen ile yiğenin karıştırılmış olmasını ayırt edemediği için olacak, Devlet Bakanının yiğenine bir sınav için arka çıktığı yutturmacasını ne yazık ki iktidarın partizanlık örneği olarak kullandı. Bana göre de boğazına kadar partizanlık içinde iktidarını sürdüren Başbakan, ofsayta düşen rakibinin yaptığı hatayı yakalayarak bakın ne diyor:

\n

Herkesle ilgili böyle bir oyun yapılabilir, mail atılabilir. İstihbarat birimleri araştırıyor. Gerçek ortaya çıkınca açıklayacağız. İnternet dünyası namuslu insanları montajlarla perişan edebilir. Allah korusun, Facebookta adınıza hesap açarlar, yanına iki de kadın resmi koyarlar. Rezil ederler.

\n

Sayın Erdoğanın insan kişiliğine ve haysiyetine böylesine değer veren bu sözleri söyleyeceğine inanmak istemeyenler için 14 Mayıs tarihli Hürriyet gazetesinin birinci sayfasında manşette yer alan haberi kaynak göstermek isterim.

\n

***

\n

Evet. Namuslu insanların montajlarla, internet ya da başka araçları kullanarak perişan edilmekte oluşundan dert yanan binlerce ailenin sözcüsü gibi konuşan yedi yıllık iktidarını, bir dört yıl daha devam ettirerek, yetkileri güçlendirilmiş devlet başkanlığına atlamaya hazırlanan Başbakan, bu tür şer odaklarından insanlarımızı koruması için Allaha el açarak dua edercesine yapıyor bu değerlendirmeyi! O değerlendirmenin içinde, partisinin bir bakanına kara sürmek isteyen ellerin sahiplerini bulup çıkartmak için istihbarat örgütlerini görevlendirmiş olduğu bilgisi de yer alıyor.

\n

Öylece en yetkili ağızdan, iktidara muhalefet yapanların nefes alışlarını kontrol etmek için telefonlarını resmen dinleyerek, o konuşmaları tahrif edip kişileri Silivriye göndertenleri bir türlü görmek istemeyen iktidarın başının, sorun kendi yol arkadaşlarını ilgilendirince titizlenerek telekulak düşmanı kesilmiş olmasını nasıl değerlendirmeliyiz?

\n

***

\n

Bu yazdıklarım, ülkemizin 2011deki görünümden en son ve somut bir örnektir. Ya Gerçek demokrasinin hüküm sürdüğü Batı ülkelerinde bu tür olaylar için ne tür tepki gösteriliyor? türünden bir merak duyarsanız, o zaman sizlere İngilterenin ünlü medya imparatoru Rubert Murdochun sahibi olduğu News of The World gazetesinin, eski sevgilisi ile yaptığı telefon konuşmalarını dinlediği için 100 bin sterlin para cezasına mahkûm olduğunu okumanızı salık verebilirim.

\n

Mülkün temeli olduğuna inandığımız adalet sistemimiz, İngilterede olduğu gibi işleseydi kimler nasıl hüküm giyerlerdi, varın hesabını yapın.

\n

***

\n

THY Genel Müdürlüğünün dikkatine:

\n

20 Nisan tarihinde eşimle birlikte Sabiha Gökçende Ankaraya ulusal havayolumuzun 7252 sayılı Anadolu Jet uçağı ile uçtuk. Dönüşümüzün THY seferi ile olacağı bildirildiği için, farklı ücret ödediğimiz halde, bizi Esenboğadan Atatürk Havalimanına yine Anadolu Jet uçağı getirdi.

\n

Sizin de belirtiğiniz gibi farklı hizmet standartlarına tabi bu iki sefer için ödenen taşıma ücretine rağmen bizden alınan ücret tüketiciyi kandırmanın belgesi değil midir?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları