Örsan K. Öymen

Ukrayna ve Filistin

27 Kasım 2023 Pazartesi

Birleşmiş Milletler geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği tarihten ve savaşın başlamasından bu yana, yaklaşık 1.5 yıl içinde, yaklaşık 10 bin sivil vatandaşın yaşamını yitirdiğini açıkladı.

NATO’nun genişlemesi stratejisiyle, Rusya’nın, uluslararası hukuka aykırı biçimde, Ukrayna’yı işgal etmesi için gerekli ortamı hazırlayan ve Ukrayna’da yaşanan trajediden dolayı, Rusya hükümeti kadar sorumlu olan ABD, Britanya ve AB ülkeleri hükümetleri; bununla da yetinmediler, Ukrayna’ya silah yardımı yaparak, savaşın uzamasına ve genişlemesine neden oldular.

ABD, Britanya ve AB ülkelerinin hükümetleri, kendi ülkelerindeki devlet dairelerine ve yurtdışındaki büyükelçiliklerine ve konsolosluklarına, Ukrayna’nın bayrağını asacak kadar şuursuz hareketler içine girdiler, savaşın açık bir tarafı haline geldiler.

ABD’deki, Britanya’daki ve AB ülkelerindeki medya organları, kamu hizmeti veren kitle iletişim araçları olmaktan çıktılar, hükümetlerin güdümündeki propaganda aygıtlarına dönüştüler, Rusya medyasını aratmadılar.

***

Ukrayna’da yaklaşık 1.5 yıl içinde yaşamını yitiren yaklaşık 10 bin sivil için dünyayı ayağa kaldıran ABD, Britanya ve AB ülkeleri hükümetleri, Filistin’de yaklaşık 1.5 ayda yaklaşık 13 bin sivilin yaşamını yitirmesini, satır aralarına sıkıştırılmış kınama ve endişe mesajlarıyla geçiştirdiler!

7 Ekim 2023 tarihinde, köktendinci terör örgütü Hamas’ın, yaklaşık 1300 İsrailli sivili ve askeri katletmesinden sonra, İsrail hükümeti askeri operasyon başlattı; ancak Filistin topraklarının bir parçası olan Gazze’de hastaneleri, okulları, mülteci kamplarını ve sivil yerleşim yerlerini de bombalayarak, binlerce çocuğun, kadının da ölmesine yol açarak, savaş suçlarından yargılanmayı gerektirecek kadar büyük bir katliam gerçekleştirdi. 

İsrail hükümeti böylece, haklı bir konumdayken, haksız bir konuma düştü. Ancak ABD, Britanya ve AB ülkeleri hükümetleri, Rusya’ya karşı verdikleri tepkiyi, İsrail’e karşı vermeyerek, ne kadar emperyalist, iki yüzlü, önyargılı ve ırkçı olduklarını ve dış politikayı çifte standartlar üzerinden yürüttüklerini, bir kere daha kanıtladılar.

***

Türkiye’de ise AKP hükümeti, Rusya ve Ukrayna konusunda daha dengeli ve makul bir dış politika izlerken, Filistin konusunda ayrı bir dengesizliğe savruldu. AKP genel başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan, Hamas’ın bir terör örgütü olmadığını, ülkesini savunan bir “mücahitler grubu” olduğunu söyleyerek, skandal bir ifadeye imza attı. 

Erdoğan böylece dış politikasını, iç politikadaki laiklik karşıtı uygulamalarıyla tutarlı bir biçimde sürdürmüş oldu. Ayrıca iktidara geldiğinden beri Hamas ile ilişkilerini geliştiren Erdoğan, Hamas’ı bir terör örgütü olarak nitelendirseydi, terör örgütünü yıllarca desteklemiş bir kişi konumuna düşecekti. Erdoğan, Hamas’ın terör örgütü olmadığını iddia ederek, kendisini de aklamaya çalışmış oldu.

Oysa Hamas’ın 1990’lı yıllarda gerçekleştirdiği sivillere karşı otobüs bombalama eylemlerinin de, 7 Ekim 2023 tarihindeki eylemlerinin de, terör eylemleri olduğu açıktır. Hamas’ın bir “siyasi” kanadının, bir de “askeri” kanadının olması, Gazze’de seçimle iktidara gelmesi ve Filistin topraklarının bir kısmının işgal altında olması bu gerçeği değiştirmez. 

İsrail, Gazze’yi abluka altına almış olsa da, Gazze’deki işgali yıllar önce sonlandırmıştı, Gazze’deki Filistin halkının kendi kendisini yönetmesini kabul etmişti. Hamas ise buna rağmen, terör eylemleri gerçekleştirmek için silahlanmaya devam etti; İsrail’in meşru sınırlarını açık ve seçik bir biçimde tanımadı.

İsrail’in işgal ettiği Batı Şeria’dan, Doğu Kudüs’ten ve Golan Tepeleri’nden çekilmesi ve Filistin devletini tanıması; Hamas ve Hizbullah gibi terör örgütlerinin ve İran gibi ülkelerin de, İsrail’in Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş meşru sınırlarını tanıması, kalıcı bir barış için tek çaredir.

AKP hükümeti, Hamas’ın avukatlığına soyunacağına, bu çerçevede bir politika geliştirmelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğan, Hamas ve CHP 22 Nisan 2024
İsrail-İran savaşı 15 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları