Hukukumuzun Çelenk'i

07 Mayıs 2011 Cumartesi
\n

Ne yazık ki dönüp dolaşıp Hukuk mu guguk mu? tartışmalarının ön plana geçtiği bir sürece girdik.

\n

Hukuka politika bulaştırma alışkanlığı, çok partili dönemle daha da öne çıktı. İşin kötüsü yasa yapma yetkisini kazanan her siyasal parti, kendi siyasal görüşünü yaşama geçirme hakkını da kazandığını varsaymaya başladı.

\n

Böylece de uygar dünyadan soyutlanmış bir hukuk düzenimiz oldu. Avrupa Birliği kazanımlarını geçerli kılma iddialarını kâğıt üzerinde bırakmaya niyetli yöneticilerimiz nedense hiç eksik olmadı.

\n

Hukukun söyleyecekleri ile siyasetin söyleyeceklerinin eşdeğerde sayılması yanlışından bir türlü kurtulamadık.

\n

Siyaset, örgütlenme açısından kimi kişiler için olmazsa olmaz bir niteliğe dönüştürülünce sanıldı ki hukuk da aynı değişime ayak uyduracak.

\n

Oysa hukuk herkes için gerekliydi ve ona göre de örgütlenmeliydi. Kuralları yansıtacak yasalar bu yaklaşıma göre oluşturulmadığında bugün yaşadıklarımızla karşılaşmamız da kaçınılmazdı.

\n

Hukukta kullanılacak sözcük ve kavramları kolye yapan usta bir kuyumcu gibi seçmek ve sıralamak yerine politik cümleleri yeğlemek, sonra da suçu başkalarına atarak kurtulmaya çalışmak bize özgü bir geleneğe dönüştürüldü.

\n

Sırtında yumurta küfesi taşımadığına inanan siyasetçilerimiz var oldukça bu geleneğin değişeceği de yok denebilir.

\n

Hukukta geçerli kılınacak sözcükleri seçmedeki özensizliğimiz, siyasette de kendisini gösteriyor. Başbakanın, Pamuk davası için İstanbula gelen Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Parlamentosu (AP) yetkililerini eleştirmek için söylediği şu sözler, kulaklara küpe olması gereken bir değerde: Aynı şeyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) de yapsınlar ya, orada niye yapmıyorlar. Orada hak hukuk çiğneniyor, orada niye yapmıyorsunuz?

\n

Bu cümlelerin amacı, söz konusu mahkemeye türban kararı nedeniyle duyulan kızgınlığı dile getirmek. Ama altından çapanoğlu çıkacağı düşünülmemiş. Çünkü bu cümleler, istemeden de olsa Türkiyede hak ve hukukun çiğnendiğini de ifade ediyor. Tıpkı yasalar yapılırken verilen bir önergeyle maddelere sokulan siyasal görüşlerin, bugün başımıza açtığı dertler gibi.

\n

***

\n

Hukukumuz, sanki bir kördövüşü görüntüsü vermeye zorlanıyor ama Allahtan karamsarlığa düşmemizi önleyen hukukçularımız var.

\n

Bunların en önde gelenlerinden biri de Avukat Halit Çelenk. Atatürk Cumhuriyeti ile yaşıt bir hukuk abidesi.

\n

Türkiye İnsan Hakları Kurumu, kendisine 10 Aralık 2005 günü düzenlenen törenle İnsan Hakları Ödülü verdi.

\n

Hukuk alanında ustaların ustası olan Çelenkin konuşması, aynı zamanda insan hakları konusunda önemli uyarıları ve saptamaları da içeriyordu.

\n

Bu toplantı, Amerikanın başını çektiği uluslararası emperyalizmin insan haklarını vahşice çiğnediği bir döneme rastlamaktadır. Amerikan ve İngiliz paralı askerleri, Afganistanı ve Irakı işgal etmişler, yüz binlerce insanı katletmişler, Mezopotamya uygarlığının yapıtlarını yağmaya açmışlar, Guantanamoda ve Ebu Garibde Irak halkına en vahşice işkenceleri yapmışlar, yakın zamanda öğrendiğimize göre bu işkenceleri uçaklarda birçok ülkeye yaymışlar, Cenevre Sözleşmesini çiğneyerek hukuk tanımazlığın yeni örneklerini vermişlerdir.

\n

Öyle ki Amerikanın bu ülkelere demokrasi ve özgürlük götürme yalanı karşısında kimi çevreler, bu tutumu kara mizah olarak, insan hakları emperyalizmi olarak nitelemiş ve alay konusu yapmışlardır.

\n

***

\n

82 yıllık bir yaşam sürecini ve o süreçte demokrasimize, hukukumuza yaptığı katkıları anıtsal bir çelenk olarak nitelemek, haksever olmanın bir gereğidir. Bu duruma ancak kendisini tanıyor ve aynı gazetede yazı yazıyor olmanın gururunu ekleyebilirim.

\n

Çelenkin özelliklerini en kısa biçimde eşi Şekibe Çelenk özetliyor:

\n

Haliti tanıdığımdan beri en başta gelen özelliği, inancından, düşüncesinden bir gün dahi taviz vermeden aynı çizgide bugüne kadar ilerlemiş olması.”

\n

***

\n

Alıntıladığım yazı bu köşede 19 Aralık 2005te yayımlanmıştı. Saygın ve anıt hukukçu Çelenki dün sonsuzluğa uğurladık. Eşine, ailesine ve kendisini yaşamlarında örnek alanlara başsağlığı diliyorum.

\n

***

\n

Cumhuriyet, bugün 87nci görev yılına başlıyor. Geride kalan süreçte emek verenlerle okurlarımıza teşekkür ve saygılar sunuyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları