Özdemir İnce

Basit aritmetik ve altılı masa adabı

20 Aralık 2022 Salı

Doğal olarak bugün “Yıl 2022, tarikatlar ve...” başlıklı dizinin ikincisinin yayımlanması gerekiyordu. Ancak, biraz sonra okuyacağınız yazı, özü gereği ertelenmez bir yazı.

***

Masanın hali: Cumhuriyetin kurulmasından bu yana siyasal ve İslamcı sağ, Cumhuriyet ve onun toplumsal uygarlık devrimlerinin yeminli düşmanıdır. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924), Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930) ve Demokrat Parti (1946) deneyimlerinin kanıtladığı gibi merkez sağ da Cumhuriyet devrimlerini koşulsuz ve içtenlikle benimsememiştir. Aynı durum altılı masanın CHP dışında kalan beş partisi için de geçerlidir. İYİ Parti bile tam anlamıyla laik bir parti değildir. Milliyetçilik anlayışı bile Cumhuriyet milliyetçiliğinden uzaktır. Bu nedenle kendi bildiklerini okuduklarını, CHP’yi mahsere beygiri olarak kullandıklarını düşündüm. Ortak idealleri: CHP pişirsin biz yiyelim. Böyle düşünüyordum tam karar veremiyordum. Beni Zülâl Kalkandelen “Öv gericiyi, al alkışı” (Cumhuriyet, 18.12.2022) yazısıyla kışkırttı.

Basit aritmetik: Lütfen bir karar verin: İstanbul mu, cumhurbaşkanlığı mı? İmamoğlu ister cumhurbaşkanı olsun ister olamasın İstanbul elden gider. İstanbul’un, AKP’nin eline geçmesini istemiyorsanız bu ham hayalden vazgeçeceksiniz. Yargı kararının sorumlusu iktidar ama yazdığım basit hesap değişmez. Bu nedenle, futbol seyircileri gibi teknik direktörü etkilemek için, “Ekrem! Ekrem!” diye tezahürat yapmak gereksiz...

Masa adabı: Altılı masa, adayını yapacağı gizli oturumda ya da oturumlarda seçecek. Güya öyle! Güyanın güya olmaması için altı parti liderlerinin, dahası ileri gelenlerinin, sözleriyle, yazılarıyla, jest ve mimikleriyle gönüllerindeki adayı dışarıda ve önceden belli etmemeleri gerekiyor, öyle değil mi? Peki öyle ise Meral Akşener’in “Benim adayım Ekrem!” diye basbas bağırması oyunbozan bir aymazlık değil mi? CHP “Hayır!” derse Ekrem uğruna masayı dağıtacak mı? Allah akıl versin! Sağın hamurunda hep nankörlük vardır. AKP’nin türban ve aile tanımı konulu anayasa değişikliği ve referendum önerisinin anayasa giremeyeceğini İYİ Parti hukukçuları göremiyorsa ben ne yapayım? Bu durumda kira sözleşmesi ya da evlat edinme yöntemi de anayasa maddesi olabilir(!) Bu gibi arızalar İYİ Parti’nin gerçekten laik ve demokratik bir rejim istediği konusunda kuşku uyandırıyor. CHP’nin önerisi yasal AKP’in önerisi anayasanın ruhuna aykırıdır.

Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu: Zülâl Kalkandelen yazıyor (Cumhuriyet,18.12.2022): Ali Babacan konuşmasında “Necip Fazıl’a, Halide Edip’e zulmedenlerle mücadele edeceğiz” demiş.

Ben, demokrasi söz konusu olmasa Ali Babacan’ın altılı masada işi ne diye düşünürüm. Necip Fazıl’a kim zulmetti? Ali Babacan, zulmedenin CHP olduğunu sanıyor ama yanılıyor. Cumhuriyet’in Şairi Nâzım Hikmet, Cumhuriyetsiz Şair Necip Fazıl (Eksik Parça Yayınları, 2019) adlı kitabımın 205 ve 206. sayfalarından aktarıyorum. Necip Fazıl, CHP iktidarında (21.12.1943-15.7.1950) toplam olarak 5 ay 23 gün hapis yatmış. Demokrat Parti döneminde (31.3.1951-29.3.1959) 1 yıl 7 ay 12 gün; 27 Mayıs 1960 döneminde ise 1 yıl 27 gün mahpus damında kalmış. Peki kim zulüm etmiş Necip Fazıl’a? Halide Edip Adıvar, düşünce ayrılığı yüzünden İngiltere’ye göçtü. Hasbelkader değil, yaşamsal bir zorunluluk nedeniyle demokrasi masasına oturmuş liderlerin çok dikkatli konuşması gerekir. Necip Fazıl artık ve sadece Başyücelik (tek adam) rejimini kurmuş olan AKP’nin önderidir.

Masa adabı: CHP hariç öteki beş partinin DNA’sında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924), Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930) ve Demokrat Parti (1946) gibi Cumhuriyetle kan uyuşmazlığı olan pek çok gen vardır. Siyasal İslamcı genler, AKP genleri, MHP genleri taşıyanlar en kısa zamanda etüve girip arınmalıdır. Altılı masanın başarısı onların tek yaşam umududur. Seçimi kazanırlarsa en büyük sorun tarikatlar ve cemaatler olacak!

Aleviler cumhurbaşkanı olamazmış: Aleviler Alevi oldukları için mi cumhurbaşkanı, başbakan falan olamıyorlar? Bu ayrımcılıktır ve ayrımcılık yasal suçtur! Peki, sadece beyaz, Müslüman, Sünni ve Hanefi, genellikle Türk, bazen Kürt cumhurbaşkanı olabilir mi demek istiyorlar? Demek oy verme hakkına sahip eşit vatandaşların bazıları bir “şey” olabiliyor, bazıları ise oy veriyor ama hiçbir şey olamıyor. Oy verme hakkına sahip bir alevi, ateist, Musevi, Hıristiyan, Ermeni, Rum ve bir Roman Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı olamayacaksa istemem, o cici demokrasi olmazsa olmasın!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Anayasadan önce 12 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları