Bayramlık... Seyranlık...

04 Ocak 2013 Cuma

Biraz Noel, biraz yılbaşı, biraz Müslümanlık, biraz da Hıristiyanlık geyiği yapalım!\n

\n

***\n

\n

Bakın Suudi Arabistana Vahhabi müftüsü Muhammed el Arifi ne önermiş:\n

\n

Suriyeli muhalifler uzun süredir savaştıkları için cinsel ilişkiye gidemiyorlar. Militanların cinsel isteklerini karşılamak, cennete gitmek için yerine getirilmesi gereken bir görevdir. ÖSO militanları muta (saatlik-günlük geçici evlilik) nikâhıyla Suriyeli kadınlarla kısa süreli evlilikler yapabilmelidirler.\n

\n

Mücahit olan yabancı militanlar da Suriyeli kadınlarla ilişkiye girerek cinsel arzularını tatmin etmelidirler. Böylece militanların Suriyelileri (Esad yanlısı demek istiyor…) öldürmede kararlılıkları artacaktır. \n

\n

Cinsel ihtiyaçları gidermek için yapılacak muta evliliklerinde dul, boşanmış ve 14 yaşından büyük kadınların tercih edilmesi gerekir. Militanların cinsel isteklerini karşılayanlar cennete gitmek için böylece yerine getirilmesi gereken bir görevi yüklenmiş olurlar!\n

\n

***\n

\n

AKPnin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Trabzonun Çarşıbaşı ilçesinde partili kadınlara şöyle konuşmuş:\n

\n

Hıristiyanlık artık din olmaktan çıktı. Bir kültür boyutu var. Bu kültür olmuş, ama din öyle değil. Din bir öğretidir. İnsanlara huzur ve mutluluk veren hayat biçimidir. Şimdi bizim dinimizi de bu hale getirmek istiyorlar.\n

\n

Suudi Vahhabi müftüsü böylece mücahit yabancılara bu dinsel özellik nedeniyle demek ki boşuna mutluluk vaat etmiyor!\n

\n

***\n

\n

Ayetullahlarla arası açılan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da galiba artık dinden imandan çıkıyor! Konuşmasında bazı üniversitelerde kız öğrencilere zorla çarşaf giydirilmesini, tıraşlı erkek öğrencinin üniversiteye alınmamasını, bir kız öğrencinin bir erkekle konuşurken başörtüsü bir parmak açıldığı için üniversiteye sokulmamasından örnekler verdikten sonra şöyle diyor:\n

\n

Kararname ve kararlarla bazı şeyleri dayatamazsınız. Zorla uygulatmanın hiçbir değeri yoktur.\n

\n

YÖK, laik Türkiyede Ayettullah düzenine doğru adım adım ilerlerken, o düzenin cumhurbaşkanının deneyimlere dayalı bu sözleri hakkında acaba ne düşünüyor. Ahmedinejad başka ne diyor?\n

\n

İnsanlara alkol alıp almadıklarını ya da gayrimeşru cinsel birlikteliklerinin olup olmadığını sorduk. Bu, bir aşağılamadır ve dine aykırıdır!\n

\n

Türkiyede içki yasağı heveslileri bu sözleri acaba nasıl yorumluyorlar?\n

\n

***\n

\n

İranın Mehr Haber ajansının, Şanlıurfanın Akçakale ilçesinde giydiği Arap abası ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Arap dünyasının sempatisini kazanma girişimi olduğuna ilişkin bir sav ortaya attı.\n

\n

Türk Başbakanı, Türkiyenin güneydoğusundaki Suriye mülteci kampını ziyaret ederken yeni bir taktik geliştirdi. Mültecilerin karşısına, alışılmışın tersine, resmi kıyafetinin yerine Arap kıyafetleriyle çıktı. Yeni doğum yapan bir mültecinin evini ziyaret ederken üzerinde Suudi Arabistanlı Vahhabilerin kıyafetleri vardı. Osmanlıyı canlandırmaya kararlı olan Erdoğan görünüşe göre bu kez Arap giysileri giyme taktiği geliştirdi.\n

\n

Ajans burada bir yanlış yapıyor! Erdoğan, oraya Suudi Arabistan Vahabi müftüsünün söylediği doğrultuda bir mücahit militanı olarak sevaba gitmedi En azından bu bir gerçek!\n

\n

***\n

\n

Korsanların 1087de İtalyanın Bari kentindeki kiliseye Noel Babanın kemiklerini kaçırdığını ve başarılı bir Türk arkeoloji profesörünün bu kemiklerin geri verilmesini istediğini, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın da kendisini desteklediğini yazmıştık.\n

\n

Dün Diplomasi Muhabirleri Derneği ile bir söyleşi toplantısında Bakan Günay bu konuda özetle şunları söyledi:\n

\n

Önce Noel Baba Kilisesinin onarım işini tamamlayalım. Yeni bir arkeoloji heyeti bu yıl başarılı bir çalışma başlattı. Hele bunlar bitsin. Ondan sonra bu kemik işini atide (gelecekte) düşünürüz. Ancak bu olayı ben 2-3 yıl önce gündeme getirdiğimde İtalyada Hıristiyan din adamları ayağa kalkmışlardı. Unutmayın ki bu konunun bir de turizm yanı var. Böylece yabancılar, Barideki kemiklerin Türkiyede Demreden gittiğini öğreniyorlar. Ülkemizin tanıtımına ve turizmine katkıda bulunuyorlar…”\n

\n

Yabancı müze yöneticileri, Türkiye müzelerini 3-5 bin kişi geziyor. Oysa burada 3-5 milyon insan görüyor. Türkiye tanınıyor ve Türk turizmine katkıda bulunuyorlarŞimdi Türkiye bunları isteyerek şantaj yapıyor! diyorlar. Bu durumda bu ülkelere kaçırılmış eserleri de istemeyelim ve turizmimiz daha da gelişsin o zaman!\n

\n

***\n

\n

Noel Baba konusunda yalnızca Hıristiyanlar ayağa kalkmıyorlar. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de şöyle konuşuyor: \n

\n

Benim Diyanet İşleri Başkanı olarak en çok itiraz edeceğim husus, bu Noel tüketim ekonomisi üzerinden hem de çocuklar üzerinden bir kültür ve kimlik erozyonunun oluşmasıdır. Buna millet olarak, buna bilim adamları, fikir adamları, düşünce adamları, öğretmenler, üniversitelerin üzerinde kafa yorması lazım. Bu sıradan bir hadise değildir. Özellikle Noel tüketim ekonomisi üzerinden, çocuklar üzerinde bir kültür ve kimlik erozyonu oluşturmak doğru değildir.\n

\n

Aynı tüketim ekonomisi, Şeker ve Kurban bayramları için de geçerli değil mi? \n

\n

***\n

\n

Yılbaşından bir hafta önceydi Sağcı bir TV kanalımızda bir konuşmacı Noel ve yılbaşı kutlamalarını kınarken, Noel Baba olarak bilinen ve Patarada doğan, 345te Myrada ölen Aziz Nikolas hakkında şu lanetlemeyi yapıyordu:\n

\n

Noel Baba oğlancıydı! Küçük çocuklara tecavüz eden bir sapıktı. Bundan dolayı Demreye sürülmüştü! \n

\n

Anlamadığım nokta Kültür ve Turizm Bakanı Günay, dostu Türk arkeoloğu destekleyerek bir sapık olduğu söylenen Noel Babanın kemiklerini neden istiyor? TV kanalında bu tür konuşanların yakın gelecekte Günay hakkında Yoksa eşcinsellerin turizm başkenti Yunanistandaki Mykonosu Demreyi taşımayı mı düşünüyor? derlerse hiç şaşırmayacağım! \n

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları