Hangi siyasetçi özgürlüklerden bahsederken hemen sorumluluklardan da bahis açıyorsa ürperiniz. Hele bu siyasetçi iktidar sahibiyse ürpermeniz iyice artsın.
Hak ve özgürlük derken onu nasıl sınırlayacağını düşünüyor demektir. Amacı özgürlük alanını genişletmek değil insanları zapturapta almaktır.
Taze başbakanın adına nedense kurultay dedikleri devir teslim töreninde söylediklerini hatırlayalım:
“Biz tüm özgürlükleri yeni bir ahlaki formasyonla buluşturacağız.”
“Yeni Türkiye”nin nasıl bir yer olacağını anlamak için Davutoğlu’nun iki ifadesine bakmak kafi. İlki “restorasyon” ikincisi ise “özgürlüklere ahlaki formasyon”.
Restorasyondan kasıt bir anomali olarak gördüğü Cumhuriyeti rafa kaldırmaktır. Bir rejim olarak ortadan kaldırmak değil söz konusu olan. İçeriğini değiştirmek.
Ancak bu içerik değişikliğinden arzulanan daha fazla demokrasi ya da çoğulculuk değil.
“Ahlaki formasyon” verme derdinde bir anlayıştan da bunu beklemek artık saflık ya da ahmaklıkla değil ancak çıkar hesabıyla izah edilir.
Yeni başbakan son yüzyılı bir parantez olarak değerlendiriyor hem de “kapatılması gereken bir parantez.”
Parantezi kapatarak Erdoğan’ın reisliğinde hayal dünyasındaki bir rejimi kuracağı fikrinde. Gücünü milletin ruh kökünden alan ezeli bir medeniyet tasavvurunu kıyamete kadar tesis edeceğini zannetmekte.
Gelgelelim hayat “aç parantez, kapa parantez” şeklinde idare edilebilecek bir yer değil.
Yıkılmakta olan ve modern çağda bir ortaçağ fosili olarak kıvranan bir imparatorlukta çaresizce devinen Abdülhamit’e bugün özenmenin “medeniyet tasavvuru” ile bir ilgisi yok. Daha ziyade söyleyecek yeni bir şeyi olmayan iflas etmiş bir entelektüel dünyayla ilgisi var.
Adli yıl açılışı için TBMM’de yapılan törende Davutoğlu’nun söylediklerine dikkat edelim:
“Internetten bilgi sahibi olunmaz. Bilgi sahibi olunsa bile ahlak sahibi olunmaz.”
Her baskıcı rejimin güç sahibi gibi internet alerjisini ve tespitinin inanılmaz yanlışlığını bir kenara koyalım. Davutoğlu yine “ahlak” saplantısını dile getirmiş.
Kurultay konuşmasında özgürlüklere getireceği “ahlaki formasyona” örnek verirken girişim özgürlüğü “helal rızkı” gerektirir demişti.
Internetten ahlak sahibi olmaya çalışan var mı bilemem. Ancak sayın Davutoğlu’na bir tavsiyem var. Açsın interneti, girsin Cumhuriyet’in internet sitesine. Günlerdir partisinin girişim özgürlüğünü nasıl bir “ahlaki formasyon”la buluşturduğunun delilli haberlerini okusun.
Kaçak gökdelenler, arsız imar izinleri, havada uçuşan paralar, bakanlarla enseye tokat işadamları...
Yeni Türkiye’nin ahlaki formasyonunu internetten takip etmesi mümkün.
Internetten hazzetmiyorsa her gün bir Cumhuriyet alabilir.
Davutoğlu’nun çok kıymet verdiği “ahlak”ı bunca yolsuzluk iddiasını kaldıracak kadar geniş ve esnek mi göreceğiz.
Belki de özgürlüklere değil ama Davutoğlu’na “ahlaki bir formasyon” gerek.
Sırtında yolsuzluk kamburu, çevresi savaş vurguncusu gibi yağmacı yeni Türkiye talancılarıyla çevrili halde yapılacak restorasyon ancak yolsuzluk iddialarıyla sarsılmış avanta rejimini restore etmeye yarar.
Eh bunu yaparken de interneti kısıtlayıp özgürlükleri sınırlamak da gerekecektir.