Unutmayın Sayın Erdoğan, O Dönemin Adı Tek Partiydi!

03 Şubat 2012 Cuma
\n\n

\n

Sayın Başbakan, hızını alamadığı için olmalı, artık sadece ülkemizdeki medyaya gözdağı vermekle yetinmiyor. Hapiste yatan gazeteciler nedeniyle Türkiyeye gelmeyi reddeden Amerikalı yazar Paul Austere, yarı alaylı bir söylemle Biz sana çok muhtaçtık; aman ne olur gel. Gelsen ne olur, gelmezsen ne olur diye bir tür meydan okuyor.\n

\n

Önceki gün, AKP il başkanları toplantısında yaptığı konuşmayı televizyondan izlerken Erdoğanın niçin bu kadar hırçın olduğunun yanıtını aradım. \n

\n

Ve galiba aradığımı da yine ABDli meslektaşın kendisine aynı gün verdiği yanıtta buldum. Auster, Bay Başbakan, kesin suçlamam şudur ki şartları iyileştirebilmemiz için her ülkede, sansürsüz veya hapis tehdidi olmadan serbest düşünce ve yayın tüm erkek ve kadınlar için kutsal bir haktır diyordu.\n

\n

Erdoğanla ABDli gazeteci arasında bu sınır ötesine taşan tartışma, Başbakanın medya üzerinde sürdürdüğü otosansürün ve hapis tehdidinin devam ettirileceğini gösteriyor. Başbakan, Bizim ülkemizde ifade özgürlüğü tıpkı ABD ve AB ülkelerinde olduğu gibi siyasi iktidarın baskısı altında değildir demiyor. Diyemiyor!\n

\n

CHP Genel Başkanı ile bu konu üzerindeki tartışmalarında yaptığı gibi hemen 1950, hatta 1946 yılı öncesine uzanarak tek parti döneminin belgelerine başvurmayı yeğliyor.\n

\n

O belgeleri elinde sallayarak tek parti döneminin Cumhurbaşkanı İsmet İnönünün onayını taşıyan Bakanlar Kurulu kararnamelerini, mal bulmuş gibi 2012 yılındaki CHPnin Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun karşısına çıkartıyor.\n

\n

İkinci Dünya Savaşı boyunca, ülkesinin soğuk savaş koşullarından sıyrılır sıyrılmaz çok partili parlamenter düzene geçmesini hayal eden ve kendisine TBMM tarafından verilmiş olan Milli Şeflik sıfatından kurtulmanın yollarını açan İsmet İnönü döneminin uygulamalarını bugün politik tartışmalarının aracı yapmaya kalkışmak yerine, o dönemi bütün koşulları ile okuyarak anlamaya çalışmak hafızlık becerisi de olan bir siyaset adamı için çok mu zordur?\n

\n

Ben o dönemin sonunda mesleğe başlamış bir gazeteci olarak isterse kendisine yardımcı olmaya hazırım.\n

\n

Sayın Başbakan, gazetelere yasak sadece Bakanlar Kurulu kararnameleri ile yürürlüğe konmuyordu ki! Başbakanlığa bağlı Matbuat Umum Müdürlüğü denen bir oluşum, yani Basın Yayın Genel Müdürlüğü vardı. Başında da bir büyükelçi olan merhum Selim Sarperin görev yapması, hükümetin gazetelerin ağırlıklı olarak dış politika koşullarını dikkate alan bir yayın politikası izlemesi isteğine dayanıyordu.\n

\n

Bakanlar Kurulu kararnamelerine bile bazen gerek kalmadan Matbuat Umum Müdürünün imzasıyla gazetelere gelen yasak kararları arasında, mesela dönemin Cumhurbaşkanının Trakya Manevralarına gidişinin haber yapılması da olabiliyordu. İstanbul Boğazı ve Marmara Bölgesinde uygulanan sıkıyönetimi, Ankara-İstanbul tren yolcularının İzmit Körfezinde seyahat ederken fotoğraf çekmelerini bile casusluk olarak değerlendirebiliyordu! \n

\n

Başbakanın hiç sevmediği bilinen İsmet İnönü, İkinci Dünya Savaşı biter bitmez ülkede tek parti egemenliğine son veren, çok partili tek dereceli genel seçimleri uygulayan bir düzenin yürürlüğe girmesini sağladı.\n

\n

Hem de o uygulama ile başında bulunduğu CHPnin 25 yıllık iktidarının sona ereceğini gün gibi bilerek ve eşi Mevhibe İnönüye Hanımefendi, seçimden sonra Çankayadaki Pembe Köşke taşınacağız! Hazırlanın diyerek...\n

\n

Ya siz Sayın Başbakan. Bugünkü seçim sistemimizde 12 Eylül cuntacılarının armağanı olan yüzde 10luk barajın kaldırılması için hâlâ niçin bu kadar Muhafazakârca davranıyorsunuz? \n

\n

CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu bu barajın kalkmasını ısrarla savunuyor. Siz duymazdan geliyor, tartışma konularınızı 46’lı yıllara götürmeyi yeğliyorsunuz!\n

\n

Dış dünyada icraatınızı eleştiren gazetecilere hem ülkenin hem de çalışma ofisinizin kapılarının açık olduğunu söyleyin. Gelsinler ve onlara inandırabiliyorsanız ülkenizde gazetecilerin korkmadan görev yaptıklarını kanıtlayın.\n

\n

Türkiyenin bir Kuzey Kore olmadığını anlatın...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları