Özdemir İnce

‘Pek uyanık bir uyku’

15 Nisan 2022 Cuma

Türkiye Cumhuriyeti devrimlerinin ütopik programı sayılabilecek Pek Uyanık Bir Uyku, Dr. Abdullah Cevdet’in yönettiği İçtihad dergisinin 21 Şubat 1912 tarihli sayısında yayımlandı. Epeyce uzun yazı şöyle başlar:

“Celal Nuri Beyefendiye, (*)

Muhterem Efendim,

Dün gece rüyâ âleminde nurani bir şahıs (ruhani değil) bana size gönderilmek üzere aşağıda yazılı bulunan mektubu ulaştırmış ise de nerede ikamet ettiğinizi ve hangi diyarda bulunduğunuzu bilmediğim için İçtihad’ın vasıtalığına müracaat ettim. Ulaştığından beni haberdar etmenizi istirham ederim.

İsmail Hakkı”

***

Bir devrim taslağı, ütopyası olan mektupta 24 madde var. Metnin tamamını, Sadık Usta’nın Türk Ütopyaları (Kaynak Yayınları) adlı kitabında (s. 293-302) ve Mustafa Gündüz’ün İçtihad’ın İçtihadı (Lotus Yayınları) kitabında (s. 221-233) okuyabilirsiniz. Başka bir yerde bulabilir misiniz, bilmiyorum. 110 yıl önce yayımlanmış olan metnin tamamını okuduktan sonra günümüzün siyaset gevezelerine lanet okumaktan geri kalmazsınız.

24 maddenin ilki şehzadeler ve veliahtlarla ilgili: “Talim ve terbiyelerine ziyadesiyle dikkat ve itina edilip, kendilerine bile faydası dokunmayan o küçük başların, yani zencilerin ve hizmetçilerin ahmakça telkinlerinden kurtarılacaktır.” Bunun için haremin dışına çıkarılıp bilimsel eğitim ve öğrenim görmeleri şarttır. (Devam ediyor)

Madde 4: Kadınlar diledikleri tarz ve biçimde giyinip yalnız israf etmeyeceklerdir. Polisler, softalar ve bilhassa arabacı takımı kimseler ile ayaktakımının kadınların giyimlerine, çarşaf ve peçelerine katiyen müdahaleye hak ve yetkileri olmayacağı gibi, bundan böyle şeyhülislam efendimiz hazretleri de çarşaflara dair beyannameler yazamayacak ve imzalayamacaktır. (...) Kadınlar vatanın en büyük velinimeti sayılıp kendilerine o yolda muamele edilecek... (Devam ediyor)

Madde 5: Kızlar bekârlıkları ve tahsilleri müddetince, Müslüman Boşnak ve Çerkezlerde geçerli olan güzel âdet üzere tesettür etmeyecekler (...) Kızlar için diğer mekteplerden başka bir de tıbbiye mektebi açılarak arzu eden kızlarımız orada tıp tahsil edebilecekleri gibi, diğer kızlar ve kadınlar da orada Hilali Ahmer (Kızılay) hizmetleri için hastabakıcılığı ve diğer hususlarda ders alabileceklerdir. (Devam ediyor)

Madde 6: Bugün birer atalet ve avarelik kaynağı olan tekke ve zaviyeler tamamen kaldırılarak kuruluş amacı lehine sarf olunmayıp yalnız şeyhin evlat ve ailelerinin bedava geçim kapısı olarak görülen gelirleri ve ödenekleri kesilecek ve maarif bütçesine ilave olunacaktır. (Devam ediyor)

Madde 7: Mevcut medreseler kaldırılıp Süleymaniye Medresesi yerine Collège de France (**) ayarında “Edebi Bilimler Medresesi” yapılabileceği gibi, Fatih Medresesi yerine École Polytechnique (***) tarzında diğer bir yüksek medrese vücuda getirilecektir. (Devam ediyor)

Madde 13: ...Harbiye Nezareti (Milli Savunma Bakanlığı) artık kani olacaktır ki, bütün ordu işleri yalnız emir vermekle değil, evvela öğretmekle ve sonra verdiği emirleri takip ve icra ettirmekle mümkün olabilecektir. (Devam ediyor)

Madde 14: ...Mezhepler arası içtihat birliği sağlanarak “Müslümanların iktisadi ve toplumsal bakımdan ilerlemeleri temin edilecektir”.

Madde 15: Şimdiye kadar yazılmamış olan Osmanlı dili sözlüğü hazırlanacaktır.

Madde 18: Kanunlar ıslah edilecektir.

***  

Pek Uyanık Bir Uyku, İçtihad dergisinin 21 Şubat 1912 tarihli sayısında yayımlandığı gün bir ütopya idi ama günümüz anayasasının 174. maddesi tarafından korunan ve dokunulmazlık özelliği kazanan Devrim Yasalarının TBMM tarafından çıkarılması ile gerçekleşmiştir. Bu devrimlerin Jön Türklerin Osmanlı düzeni ile düşünsel kavgaları ilişkilendirilmeden toplumsal gelişmelerin doğa ve dinamikleri anlaşılamaz. İslamcı mürtecilerin sandığı ve iddia ettiği gibi Cumhuriyet Devrimleri Mustafa Kemal’in ve kurucu kadrosunun Batı’ya özenen fantezileri olmayıp toplumsal tabanı olan bilimsel “gereklilik ve zorunluluklar”dır. En azından 200 yıllık bir toplumsal gereksinimi karşıladıkları için günümüzde de ayaktadır. Çünkü düşünsel, maddi ve manevi kökleri vardır.

Cumhuriyetin devrim, evrim ve değişim yolunda attığı her adım, bu “çağının çağdaşı olma” bilinci karşısında, çağdaşlaşmayı reddeden çağdışı İslamcı irticayı bozguna uğratacaktır.


(*) Celal Nuri İleri.

(**) Paris’te çok bölümlü bir yükseköğretim kurumu.

(***) Paris’te çok bölümlü yüksek mühendislik kurumu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları