Size 3 Hikaye Anlatayım

09 Şubat 2015 Pazartesi

Tribünlerdekiler aşağıya inmişti... Bu maç ciddi bir maçtı...
Kazanırsa Beşiktaş liderliğe oturacaktı!
Bu yüzden, çıkıp takır takır top oynanmalıydı...
Tüp sprey ile Cüneyt Çakır duvarlara yazan bir eylemci gibiydi(!)
Tek fark, duvar ‘out’ çim ‘in’di...
Bir keresinde futbolcular oyunu başlattı..
Cüneyt Çakır’ın “Olmaaaz” dedi ve elindeki tüpü salladı....
Yüzündeki ifade çok hoştu...
“Ben bu tüpü sıkamazsam çatlarım” dedi!
Gözlerinin içi gülüyordu...
Oyuncağı elinde dolaşan çocuk gibiydi(!)
Ben “Bakalım tüpü ne zaman bitecek...” diye düşündüm..
Fakat o, “Bende tüp çook” der gibiydi..
İlk yarı epey tüp sprey kullandı...
Tüpü bitse bile yedek tüpü olmalıydı..
Yeni tüp demek, yeni bir hayat demekti...
“Fıss fıss..” sıkmak eğlenceli olmaydı...
Neyse maça gelecek olursak;
Pas hatası rekortmeni Sosa’nın golü “balın” ta kendisiydi...!
Tolga’nın “Caferleme” anı da Rize’ye golü getirdi...
‘Caferleme nedir hangi durumlarda ortaya çıkar’, bir gün onu da anlatacağım!
Rize 9 kişi kaldı... Ne tekmeydi ama...
Hayret nasıl kırmızı kart verdi hakem!?
“9 kişilik kalan takımı yenemiyorsan git kumda top oyna” derlerdi adama!
Ancak bu futbolla İngilizler fena yapar adamı, benden söylemesi...
Rizeli oyuncu penaltı yaptırmasa Beşiktaş’ın gol atacağı yoktu...
Şimdi size bir hikaye anlatayım:
Bakın ‘Futbol’ hayatın ta kendisidir!
Bu yüzden futbolda olanlar hayata paralel akar...
Misal, toplumsal bir olay, polis göstericilere müdahale etti...
Editör önüne gelen bu habere şu şekillerde bakar:
1- Editör tarafsızsa: “Polis Müdahale etti” gibi başlıklarla, olaya “Soğuk Bakar”!
2- Editör göstericilerden yana ise: “Acımasızca copladı!”, “Polis şiddeti..!” gibi başlıklar atar...
3- Editör polisi tutuyorsa: Yalaka olduğu için bu tip bir editör, göstericilerin haklı veya haksız olduğunu bakmaz.. Onun için her zaman “Polis haklıdır...!” “Merkezi otoritecidir” ve attıkları başlıklar da şöyledir:
“Polis mecbur kaldı!”, “Polisin coplarının karşısına çıkan göstericiler...”!
En güzeli ise “Polisin coplarına kafa atan göstericiler...(!)” “Kaos ortamı yaratmak için bilerek dayak yediler(!)” başlığıdır...
İşte, hakemin Mehmet Ekici’ye sarı kart göstermesinin nedeni de burada yatmaktadır...
“Mehmet Ekici ayağını Caner’in ayağına altına soktu!” başlık budur...
Caner’in bir suçu yoktur!
Mustafa Denizli Hoca, “Hakem, Mehmet Ekici’ye, ‘Ayağını niye Caner’in ayağının altına soktun’ diye sarı kart gösterdi” derken bunu kastetmiştir...
Melo’nun, rakibinin ayağının üstüne kramponla basması da kesinlikle faul değildir..(!!)
Ne işi vardır o ayağın, Melocuğun ayağının altında...
Hakem, sadece faul verir... Oysa sarı kartı vardır....
Kart verse Melo atılacaktır..
Aynı Melo daha sonra oyunun akışını değiştirir!
Tıpkı polis coplarına kafa atan göstericiler gibi!
İşte Türkiye’nin sorunu budur...
Sahalarda hakem, medyada editör...
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben Can; Orhan Can...
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayalgücüspor 8 Ağustos 2018
‘Satarım Sattırmam’ 24 Temmuz 2018
VAR ya da HAM 19 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları