3 Izdırap, Bir Mutluluk

23 Eylül 2014 Salı

“Bir kurban, lösemili çocuklara can”!
Bu pankartla çıktı futbolcular Bursa-Beşiktaş maçına!
Bir çocuk yaşıyor, bir çocuk yaşatılıyorsa bu vahşi dünya için hala “umut” var demektir!
Maçın sonucu da böyle anlamlı olmalıydı…
Bursa maça hızlı başladı.. Spiker “Bakambu, Bakambu” dedikçe, ben de içimden “Bakanı buysa, bir de bakmayanı olmalı” dedim ‘M’ harfini ‘N’ye çevirerek!
Beşiktaş ilk yarı, Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun ne yaptı sizce!?
43. dakikada Bilic, Oğuzhan’ın üstünü çizdi…
Sakatlık yoksa, bir futbolcunun ilk yarının son 2 dakikasında oyundan alınmasının nedeni budur! Sosa girdi de…
İkinci yarı Beşiktaş biraz canlandı ama dirilemedi derken, Olcay güzel bir gol attı!
Maçın özeti şudur: Bursa oynadı, Beşiktaş 3 puanı aldı..
Olcay’ın boş Beşiktaş tribünlerine koşması ise futbolu bu hale getirenlere mesajdı!
Ama bu da bir Beşiktaş gerçeğidir:
‘Mutlu olmak istiyorsan sevdiğinle değil, seni sevenle evlen’ demişler!
Beşiktaşlılar da bu sözü umursamamış, sevdiği ile evlenmiştir…
Zoru seçmiştir!
Tutmuştur sevdiğini kolundan..
Oturtmuştur masaya…
Bir ömür çile çekeceğini bile bile…
Basmıştır nikahı gözü kapalı…
Atmıştır imzayı o deftere!
İşte o gündür bu gündür, Siyah-Beyazlılar için durum, bildiğiniz gibidir!
Son 3 dakikada yenilen 3 golden tutun da son dakika sonuç değişikliklerine kadar.
Takım iyi olsa, yönetim eksiktir; yönetim iyi olsa takım dalgalı denizdedir!
İlginç bir yazgıdır bu…
Bir mutluluk verir, 3 ızdırap…
Son örneği, geçen Yunan maçının sonucudur!
Kendi büyüklüğünün farkında olmayan koca bir dev gibi…
Taraftar vizyonu uzun, yönetimi kısa far yakar!
‘Deryanın içinde olup deryayı bilmeyen balık’ misali…
Bütün bunlar yetmez, bir de karşılarına “Hakemler çıkar”!
“Doğan” görünümlü ‘şahinler’ gibi..
Göğsünün içinde sadece kan pompalayan yürek değil, vicdan taşımalı insan!
O vicdan ki insanın içindeki Tanrı’nın en yakın arkadaşı değil midir?
Bu yüzden, ne kayrılma ne torpil, ne de “Hediye penaltı” istemez Beşiktaşlı!
Her şey adam gibi olsun ister..
“Vurulsam kaybolsam derim,
Çırılçıplak bir kavgada,
Erkekçe olsun isterim,
Dostluk da düşmanlık da..
Hiçbiri olmaz halbuki..”
diyor ya şair.. Onun gibi!
Nehrin kıyısında durup boğulanları seyredenler; bir gün, bir sel de sizi alır götürür!
“Sevemez kimse beni, benim sevdiğim kadar” diyerek haksız puanlar sevinmemeli ve spor ahlakı dışındaki adamlarını savunmamalı insan!!
Peki ne demeli; “Sevemez kimse seni, bizim sevdiğimiz kadar”!
Çünkü bir güzel adam söylemişti. Adı Süleyman, soyadı Seba olan:
İyi insan olmadan iyi Beşiktaşlı olunmaz..!!
Neyse, iyi bir adam daha vardı, o da öldü! Sadece sporun değil tüm dünyanın başı sağ olsun!
Sevgili İlhan Söyler, sana da güle güle..
Biz de maçın ikinci yarısını oynuyoruz, buluşmak üzere...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayalgücüspor 8 Ağustos 2018
‘Satarım Sattırmam’ 24 Temmuz 2018
VAR ya da HAM 19 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları