Şimdi Guguk Zamanıdır (2)

23 Mart 2013 Cumartesi

Terörle Mücadele Yasasında öyle bir terörist tanımı var ki. Canınız isterse gerçek silahlı teröristi masum, masumları da silahlı terörist olarak suçlamanız işten bile değildir.

\n

Geldiğimiz noktada, görevi gereği silaha sahip olan ama bunu kullanmayanla, amacı gereği silah sahibi olup kullananı aynı kefeye koymak yaklaşımı da sona ermiş bulunuyor.

\n

Şimdi geçerli olan; görevi gereği silahı olana müebbet, amacı gereği silaha sahip olana muhabbet sürecidir.

\n

İkisinin de aynı süreçte yapılabiliyor olması, hukukun yerini alan guguk nedeniyledir.

\n

***

\n

Anaların ağlamaması ve Türkiyenin iç barışının sağlanmasına ancak düşük yoğunluklu da olsa silahlı saldırılardan çıkar sağlayanların karşı çıkabileceğini düşünmek doğaldır.

\n

Ancak bir hukuk devletinde bu yoldaki gelişmeleri; kimi yasa maddelerini görmezden gelmeyi, daha doğrusu yasaları delmeyi siyasetin doğal hakkı olarak görmek anlaşılabilir bir yaklaşım değildir.

\n

Terörle Mücadele Yasasının 6 ve 7nci maddelerinde tanımlanan suçlar, en azından yapılan mektuplaşmaların ve terör örgütü yöneticilerinin açıklamalarının yayımlanmasının suç olduğuna ilişkin.

\n

4’üncü Yargı Paketi bu maddelerde anılan suçların bundan böyle şiddet, tehdit ve silah kullanımı çağrısı içermemesi halinde suç olmaktan çıkarılmasını öngörüyor.

\n

Bu yumuşama daha önce yapılan yasa değişikliklerinin tersine bir duruma dikkat çekmeyi zorunlu kılıyor.

\n

Silivri davalarının (Balyoz, iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü vs.) soruşturmaların sürdüğü ve kovuşturmaya geçilmesi aşamalarında Ceza Muhakemesi Yasasının 2010 ve 2012 yıllarında değiştirilmiş olmasını nasıl unutabiliriz.

\n

Tanık Koruma Yasasının 2008 yılı Mayısında ilk kez çıkarılarak gizli tanık uygulamasının önünün alabildiğince açılmasının nedenini bilemiyoruz demek olası mıdır?

\n

Bir kişinin, aynı davanın hem sanığı hem açık tanığı, hem gizli tanığı olabilmesini hukuk devleti kavramı ile bağdaştırmak, ancak Türkiyedeki hukuk anlayışı ile gerçekleştirilebilecek bir garipliktir.

\n

Gerçekte var olan terör örgütü ile hâlâ sanallığı giderilememiş bir örgüt için yaratılan değişik yaklaşımlara ancak bir guguk devletinde rastlanabilir. Silahlı Terör kavramını, Terörle Mücadele Yasasının 1inci maddesinden başlayarak açık seçik belirlemeden ve 6 ile 7nci maddelerini yürürlükten kaldırmadan, Bu örgütten ben yararlanabilirim ya da bana karşılar ya, ne olurlarsa olsunlar yaklaşımından kurtulmak, başka bir deyişle hukuk devletini yaşama geçirmek bir hayal olmaktan öteye gidemez.

\n

***

\n

Türk Ceza Yasasının en tehlikeli maddelerinin başında Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs üst başlıklı madde geliyordu.

\n

Özellikle gazeteciler için başlatılan ya da kovuşturmaya dönüşen dosya sayısının 10 bine ulaştığı süreçte açılan dosyaların büyük çoğunluğunu bu maddeye ilişkin olanlar oluşturuyordu.

\n

Özellikle Silivri davalarının soruşturması aşamasında gazeteciler için açılan soruşturma dosyası sayısı tavan yapmıştı. Çok büyük bölümü de AKPye yakın yayın organlarını ilgilendiriyordu.

\n

İktidar, bu durumdaki her gazeteciyi milletvekili yapma olanağı bulamadığı için sorun 3üncü Yargı Paketi ile çözüldü. Madde ise yürürlükte ama uygulanmıyor. Aynı mantık 4üncü Yargı Paketinde de görülüyor, ama terör örgütünün yurtdışındaki liderlerinin açıklamaları suç olmaktan kurtarılamıyor.

\n

Hukuk devleti olmanın başlangıcı, uygulanmayan maddelerin kaldırılmasından geçiyor. Çünkü bu nedenle kanun devleti bile olamıyoruz.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları