Kurtuluşa Tanık Olan Tarihi Gar Çöküşe de Tanık Oldu...

12 Ekim 2015 Pazartesi

Ama çöken Atatürk Türkiyesi değil, Atatürk Türkiyesi’ni batırmaya çabalayan AKP hükümetiydi. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zorlamasıyla “Seçim Hükümeti” adı altında kurulmuştu. (Ayrıntı için: 45 gün Başlamamışken Nasıl Bitmiş Oluyor?/27 Ağustos 2015.)

***

Televizyon başına kurulmuş “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”nin yürüyüş kolu oluşturma sürecini izliyordum. Önde kızlı-erkekli bir grup halay çekiyordu. İçtenlikleri, yüzlerindeki gülümsemeye yansımıştı. Geleceğimiz ve umudumuz gençler...
Birden arkadan kızıl bir duman yükseldi. Gençler sendelediler ve yüzleri görünmez oldu.
Barış umudu, iki canlı bomba yüzünden bir kez daha darbe aldı.

***

İçişleri Bakanlığı’nın ölü sayısını 30 olarak açıkladığı alt yazıyı okurken “Eyvah” dedim. Çünkü bizde âdettendir. Yöneticiler, küçük başarılarını büyük göstermeyi, büyük başarısızlıklarını da olabildiğince küçültmeyi yeğlerler. Demek ölü sayısı çoktu ki, alıştıra alıştıra söylemekteydiler.
Alt yazılar geçmeye devam ediyordu.
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasını, bir savcının “47 ölü” açıklaması izledi. Sivil toplum kuruluşunun açıklamasında ise “97” deniyordu.
Ortalık ana baba günüydü. Toplu kıyım gerçekleşmiş, ülkenin büyük bölümü kimi yandaşlar dışında yasa bürünmüştü...

***

Üç seçim bakanı sebilhane bardağı gibi ekranın karşısına dizilmişti.
Sağlık Bakanı, bölünmüş ekranda giysilerinden sağlık çalışanları olduğu anlaşılanların telaşla “kan verin” çağrısını göremiyor olmalıydı ki “kan stoklarımız tamam” diyordu.
İçişleri Bakanı, canlı bombalar sanki bombalarını patlattıkları yerde kuşanmışlar gibi “tedbir zafiyeti yok” öyküsünü anlatıyordu.
Adalet Bakanı ise yargının düştüğü durumdan duyduğu mutluluğu yansıtırcasına gülücükler içindeydi.
AKP Türkiyesi’ni en anlamlı biçimde yansıtan tarihsel bir belge karşısındaydık...

***

Geçmişte Kanlı Pazar’lar, Kanlı Salı’lar yaşamıştık ama en kanlı 10 Ekim Cumartesi oldu.
Yeni kanlı günler yaşamak istemeyenlerin adresi 1 Kasım’da sandıklar olmalı.
Yoksa daha çook kez başımızı taştan taşa vururuz...  
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları