Mülteciler sorunu boyutlarını aşıyor! (3)

08 Temmuz 2022 Cuma

Türkiye’de 27 Haziran 2022’de temaslarından beş gün sonra, Şam’ı ziyaret eden İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan Hüseyin Emir, “Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyine operasyon düzenlemesi halinde bunun bölgede istikrarı bozacağını” söyledi.

Abdullahiyan, bir hafta sonra cumartesi günü Suriye’nin başkenti Şam’ı ziyaret etti. Abdullahiyan, Şam’da düzenlediği basın toplantısında “Suriye’nin kuzeyine yönelik herhangi bir Türk askeri operasyonu bölgede istikrarı bozacak bir unsur olacaktır” dedi.

“Komşumuz Türkiye’nin endişelerini anlıyoruz ancak Suriye’de her türlü askeri önleme karşıyız” diyen Abdullahiyan, İran’ın “Türkiye ile Suriye arasındaki yanlış anlaşmayı diyalog yoluyla” giderme çabasında olduğunu söyledi.

İran resmi haber ajansı IRNA’nın aktardığına göre Abdullahiyan, Şam’daki temasları öncesinde de ziyaretinin amacının “bölgede Suriye ve Türkiye arasında barış ve güvenliği sağlamak” olduğunu açıklamıştı.

Abdullahiyan, “Türkiye’ye ziyaretimin ardından Suriyeli yetkililerle istişarelerde bulunmak gerekiyor” dedi.

Abdullahiyan, 27 Haziran Pazartesi günü Ankara’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşme sonrasındaki ortak basın toplantısında “Türkiye’nin güvenlik endişelerini çok iyi anladıklarını” söylemişti. 

“Özel bir harekât gerekebileceğini de anlıyoruz” diye ekleyen Abdullahiyan, “Türkiye’nin güvenlik endişeleri tamamen ve kalıcı biçimde giderilmeli” demişti.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın müttefikleri arasında bulunan İran, Türkiye’nin önemli ticari ortakları arasında yer alıyor.

DEVLET BAŞKANLIĞININ AÇIKLAMASI

Abdullahiyan, Şam’daki temasları kapsamında Devlet Başkanı Beşşar Esad ile de görüştü. Görüşme sonrasında Suriye Devlet Başkanlığı tarafından Twitter üzerinden yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Suriye topraklarındaki operasyonunu meşru göstermeye çalışmak için Türkiye’nin ortaya attığı iddiaların gerçeklikle hiçbir bağlantısı yoktur ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın hükümleri ile uluslararası hukuk ilkelerini ihlal etmektedir!”

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yeni bir askeri harekât düzenleme planlarını daha önce de kınayan Şam yönetimi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye topraklarında “güvenli bölge” oluşturma girişimini de ülkenin birliğine yönelik bir saldırı olarak nitelendiriyor.

Erdoğan mayıs ayı sonundaki açıklamasında “Bir gece ansızın tepelerine ineriz” sözleri ile Suriye’nin kuzeyine yeni bir harekât düzenlenebileceği işaretini vermişti. Erdoğan, hafta başında kabine toplantısı sonrasındaki açıklamasında da “Suriye sınırımızda oluşturmaya başladığımız güvenlik koridorunun eksiklerini tamamlamayla ilgili hazırlıklarımız biter bitmez orada da yeni harekâtlara başlayacağız” demişti.

911 kilometrelik kara sınırına sahip iki komşu ülkenin arası tarihsel süreçte genellikle gergin geçmiştir. Türkiye’ye göre, Suriye teröre ev sahipliği yaptığı, su kaynaklarının paylaşımında sorun çıkardığı ve coğrafik olarak Türk toprak bütünlüğüne müdahalede bulunduğu için “düşman” ülke! 

Suriye’ye göre ise Türkiye su kaynaklarını adil paylaşmadığı, Batı ülkelerinin destekçisi olduğu, kendi toprakları (Hatay) üzerinde hak iddia ettiği için “düşman”dı.

1998’de Adana Mutabakatı’nın imzalanması ile olumlu yönde gelişen ilişkiler, 2011’de Suriye iç savaşının patlak vermesi ile tekrar yerini gerginliğe bırakmıştır. 1998 ve 2011 arasındaki 12 yıllık dönem Suriye-Türkiye ilişkilerinin tek olumlu dönemidir.

1930’lu yıllarda Türkiye’nin Fransa mandasındaki Suriye sınırlarında bulunan Hatay üzerinde hak iddia etmesi ile başlayan gerginlik GAP’ın yürürlüğe girmesi sonrasında ortaya çıkan su anlaşmazlıklarıyla daha da arttı.

Suriye hükümetinin AB, BM ile NATO’nun terörist olarak kabul ettiği PKK ve ASALA’ya destek vermesiyle “tepe noktasına” ulaşmıştır. 

İlişkiler, Ekim 1998’de Suriye’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’ı sınırdışı ettiğini duyurması sonrası düzelme sürecine girmişti. 

Fakat Suriye iç savaşı sırasında Türkiye’nin Suriyeli muhaliflere destek vermesi nedeniyle iki ülke ilişkileri tekrar gerilmiş ve diplomatik ilişkiler askıya alınmıştı.

Haziran 2012’de Suriye’nin bir Türk jetini düşürmesinin ardından ise Türkiye, NATO’ya acil toplanma çağrısı yapmıştır. 2012’nin ekim ayında Suriye’den Türkiye’ye top mermisi atılması sonrasında Türkiye, sınıra MIM-104 Patriot tipi savunma füzeleri konuşlandırmıştır. 2013’ün eylül ayında ise bir Suriye helikopteri sınırı ihlal ettiği gerekçesiyle Türk jetleri tarafından düşürülmüştür.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları