Özdemir İnce

Allah akıl versin!

13 Ağustos 2023 Pazar

24 Temmuz 2023 tarihli Cumhuriyet gazetesinde okudum: İstanbul Tuzla’daki bir parkta, 21 yaşındaki R.S. erkek arkadaşıyla (ki eşi ya da nişanlısı olabilir) samimi bir şekilde oturuyormuş. Bunu gören bir kadın “Burası Müslüman ülke, bu şekilde size görmek istemiyorum” diyerek saldırıya geçmiş. Darp raporu alan R.S. saldırgandan şikâyetçi olmuş.

Ey Kılıçdaroğlu gitsin mi kalsın mı diyerek papatya falına bakan, remil atan gazette yazıcıları, televizyon yorumcuları; R.S. adlı genç kadının, İslamcı imanı kuvvetli (!) bir başka kadının saldırısına uğraması sizin kendi aranızda yaptığınız tartışmalardan çok daha önemlidir. Eğer bu bilince sahip değilseniz, R.S’ye saldıran o kadın bir gün gelir hepinizin kafasını kırar.

Ey, nedeni ne olursa olsun, belki de kıskançlıktan, R.S’ye saldıran, ona bıçak çeken ve onu yaralayan kadın, Türkiye bir Müslüman ülke değildir, Türkiye Cumhuriyeti’nin dini yoktur. Bu ülkede her türlü inançtan insanlar ve inançsızlar yaşamaktadır; vatandaşlarının çoğunluğu Müslümandır. Ancak çoğunluk olmaları onlara herhangi bir ayrıcalık (imtiyaz) sağlamaz.

Gene aynı tarihli Cumhuriyet’in 9. sayfasından bir haber: “İstanbul’da bir taksi sürücüsünün aracına aldığı iki kadın müşterisinin kıyafetleri için yaptığı konuşma sosyal medyada bir videoyla paylaşıldı. Taksi şoförünün ‘Her tarafınız meydanda. Senin yaşında benim çocuğum var. Kadın da kendine biraz çeki düzen verecek’ ifadesini kullandığı görüldü. Görüntülerin sosyal medyada paylaşılması üzerine taksicinin kadınlara karşı tutumu büyük tepki çekti.”

Eh artık ülkemizin dini bütün (?) vatandaşlarının neredeyse tamamı İran ya da Afganistan’ın ahlak polisine dönüşüp kendi atamasını yapmış. Bu türden saldırılar düpedüz vatandaşın kişiliğine ve özgürlüğüne saldırıdır. Dolayısıyla işlenmiş bir suçtur. Kadınlar şikâyetçi olmasa bile devletin polisi, jandarması bu türden saldırılara müdahale etmek zorundadır. Müdahele olmazsa, saldırganlar yasayla cezalandırılmaz ise Türkiye yakın zamanda yaşanmaz duruma gelecektir. AKP iktidarı pusuya yatmış beklemektedir. Bu böyle devam ederse, halkın duygu ve düşüncelerinin temsilcisi olan Başyücelik rejimi bir gece yarısı “Kadınların sokak kıyafetine dair bir kararname” çıkarabilir. Tıpkı Osmanlı’nın sık sık yaptığı gibi.

26 Temmuz tarihli Sözcü gazetesinin yazdığına göre “Cumhuriyet ve laiklik karşıtı açıklamalanyla tepki çeken” imam Halil Konakcı, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a hakaret etmiş. YouTube’da yayın yapan Konakcı, “Peygamberimiz (SA) buyurdu ki: ‘Irkçılık yapan bizden değildir’ başlıklı videosunda Özdağ’a “ırkçı” ve “taş kafalı” demiş. Türkçe ibadet fikrine tahammül edemeyen Konakcı, şu ifadeleri kullanmış: “İbadetler aslıyla yapılır, o ırkçı, taş kafalı adama söylüyorum o gurur duyduğun harf senin harfin değildir. Kalkıp da bana Türkçe konuşuyorum deme; Arap kardeşlerime, Afgan kardeşlerime düşmanlık eden sözde partinin ismi bile Arapça. Ey İslam düşmanları, kullandığınız seküler kafanızdaki diller bile Arapçadan çıkma.”

Google’a baktım Halil Konakcı Diyanet İşleri Başkanlığı’nda imam hatip olarak görev yapmaktaymış. Üniversitelerin ilahiyat fakültelerinden mezun olanlar veya imam hatip lisesi mezunu olanlar imam olur. Ancak Google’da Halil Konakcı’nın öğrenim durumuyla ilgili bilgi yok. Sanki özellikle gizlenmiş gibi.

Müslüman Türkler günün birinde ibadetlerini kendi dillerinde yapacaklar. Bu önlenemez. Tartışmanın gereği yok. Halil Konakcı gibi dincilerle tartışmanın gereği yok. Ancak Türkçenin Arapçadan çıkma olduğu iddiası çok şaşırtıcı. Normal bir lise mezunu Türkçe ile Arapçanın iki ayrı dil ailesinden olduğunu bilir. Arapça, Afro-Asya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dildir. Türkçe ise Ural-Altay dil ailesinden, Asya’da ve Doğu Avrupa’da konuşulan Türk dil ve lehçelerinin genel adıdır.

İslam ilahiyatı bilgini Prof. Dr. Şahin Filiz’in “Ezanın Türkçe okunuşunun 91. yılı kutlu olsun” paylaşımı da Yeni Şafak gazetesi tarafından “skandal paylaşım” olarak değerlendirilmiş.

Bir mahalle kadını, bir taksi şoförü, bir imam hatip ve bir gazetenin saldırgan söz ve davranışlarını örnek olarak aktardık. Kadının fiili, şoförün sözlü saldırısı çok kötü sonuç verebilir. Şoförler derneği ve İBB, şoför esnafını mutlaka uyarmalıdır. Öteki iki örneğe gelince: Bu yazıyla gösterdiğim tepki mutlaka gösterilmelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eskiye dönüş 28 Nisan 2024
Maçı hakem bitirir 26 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları