Kabak Çekirdeği!

19 Eylül 2014 Cuma

Atatürk Olimpiyat Stadı’na yağmur yağıyordu!
Öyle bir yağmur ki sormayın..
Zaman zaman karşı tribünü göremiyordunuz.. Sahada futbolcuların ısındıkları alandaki zemin hemen patates tarlasına döndü.
Patates dedim de aklıma geldi; e bazen Bilic de “Patates” kızartabiliyordu…
Rize maçındaki kadro seçimi ve tercihleri o yöndeydi de..
Umut ediyordum ki bu akşam patates kızartmazdı.
Demba Ba ve Sosa’yı yedekte görünce aklıma çeşitli patates yemekleri geliyordu doğrusu! Ancak zemin ve yağmuru görünce ikinci yarı tercihi doğru olabilirdi.
“Saha ağır da olsa oyunu oku Bilic gardaşım” diye bağırdığım da arka sırada oturan Yunanlı gazeteci arkadaşımın gözlerinin demir 1 lira gibi açıldığı gördüm!
Sağ yanımda oturan arkadaşımın her maç getirerek, adeta bir “illet” haline getirdiği kabak çekirdeğinden bir avuç uzattım.
Güldü bana! “Tişikkür e-derim” dedi.
“Bi’şi değil” dedim.
Ben bu çekirdek illetinin yüzünden yazı yazamıyordum.
Bu “illeti” her maçta yazı yazdığım masaya koyup, bizi çekirdek denize boğan, üniversite sıralarından beri birlikte muhabirlik yaptığım arkadaşımın boğazını sıkmak istiyordum… Yok! Sıkmak değil, kafasına vurmak istiyordum…
Hatta, bir tane değil, defalarca vurmak istiyordum. “Şap, şap, şap” diye! Ancak her defasında, biten çekirdeğin yerine yeni çekirdek paketi açarken öyle sempatik gülüyordu ki.. Ben de kıyamadım tabii! “Kafasına vurmayayım aptal olur” dedim. Yanaklarını fena sıktım ama… Tombul tombul yanakları vardı.. Belki gelecek maça çekirdek getirmez!
İlk yarı en az 5-0 bitmeliydi.
İkinci yarı Beşiktaşlı futbolcuların kaçırdıklarının, yani “Eksik” kaldıkları pozisyonların sayısını ben saymaktan yoruldum… Unutmayın, her tablo eksiktir. Yüzde yüz tamamlanmış hiçbir tablo yoktur..
Tıpkı eksiksiz bir yazı olmadığı gibi…
En baba ressamların tabloların da bile “Eksiklik” vardır!
En güzel oynanan maçlarda da onlarca eksiklik vardı…
En muazzam aşkların içinde ıstıraplar olduğu gibi...
Mükemmel yoktur…
Mükemmeliyet, sadece ve sadece kainatın sistemini kurana aittir!!
Elbette, bu gecede de her şeyde eksiklik vardı! İşi sıkı tutmazsan, sahada ezdiğin takımdan gol yersin işte! 5-0 bitecek maç 1-1 bitti! Şimdi, Orhan Kemal’in ünlü kahramanı Bekçi Murtaza’nın şivesiyle maçı özetleyeyim:
‘Demek ki ne yapacaksın; zafer çığlığı atmayacaksın erkenden.
Laubalilik yapmayacaksın.
Son düdük çalana kadar bırakmayacaksın disiplini elden.
Tutacaksın rakiplerini,
Vuracaksın isabetli vuruşlar…
Edeceksin maçı zapturap…
Sevinmeyeceksin önceden, sevineceksin son düdükle!!’
Her tablo eksiktir de bu sonuç rezilliktir!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayalgücüspor 8 Ağustos 2018
‘Satarım Sattırmam’ 24 Temmuz 2018
VAR ya da HAM 19 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları