Yarbay Kim Ola?

20 Mart 2015 Cuma

Çanakkale Savaşı’nın 2 önemli tarihi vardır. 18 Mart ve 25 Nisan 1915... Bu yazgı savaşının birincisi hakkında Sultan’dan Mustafa Kemal Atatürk hakkında bir çift söz çıkmadı! 25 Nisan’da oraya gidecekmiş. Merakla ne diyeceğini bekliyorum.
18 Mart törenlerine giden Veziri Azam lütfetti, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tohumları bu mübarek topraklarda atıldı” dedi.
Törene giden insanların gelişleri engellendi. Her türlü olasılığa karşı TOMA’lar, 100 yıl önceki düşmanın yerine silahlarını kendi vatandaşına yönlendirmişlerdi.
“Gâvur İzmir’in (!)” aydın bir kadını, törenden sonra Vali Mustafa Toprak’a “Neden konuşmanızda bir kez olsun Mustafa Kemal Atatürk’ün adını geçirmediniz?” diye hesap sordu!
Diyanet İşleri Başkanlığı, dört yıl önce başladığı geleneği sürdürdü! Atatürk’ten tek kelime ile söz edilmedi. Atatürk’ün laiklik için kaldırdığı halifeliğin, Sultan’ın Yeni Türkiye’sinde kurulmasıyla “şeyhülislamlık” görevini bekliyor olmalı!
THY, Skylife dergisi 36 sayfalık özel Çanakkale eki verdi. Öteki Türk ve yabancı komutanlara özel yer ayrılmıştı. Yarbay Mustafa Kemal adeta kaybolmuştu!
İstanbul Taksim Alanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı “trafo patladığı” gerekçesiyle bir süredir aydınlatılmıyor. Atatürk’ün heykeline kızan ve “trafoya giren kedi” bu işi yapmış olmalı, oysa alan ışıl ışıl...

***

Conkbayır’ında bir şarapnel parçası Yarbay Mustafa Kemal’in göğsüne isabet etmiş, cebindeki saat parçalanmıştı. Yarbay, o saati sonra Almanların Çanakkale’ye “başkomutan” diye gönderdiği Mareşal Liman von Sanders’e armağan etmişti. Olayın yaşandığı noktaya o günün anısına bir Atatürk heykeli dikilmişti. 100 yıl anı törenleri günü bakımsız anıt hâlâ “tadilat” altındaydı.
Em. Gen. Kur. Başkanı Org. İlker Başbuğ, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde dün vurguladı: ‘Bu kadar büyük muharebelerde bir yarbayın ne önemi var? Bir Nusret mayın gemisi olmasaydı, belki de düşman donanması geçecekti.’ Hayır Efendim! Böyle yargılar çok yanlış!
Çanakkale Savaşı’nın her karesinde Atatürk yerini almıştır.”
Org. Başbuğ’un yargısının doğruluğu için ben de bir soru sorayım!
Düşman ülkelerde; Liman von Sanders’i ya da hangi Türk komutanı saygı ile anılıyor? Hangisinin anıtları dikildi? Ama gidin Avustralya Canberra’da, Yeni Zelanda’da Vellington’un Tarakina Koyu’nda o yarbayın anıtlarını görürsünüz!

Çanakkale Yayınları! 
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan şu dört kitabı öneririz:
Adı: Gelibolu Günlükleri
Yazarı: Jonathan King
Çeviri: Ali Önsan
Sayfa: 417
Çanakkale Savaşı’na katılan ANZAK (Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu sözcüklerinin baş harfleri) askerlerinin 240 günlük anıları gün gün derlenip belgeleniyor. Fotoğraflar kitabı zenginleştiriyor. ANZAK’larla Gelibolu’ya gönüllü gelen 15 yaşındaki bir çocuğun acı ve bu “çelebiler savaşının” öykülerini herkesten önce Sultan’ın okumasını öneririz. ANZAK üsteğmeni Cozens’in 178. günün değerlendirmesi: “Sabahın ilk saatlerinde Türkler ile bizim arkadaşlar arasında sıra dışı bir dostlukla değiş tokuş yapıldı. Bizim çocuklardan bazıları doğruca düşman siperlerine gidip konserve, reçel, sigara vs. takas ettiler. Yapılanlar her şeyiyle çok güzeldi ve buradaki savaşın ne kadar gereksiz olduğunu gösteriyordu!”
Adı: Anafartalar Ağustos Taarruzu
Yazarı: Stephen Chambers
Çeviri: İsmail Hakkı Yılmaz
Sayfa: 353
İngilizlerin resmi tarihi niteliğindeki 29 ciltlik dizinin iki kitabını kapsıyor. Gelibolu Savaşı’nın askeri yapılanması harita ve görseller ile anlatılıyor. “Gelibolu Günlükleri” kitabının ardından okunması gereken bir yayın. Mustafa Kemal’i tarih sahnesine çıkaran bu savaşın Anafartalar’a İngiliz çıkarması ve sonuçları; anılarla, belgelerle, mektuplarla okura sunuluyor.
Adı: Atatürk Ve Çanakkale’nin Komutanları
Yazarı: Sermet Atacanlı
Sayfa: 616
Yazar, yalnızca bir büyükelçi değildi! Savaşın taraflarından Avustralya Melbourne’da konsolos olarak da görev yapmıştı. Ayrıca Çankaya Köşkü’nde 4 yıl Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü iken yakası açılmamış arşiv belge ve fotoğrafları da incelemişti. Kitapta Atatürk ile komutanları arasındaki konuşmalar, tartışmalar da 100 yıl öncesine ışık tutuyor.
Adı: Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Seferberliği
Yazarı: Mehmet Beşikçi
Sayfa: 445
Yalnızca askerlikte değil, siyasal yaşamda da “iki cephede savaşılmaması” önerilir. Oysa 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlılar, dört yıl boyunca Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Filistin’de, Irak’ta savaştılar. Siyasal tarihçi olan yazar, Osmanlının seferberliği gerçekleştirmek, gönüllü toplamak için uyguladığı yöntemlerdeki başarı ve hezimetleri inceliyor. Önemli bir boşluğu dolduran kitapta yabancı kaynaklardan da yararlanılmış.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları